-- S.D. , 12.1.2001
"Kendilerini soylu ve yüce bir millet olarak görürler ama, küçümsedikleri milletlere uşaklık ve paralı askerlik yapmaktan da kaçınmazlar. Bu uğurda hayatlarını dahi verirler." (Rıza Nur, Millî Kıyam)
Evet, bunu bizim de anlıyamadığımızı itiraf etmek durumundayız.
BÖLÜCÜLÜĞÜ ASIL SİZ YAPTIGINIZIN FARKINDAMISINIZ!? Bu satırlar çok seviyesizce. Biz her zaman asil bir millet olduk ver her devlette saygı gördük. Bence bu satırlar bu durumun sindirilemeyişine bariz işerettir. Sizin iddia ettiğiniz sekilde bi kölelik ve uşaklık da yapılmamıştır hiç bir devlete, ancak bizlerin de uşak olarak gördüğümüz kişiler tarafından yapılmıştır ki, onlarında bi seviyesi vardı.
Kimse T.C.yi bölmeye çalışmıyor. Bu ülkedeki Çerkesler şimdiye kadar T.C.'ne zara vermemiştir Fakat biçok konuda da yarar verdiği bi takım çevrelerce nedense bi türlü kabul edilemiyor. Kurtuluş savaşında- Cumhuriyetin kuruluşunda birçok Çerkez hayatları pahasına emeklerini ve güçlerini vermişlerdir ama, o zaman bile bu durumu sindiremeyenler tarafından halkın kahraman ilan ettiği insanlar sırf çerkez olmalarından dolayı onlerine bu sıfat getirilerek hain ilan edilmiştir.
Bizim tek gayemiz dilimizi ve kültürümüzü korumak , kimseye zara vermeden - Asil, güzel, görgülü, eğitimli, saygılı ve bütün dünya da tanınan seçkin bir ismimiz var ve buna da kimsenin bu şekilde hakaretler etmeye hakkı yok. Tıpkı bizim Türk milletine hakaret etmediğimiz gibi
Ben Türk vatandasıyım ve bu ülkeyi çok seviyorum 7 kuşakdır bu ülkede yaşıyoruz ama hayallerimde de birgün Kafkasya gidebilmek var . Hoşçakalınız.
CEVAP:
Bu kardeşimize de kendini TÜRK vatandaşı kabul etmesinden, ülkeyi çok sevmesinden, ülkeyi hizmet edilmesini tabii görmesinden dolayı teşekkür ederiz. Kendisinin Kafkasya'ya gitmek arzusunu da son derece tabii buluyoruz. Biz de ilk fırsatta anayurt KAFKASYA ve ORTAASYA'ya gittik., oradaki kardeşlerimizle kucaklaştık. Aynı sofrada, aynı pilava kaşık salladık. Bu gerçekten büyük bir mutluluk... Umarız, en kısa zamanda dileği gerçekleşir.
Biz yazılarımıza başlarken belirttik: Kendini bu ülkenin has vatandaşı sayan, bu ülke için canını vermeye hazır Çerkes, Laz, Kürt kökenli kardeşlerimizin alınmasına gerek yok!.. Bizim işimiz onlarla değil!..
Yalnız bu kardeşimizin de katıldığı gibi, kendisinin de kınadığı
gibi çok az sayıda olsa da; farklı düşünen, bölücülük
yapan, TÜRKLER'i küçük gören Çerkes kökenliler var. Bunların dergilerini, yazılarını verdik.
Hatta Çerkezistan'a gidip oradaki
Çerkesler'i bölmeye, İSLAM'dan koparmaya çalışanlar
ın ifadelerini kendi ağızlarından
naklettik... İşte bizim işimiz onlarla!.. Biz sadece bu vatana,
bu devlete, bu millete en ufak bir katkısı olmadığı halde, bu
devlet ve bu milletin kesesinden beslenmesine rağmen BÖLÜCÜLÜK,
AYIRIMCILIK yapanlar ile!..
Gelelim naklettiği bölüme... Bir defa o ifade Dr. Rıza
Nur'un (Atatürk döneminde Bakanlık yapmış, Lozan görüşmelerine katılmış,
sonra da onunla sürtüştüğü için Mısır'a gitmiştir)... Sonra eksik
almış... Bu kişinin 70 yıl önce yazdıkları şöyle:
- "Zulümden kaçıp TÜRKİYE'ye gelen Çeçen, Çerkes, Asetin, İnguş, Abaza hepsi
Çerkes sayılır. Hepsi de Çerkes propogandası yapar."
- "Halbuki, esas yurtları ÇEÇENİSTAN, ÇERKEZİSTAN, OSETYA,
DAĞISTAN'dakiler de 'TÜRKLER gelip bizi kurtarsın' diyerek TÜRKLÜĞE
SARILIRLAR!.. "
- "Vaktiyle çarlar KAFKAS dağları soylularının, bilhassa Çerkes beylerinin
çoğunu saraya subay, er olarak hizmete alırlardı. Bunların çocuklarını toplar, Ruslaştırır,
hıristiyan yaparak büyütürlerdi. Bunlar Çar'ın hassa ordusunda yer alırdı. Kızları da
saraya hizmetçi olarak alır, hıristiyanlaştırırlardı."
Rıza Nur "hepsi" diyor ama, tabii ki karşılaştığı, mücadele ettiği kişileri kastediyor…
Ayırımcılık propogandası yapanları kastediyor... Ve onlara esas ülkelerindeki
Çerkesler'in, Çeçenler'in Türklüğe sarıldığını hatırlatıyor... E, bu 70 yıl sonra
dahi doğrulanmadı mı? Çeçen mücahitleri Atatürk rozetiyle savaşmadı mı?
Yine bahsedilen "uşaklık", yukarda mektubunu naklettiğimiz
kardeşimizin de kötülediği, kendisinin de
"uşak" saydığı kişiler tarafından yapılmış!.. Bizim de Rıza Nur'dan
alıntı yapmamızdaki amaç buydu. Kastettiğimiz buydu... Çerkesler
gibi asil bir boydan nasıl böyle davrananlar çıktığını, sonra da nasıl
TÜRKLER'i küçük gördüğünü anlıyamadığımızı söylemek istemiştik... Sizin alınmanıza
gerek yok!
Üstelik böyle uşaklar, satılmışlar, hainler maalesef TÜRKLER'in
her soy ve boyundan çıkıyor... Aslen Kürt kökenli olan, ancak değme milliyetçilere
taş çıkaracak kadar TÜRKÇÜ olan Kamrân İnan, "Bu memlekette 70.000
hain var," demişti!... Doğrudur!.. ve ne yazık ki, Devlet'in, ekonominin,
belediyelerin başında da çoğunlukla onlar olduğu için bu duruma düşmüşüzdür.
-- 22.1.2001 , T.G.
Sayın yetkili,
Hayri Ersoy ve Aysun Kamacı tarafından
yazılmış olan "Çerkes Tarihi" adlı kitabı
nereden bulabileceğim konusunda bilgi vermenizi rica ederim.
Şimdiden teşekkür ederim, saygılarımla,
CEVAP:
İnternetteki kitap sitelerinden arayabilirsiniz.
23.1.2001 , C. S.
Sayfanızı okudum ve benim gibi düşünen insanların yazısını okumanın
hazzını bir kez daha aldım... Görüşmek üzere.
E-mailinizi bekleyecegim...
CEVAP:
Biz de haz almanızdan çok memnun olduk. Mektuplarınızı bekleriz.
-- 29.1.2001 , S.S.
BİNLERCE YIL BU TOPRAKLARDA YAŞAMIŞ BİR HALKIN DİLİNİ VE KENDİSİNİ
YOK SAYMAK ANCAK VE ANCAK GERİCİ, FAŞİST,TC YARDAKÇILARININ İŞİDİR.
KÜRTLER BU TOPRAKLARDA TÜRKLERDEN BİNLERCE YIL ÖNCE YAŞAMIŞLARDIR.
TÜRKLER ORTA ASYANIN BOZKIRLARINDA BARBARLIK YAPARKEN KÜRTLER
MEZOPOTAMYADA BİLİM VE TARIMIN TEMELİNİ OLUŞTURUYORLARDI. TAAKİ
BARBAR TÜRKLER BU TOPRAKLARA GELENE KADAR. EGEMENLİKLERİ ALTINDA
BULUNDUKLARI TOPLULUKLARI DA GERİCİLEŞTİRDİLER. BUNA RAĞMEN KÜRTLER
HAKLI MÜCADELELERİNİ SÜRDÜRÜYORLAR.VE TÜRKLER GİBİ FAŞİST EĞİLİMLİ
DEĞİLLER.HİÇ BİR ZAMAN BİR HALKTA ÖFKE DUYMADIK.ÇÜNKÜ HALKLAR
KARDEŞTİR.BU KARDEŞLİĞİ GERİCİ TÜRK FAŞİSTLERİ BOZAMAZ.
BİJİ SEROK APO!.. YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ
CEVAP:
Hani "Yaşasın Başkan Apo" diye, %80'i kendi halkından olmak üzere
30.000
kişinin ölümüne, 60.000 kişinin yaralanmasına, yüzbinlerce kişinin
evini barkını bırakıp göç etmesine sebep olan Ermeni kırması
Artin Agopyan'a methiye düzmeseydin; "halkların kardeşliği"
palavrasına inanabilirdik.
Biz kürt bölücülerin İstanbul, Ankara,
İzmir sokaklarında toplanıp önce "Yaşasın Halkların Kardeşliği"
diye bağırıp sonra da "kardeş"lerinin dükkânlarını ve otomobillerini
tahrip ettiğini çok gördük... O tarz edebiyata karnımız tok.
Kardeşler kardeşliğini bilmeli, zaten dışardan türlü baskı ve
saldırılara mâruz kalmış olan TÜRKİYE'de yeni olaylar çıkarmamalı!.
Kürtlerin bu topraklarda TÜRKLER'den binlerce yıl önce bulunduğu
da bir palavradır!.. Eğer varsa bir tek Kürtçe yazılmış kil tablet,
bir tek Kürt mimârî eseri, bir tek dikili taş gösterin... Ama
TÜRKLER'in 15.000 yıl önce Güneydoğu
Anadolu'da bulunduğu, Kâzım Mirşan'ın Ortaasya'daki benzerleri
ile kıyasladığı
duvar resimlerinden belli!..
-- 20.3.2001 , nikkei
- "İşte bu çalışma,
"Kürt" adı altında bizden koparılmaya çalışılan bu insanları, en az
kendimiz kadar sevdiğimiz için; bilerek veya bilmeyerek bu emellere âlet olanların gözünü
açmak için; ve bilim adamı kisvesi altında tarihi istedikleri gibi çarpıtanlara cevap vermek
için hazırlanmıştır"
diyorsun .
1. "bizden koparılmaya " buradaki biz kim koparılmak istenenler söğüt yaprağı filan mı ?
kopacak ise bundan san ne, durumdan menmun ise niye kopsun değilse sen bu kopmayı
nasıl engelleyeceksin.. Bilim adamı numaralarıyla mı
2. Türkiyenin yetiştirdiği en iyi bilim adamı Zekeriya Beyaz. Daha ne diyelim
selam ile
CEVAP:
Her devirde, her ülkede o ülkeden koparılmak istenen toprak ve
halk topluluğu olmuştur. Daha yeni Yugoslavya'yı bin parçaya böldüler.
Karasularında petrol buldukları için Timor adasının doğusunda sözümona
Hıristiyanları "özgür"leştirdiler. Avustralyalılar gelip hemen
petrol çıkartmaya başladılar. Tabii zavallı Timorluları köle-işçi
olarak kullanarak, ve bütün kârı alıp götürerek!..
Onun için koparma "Sen Türk değilsin... sen müslüman değilsin...
sen sünni değilsin" gibi yaklaşımlarla olur. Maşallah buna bizim
Kürt, Süryani, Ermeni kökenli vatandaşlarımızdan bazıları da destek verirler, bazıları
Almanya'ya, İsviçre'ye gidip "beni orada yaşatmıyorlar" diyerek
sözümona sığınma hakkı alırlar... ve kendi yurdundan, kendi insanından
kopmuş olurlar...
İnanın, söğüt yaprağı bile daha haysiyetli kopar dalından,
yere düşse bile vakarından hiç bir şey kaybetmez!..
Haa, diğer sorulara cevap istersen... "Bana ne?" diyemem!.. Çünkü
böyle kopup gidip te, sonra feryad edenlerin çığlıkları bütün
TÜRKLER'i üzüyor... Türkiye'den kopan Suriyeler, Iraklılar,
çok değil, 3 yıl sonra,
Batı emperyalizminin ne olduğunu anlayıp MUSTAFA KEMAL PAŞA'ya
mektup yazmışlardı, "Gelin, bizi de kurtarın!" diye!... İyisi mi,
iş işten geçmeden zayıf yaprakları uyaralım, diyoruz. Şimdi halinden
memnun olmayanın, daha beter hallere düşmesini istemiyoruz!..
Her şeye rağmen gitmek isteyen kişinin paçasına yapışıp engel olacak
değiliz!.. Ama beraberinde toprak götürmesine elbetteki bizim gibi
düşünenler engel olacak!.. Kazmayı, küreği kapan TÜRKLER, bulundukları
yerlerdeki bölücülere, satılmışlara, hainlere elbetteki dersini
verecek... O bölgede Hıristiyan Batı'nın kuklası bir oluşuma
izin vermiyecek!..
Bundan zerre kadar şüphemiz yok!..