OKURLARLA
SOHBET - 32
-- F.D. , 20.4.2010
Subject:yahudi kürtler
Selamlar,
Yahudi Kürtler ile ilgili
yazınızı çok beğendim, size bu paylaşım için çok teşekkür ediyorum, eğer sorum olursa
size yöneltebilirsem çok sevinirim.
Selam ve dua ile
CEVAP:
Elbete, her türlü sorunuzu yöneltebilirsiniz.
Cevap vermeye çalışırım.
***
-- O. , 25.4.2010
Merhaba Ttrkkan,
Fotoğraflarımı, videolarımı
ve etkinliklerimi paylaşabildiğim bir Facebook profili oluşturdum ve profilimi görebilmen için seni arkadaşım
olarak eklemek istiyorum. Önce, Facebook'a katılman gerekiyor!
Katıldıktan sonra sen de kendi profilini oluşturabilirsin.
mrb seninle tanışmak istiyorum
Teşekkürler,
CEVAP:
Hep söylediğimiz gibi, hiç
bir foruma katılmadığımız gibi, Facebook, Twitter gibi sitelerde de ne sayfamız var, ne de eklendiğimiz
bir sayfa... İrtibat kurmak isteyenler buraya yazmak durumunda... Kusura
bakmayın.
***
-- C.A. , 4.6.2010
Subject:Kürtlerle ilgili asılsız iddalar
Lan itoğlu
it,senin tarih anlayışını .....sen nasıl kürtlerin tarihini yok sayarsın,medlerin
kürt olduğu yönünde kesin deliller yok,ama bu yönde çok
tutarlı ihtimaller var,sen kim oluyorsunda direk türkleştiriyorsun.tarih bilincinin az olmasını pers diline persçe demenden anlamıştım.:D pers dili farsçadır.kara cahil.seni
yakalasam ananı .....
CEVAP:
Benim bilgisine değil de,
küfürbaz ağzına güvenen kardeşim,
Kürtlerin tarihini ben yok
saymıyorum, aslında yok! Varsa, sen bul göster.
Hadi diyelim, Medler Kürt... Sonra ne oldu? Nerede bir Kürt varlığı var?
Tekrar söylüyoruz: Kürtler
oradan buradan derleme bir halk. Yahudi Kürdü var, Ermeni Kürdü var, Fars Kürdü
var, Arap Kürdü var, elbette çoğu TÜRKMEN boylarından gelen Kürtler de var. Ama
onlar birbirleriyle bile kaynaşmadan şu dağda, bu dağda yaşayıp gitmişler. Ne
bir devlet, ne de bir medeniyet oluşturabilmişler. Onun içindir ki, tarihten
gelen bir tek Kürt mezar taşı bile yok!..
Ancak biz bin yıldır beraber
yaşadığımız Kürt gruplarını bağrımıza basıyor, kendimizden sayıyoruz. Tabii "Ben
sizden değilim" deyip ihanet etmediği sürece!
***
-- Saint A. , 25.6.2010
Subject:Kürt
nüfus
Merhabalar,
Benim sizlere sormak istediğim
bir husus var. Bugün Salim ENSARİOĞLU denen bakanlık yapmış bir zat 1997
yılında MGK toplantısında alınan bir karardan bahsetti. Burada 2025 te kürtlerin toplam nüfusun %50 si
olacağı yazıyormuş? Oysa 2007 yılında Amerikadan bir
kuruluş 12 milyondan bahsetti. Sizin bu konuda bir bilginiz var mı?
Saygılar.
CEVAP:
Yapacak başka işi olmadığı
için Güneydoğu'daki Kürtlerin bol bol çocuk yaptıkları
doğrudur. Ancak Kürtlük bir millet özelliği değil, bir sosyal niteliktir,
göçebelik gibi. O yüzden şehirlere göçedip yerleşen Kürtler'in kürtlüğü kalmaz!
İstanbul'da Kürt bölücüler bir eylem yapmaya kalksalar bin kişi bile toplayamıyorlar!
O yüzden korkmayın. TÜRKİYE'de her bakımdan TÜRK
olanlar, kendini TÜRK saymayanlardan daima çok olacaktır.
***
-- T.C.Y. , 5.7.2010
Sitenizi, bu muhteşem siteyi,
dün sayıların geçmişini araştırırken tesadüfen gördüm. İyi ki görmüşüm. Saatlerce
okudum. Biraz gözlerim ağrıdı, asıl yapacağım işi de yapamadım ama olsun,
değdi. Sitenin görünümü basit ama anlattıkları çok önemli. Hele
o Güneş-Dil ilişkisi ve Grek Alfabesi'ndeki Maya destanı! Kendimi çok cahil
hissettim. Asıl üzüldüğüm de bunların Atatürk zamanından beri bilinmesine
rağmen hâlâ kimsenin haberinin olmaması. Bunlar herkes tarafından bilinmeli!
Yazılardaki her şey çok mantıklı;
sadece bir şey kafamda çelişki oluşturuyor, biyolojik anlamda. Türkler Bering Boğazı'ndan geçmiş, evet, ama sonra Kuzey Amerika'da
hem Eskimoları hem Kızılderilileri oluşturmuşlar. Eskimolar
çekik gözlü ve beyaz tenli iken Kızılderililer adı üstünde koyu tenli. Nasıl
oluyor da bu kadar farklı görünümlü iki halkı oluşturuyor Türkler?
Ayrıca geçen gün televizyonda
bir progamda sayıların isimlerinin parmak
isimlerinden geldiğini söylüyordu. Mesela serçe parmak küçük olduğu için serçeye
benzetilmiş ve serçenin çıkardığı ses olan pır denilmiş,
ve o parmaktan başlayarak sayıldığı için pır-bir olmuş. Sitenizdeki yazılardan birinde
ise Bir kelimesinin Bu-Er'den geldiği yazıyordu.
Bir de, sitenizdeki yazılar
size mi ait, yoksa alıntı mı?
Yazılarınızın devamını bekliyoruz
=)
CEVAP:
Sondan başlayalım: Biz tarihçi
falan değiliz, bol okuyan biriyiz. Yaptığımız okuduklarımızdan tesbit ettiğimiz hususları derleyip toparlayıp bir bütün haline
getirmek. Hiç birini biz bulup çıkarmış değiliz. Fırsat ve konu buldukça da
yazmaya devam edeceğiz.
Sayılarla ilgili bilgiler
Kâzım Mirşan'dan alınmadır. 15 kadar Türk lehçesi bildiği
için kendisine güvenimiz tamdır.
Ten rengi ve diğer beden özellikleri
iklim ve coğrafyanın etkileri ile oluşur. O yüzden ilk sayfamızda dediğimiz
gibi, dünyanın dört bir yanına yayılmış Türkler pek çok farklı özellik gösterirler.
Çekik göz de, koyu ten de aslında TÜRK özelliği değildir, ama karıştığı halklar
ve yerleştiği bölgeler sayesinde böyle özellikler alan boylar vardır. KIPÇAK
(Kuman) TÜRKLERİ kumral saçlı, yeşil gözlüdür. Anadolu'daki pek çok TÜRKMEN'de bu özelliği görürsünüz.
***
-- S.T. , Estonya, 21.8.2010
Subject:Estonya ve Türkler
Sayın Tahir Türkkan,
İsmim S. T., 5 yıldır Estonya Tallinn'de ikamet etmekteyim. Estonca'nın
ural altay dil grubuna bağli olması ve Estonların geçmişte
şamanizme mensup olmaları, diğer Avrupa ve Baltık milletlerinden
farklı özellikler taşımaları; bende sürekli olarak orta Asya bozkırlarında bir
dönem beraber olduğumuz heyecanını doğuruyordu.
Birkaç yerde okuduklarıma
göre Atatürk Estonya ile 1924 yılında Dostluk Anlaşması
imzalayarak; Türkiye Cumhuriyeti'nin 18. Büyükelçiliğini Estonya'da
açmasının bir nedenide Eston
ve Türk halkları arasındaki bağların araştırılması. Ve vefatına kadar Estonya'ya desteğini devam ettiriyor.
Sizinde bir yazınızda belirttiğiniz
üzere Estonya Avrupa'nın önemli bir ülkesi ve
doğuya-Rusya'ya açılan kapısı.
Estonya'da bir Türk-Eston
dayanışma derneği açmış bulunmaktayız. Ve derneğimiz bu konu üzerinde hassasiyetle
araştırmalar yapmayı hedeflemektedir. Yalnız şahsen tarih uzmanı değilim ve de konuyu
araştırmaya nereden başlayacağımıza vakıf değiliz.
Bu husustaki engin tecrubelerinize dayanarak, bizlere yol gostermeyi
lutfederseniz, üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
Saygılar; S.T., Tallinn Estonya
CEVAP:
Güzel sözlerinize
teşekkürler, ancak ben de bir tarihçi değilim. Size tavsiyem dil bilen
arkadaşlarınızın Estonca ve Rusça kitapları
taramaları, ansiklopedilerden Estonlar'ın tarihi,
yakın akrabaları hakkında bilgi derlemeleri, History Channel gibi tarihî belgeseller yayınlayan kanalları takip
etmeleri ve elde ettikleri bilgileri tasnif ederek bir arşiv oluşturmalarıdır.
Ben öyle yaptım ve bu siteyi o sayede hazırlayabildim.
***
-- A.B. , 15.9.2010
Selamun Aleyküm hocam,
Sizden hiçbir şekilde haber
alamıyorum. Ne yazmakta olduğunuz site, ne de herhangi bir mail. Cevap verebilirseniz
sevinirim.
Saygı ve Sevgi ile...
CEVAP:
Aslında durumda bir değişiklik
yok. İnternette yazılar duruyor.
***
-- E.D. , 1.10.2010
Subject:moti
Merhabalar yazılarınızı zevkle
okudum ancak bu bütün aşiretleri yazdığınız anlamına gelmiyor mesela moti (motki) aşiretinden hiç bahsetmesiniz.Ben moti aşiretindenim
dedelerim cizreden kars kağızman çengilli köyüne geldiğimizi
söylüyorlar peki biz kimiz eğer yanıtlarsanız sevinirim.ayrıca kurmanci konuşuyoruz
CEVAP:
Moti aşireti hakkında bir bilgim yok. Ancak
Türkiye'deki 41.297 aşireti
tasnif etmiş olan Prof. Yusuf Halaçoğlu'nun 6 ciltlik
eserinde bulabilirsiniz. Türk Tarih Kurumu yayını olarak satılıyor.
***
-- A.O. , 23.10.2010
merhaba çalışmalarınızı sabırsızlıkla
takip ediyorum ama bir sorum olacak Anadoluda Türk
olan ve orta asyadan göçem hitit,hatti,lidya,frig vs. halklara ne oldu ve Türkler Rumlar ve ermenilerle karıştımı? (Irkçılık olarak
algılanmasın)
CEVAP:
Göçler, harpler ve sosyal
ilişkiler sebebiyle bütün ırklar ve milletler birbiriyle karışmış, bundan da pek
çok renk ve tipte insan grubu meydana gelmiştir. Bunda ayıp veya yanlış bir şey
yok. Anadolu'da bulunan Hitit-Hatti-Frig-Lidya-Urar grupları olduğu kadar
Pers, Arap, Kürt, Rum, Ermeni de Türkler ile karışmıştır. Ben şimdi zenci bir
kadın ile evlensem, siyahî bir çocuğum olsa, o ne olacak?..
Elbette ki TÜRK!.. Önemli olan TÜRKİYE'de
yaşayan herkesin TEK bir MİLLET teşkil ettiğini bilmek!..
Bundan sonra insanlar ancak kendi iyilik ve kötülükleri ile tanınırlar. Başka bir
ayırım yapılamaz!
***
-- T. Ö. , 27.10.2010
Subject:"tüketimimiz bu hızla daha ne kadar devam
edebilir?" konulu araştırma
Hergeçen gün dünya genelinde daha önce insan oğlunun
şahit olmadığı ekolojik değişiklikler gözlenmeye başladı.
Dünyamıza aşırı yüklenmeye başladık. Taşıma kapasitesini öyle aşmaya başladık
ki, örneğin ;ortalama bir amerikalı
sanki 5 dünya varmış gibi, ortalama bir Türk ise 2 dünya varmış gibi yaşamakta.
Bir pazarlama doktorantı olarak doktora tezimin sosyal bir içeriğe sahip olması
ve insanlık namına birşeyleri vurgulaması için "Tüketimin
Sürdürülebilirliği" konusuna odaklandım. Bu amaçla bir tanesi elektronik
anket olmak üzere farklı veri toplama yöntemleri kullanıyorum. Sizden de 10
dakikanızı ayirmanizi, aşağıdaki bağlantıyı
tıklayarak ulaşacağınız elektronik anketi doldurmanizi
ve çalışmama destek vermenizi rica ediyorum. Böylece araştırmam çok daha geniş
bir katılımla, geneli temsil eden bir örneklem üzerinden, desteklenmiş
olacaktır. Şimdiden teşekkür ediyorum.
CEVAP:
Bizim sahamızın dışında ama, Çukurova üniversitesinde bir profesörle birlikte bur araştırmayı
yürüten genç arkadaşımıza söyleyeceğimiz bir kaç husus var ki, hiç hoşuna
gitmeyecek.
Birincisi, üniversitelerde
master, doktora tezlerinin çoğunun dayandığı bu tarz
anketler pek uyduruk şeylerdir. Soruların çok düzgün ve açık olması,
örneklemenin iyi yapılması gerekir. Yine de çıkan sonuçlar eskiden % 5-% 10
yanılma payı verilerek yayınlanırdı. Ki, "o yanılma payı"nda
da yanılma olabilir!... Bu tarz anketlerin en uyduruğu
da 2000'lu yılların başında Avrupa Birliği için yapılmış, artniyetli,
yönlendirici sorular seçilip sorulmuş, "Halkın % 80'i Avrupa Birliği'ni
istiyor" diye yalan bir sonuç çıkarılmıştı. Soruları ne kadar
çarpıtırlarsa çarpıtsınlar, bugün halkın % 70'inin HAYIR diyeceği belli olduğu
için, ne Batı yavşakları, ne de hükûmet böyle bir
anket yaptırmamaktadır.
Gelelim dünyayı tüketip bitirdiğimizi
söyleyen pazarlamacı arkadaşımızın konumuna!.. Bu
hususta hiç bir şey bilmediği ortada!.. Tüketimi bu şekilde
körükleyenlerin kendisi gibi pazarlamacı olduğunun farkında bile değil!.. İnsanlara ihtiyaçları olmayan şeyleri satmak için olmadık
yalanlar söyleyenler, kullandıkları sağlam eşyaları bile atıp yenilerini
almalarını isteyenler pazarlamacılar değil mi?.. Hem
pazarlamacı, yani tüketim teşvikçisi olup, hem de tüketimin dünyayı mahvetmesini
nasıl önleyeceksin?.. Bu, hırsızın "hırsızlıkları önleyelim" diye
kampanya yapmasına benziyor!..
Üçüncü husus, dünyanın ve
ülkemizin dertlerine, emperyalist Batı'nın sözde çözümlerini Batı ağzıyla
kakalamak!.. Bu "sürdürülebilir (sustainable)" kelimesi pek çok sahada kullanılır.
2000'li yıllarda TÜRKİYE'ye "sürdürülebilir
borç" projeleri yutturdular. Dikkat ediyor musunuz? "Borç Ödeme ve
Bitirme" projeleri değil; "sürekli borç alıp borçlu kalma" projeleri!.. Çünkü seni en iyi borç vererek sömürüp bitiyorlar!..
"Sürdürülebilir Tüketim"
de öyle!.. Arkadaş farkında değil, ama "sürdürülebilir
tüketim" dünyaya aşırı yüklenmekten kurtarmak, tabiatı korumak için falan
değil!.. "Biz gene bu eşeğe yüklenelim ama
çökmeyecek kadar yüklenelim" zihniyeti!.. Çünkü
eşek çökerse, tüketim süremez. Önemli olan aşırı tüketimin sürmesi!.. Eşeğin çektikleri değil!..
Dördüncü husus, baştaki "5
dünya - 2 dünya" misalinden ne kastedildiği pek anlaşılamıyor. Ben size
1980'lerde yapılan bir tesbiti vereyim. Sıradan bir
Amerikalı, 50 Afrikalı'nın tükettiği kadar tüketiyor,
dünyayı 50 Afrikalı'nın yapacağı kadar kirletiyor!.. Yine sıradan bir Amerikalı, 20 Çinli'nin tükettiği kadar
tüketiyor, dünyayı 20 Çinli kadar kirletiyor!.. Bu ne demektir
biliyor musunuz?.. Çin'in nüfusu 1,3 milyar... A.B.D.'nin nüfusu 350 milyon... Çin'in dörtte biri!... Ama tüketim ve dünyayı mahvetme açısından bakarsanız
A.B.D.'nin nüfusu 7 milyar mesabesinde!.. Yani, kontrol altına alınması gereken Çin değil; Amerika!..Ve ona yakın tüketen ve kirleten Batı Avrupa ile
Japonya!..
İşte Batı bunları gözden kaçırıyor!.. Dünyayı Çin'in kömür üretiminin kirlettiğini propoganda ediyor!.. Aynı şekilde TÜRKİYE'de çevre temizliği denince, plajlarda naylon poşet
toplayan çocukları gösterirler. Dünyada Yeşil Barış örgütünün balina
avcılarının önüne dikildiğini gösterirler.... Siz
biliyor musunuz ki, pek çok uluslararası şirket bu çeşit çevre örgütünün finansmanını
sağlar. Çünkü naylon poşet toplama, balina avını geçici olarak önleme halkın
gazını alır. Sanki bir çevre koruması yapılıyor görüntüsü verir. İnsanlar Porsuk
ırmağının İzmit körfezinin kirlenmesi, denizlerin zehirle atıklarla dolmasının
esas müsebbibinin büyük fabrikalar, ulaslararası şirketler
olduğunu unutur!..
Batı sömürü ve yağma dünyasıdır.
Çözüm diye ortaya attığı her şey bu sömürü ve yağmanın sürmesi içindir. Batı'ya
güvenerek, dayanarak bilim adamı olunmaz!.. Batı'nın
bilim adamları bile Kuş Gribi, Domuz Gribi gibi hastalıklar icat ederek
aşısıyla dünya halklarını sömürdüler!..
Sözün özü, dünyanın ve insanlığın
kurtulması sömürücü Batı Avrupa ülkelerinin, A.B.D.'nin
ve Japonya'nın tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi, kısıtlanması ile
mümkündür. Dünya nüfusunun üçte birini aç bırakarak değil! Artık uyanın!
***
-- K. M.
, 1.11.2010
Kürtler hakkındaki yazınızı
okudum ve gerçekten cehaletin nasıl kötü birşey olduğunu
birkez daha anladım. Bırakın artık bu kafa tasçılığını
CEVAP:
Kardeşim, kafatasçılık falan
yok!.. Biz "Bu ülkede yaşayan herkes TÜRK'tür," diyoruz. "Dünyada kendini TÜRK sayan herkes
TÜRK'tür," diyoruz. Bunun neresi kafatasçılık ? Herkesin kafatası başka ölçüde!
Yalnız bir husus var: Bizim
yazılarımıza itiraz edenlerin hemen hiç biri "şurası yanlış, burası uydurma"
demiyor. Genel bir suçlama yapıyor. Kürtçülük güden DTP ve PKK'lılar ve onları
bilir-bilmez savunan dönme-mason yazarlar da öyle. Meselâ "İkinci dil
neden olmasın?" diyorlar, ama "kürtçe"
diye tek bir dil olmadığını, 50 ayrı ağız olduğunu, bunların hiç birinin diğeri
tarafından anlaşılmadığını, hangi ağzın ikinci dil olacağını, diğer ağızları kullananların
ise bu sefer "iki dil mağduru(!)" olacağını dile getirmiyorlar. E, bu
nasıl bir tartışma?.. Bu sorular cevaplanmadan
söylediklerinin "çözüm" olması mümkün mü?
***
-- M. B. , 2.11.2010
ubject:yardımcı
olursanız sevinirim
selamlar
internette onbinlerin göçünü araştırırken yazılarınıza rastladım okudum
ve bilgi sahibi oldum bazı konularda.size bir sorum
olacak yıllardır arıyorum ankarada milli kütüphanye de gittim.haritaları kaldırmışlar bakamadım. BALYAZ
adlı bir yerleşim yeri var bildiğimize göre kafkasyada.zamanında büyüklerimiz
ordan gelmiş ve bu kelimeyi soy isim yapmışlar.ailemizde
farklı bir dil bilen yok aktarılan farklı bir isim ya da gelenek de yok.BALYAZ
nerde bunu bulmam da yardımcı olursanız sevinirim.iyi çalışmalar
CEVAP:
Bu konuda bir bilgim yok.
Eğer "google" dünya haritasını büyüterek Kafkasya
bölgesini tararsanız belki bulabilirsiniz. Ben de ratlarsam,
size bildireceğim.
***
-- H.B. , 27.11.2010
abı doğri diyisen ama bunlar kürt degil kurd birde biz moğolari bile akraba edinen bağrı geniş bir miletiz ne hikmetse bunların tariğii
şağsiyetlerini hiç övmedik hunları övdik onlar macar ama biz bunlaarı ırakta sadama boğdurduk irandada süriuede başka zalımlara ama gagaus lar hiristiyan olsa gine bizim kardaşlarımız oldu neeeden maademki bunlar turk neeeden biz dedik sadam yüksekovaya kaadar geel bu çarıklı küstahları
yok et diyorduk kardeşimiz ise kerkuk araaaplara kalacağına onlaaara veerelim musul araplara kalacaksa onlara vereleim
nede olsa anamız babamız bir ademden sonra bana hak verisen
aziz soydaşım ve kardaım tanrı türkü korusun sizide bizide
CEVAP:
Biz kendimiz kimseyi TÜRK
yapmadık. Moğollar, Macarlar, Tatarlar, Tuvalar arasından birileri çıkıp "Biz
TÜRK'üz," diyor!.. Biz de
onları TÜRK kabul ediyoruz. Aynı şekilde ŞEREFHAN kitabında "Kürtler OĞUZ'un BOĞDÜZ ve BEÇENE boyundandır," diyor. Mehmet Şerif
Fırat ta öyle diyor. Şimdi biz kalkıp nasıl "Kürtler TÜRK değildir," diyebiliriz
ki?..
Ancak burada bir incelik var!.. KERKÜK ve MUSUL TÜRK'tür!.. TÜRKMEN'e aittir. Orada yaşayan
Kürtler kendilerini TÜRK sayar ve TÜRKMENLER'i baş tâcı ederse, elbette bölge kendilerini de kabul eder. Yok, kürtlük taslayıp TÜRKMENLER'i katleder
veya kovarlarsa, orada işgalci olurlar, biz de gereken tedbiri alır, Yahudi
kökenli Barzani ve Talabani'yi düşman sayarız.
***
-- A. , 4.12.2010
Selamun Aleyküm hocam,
Size o şekilde yazmamın nedeni,
size Nisan ayında yazmış olduğum bir maile uzun süre cevap alamamış olmamdı. Çok
şükür ki mühim bir şey yokmuş.
Efendim, hâlen aynı yurtta
ikâmete devam etmekte, sâbık
olaylara şahit olmaktayım. Lâkin alıştım desem yeridir. Yalnız en enteresan olaylardan
biri, bu yurtta BDP taraftarı bir çok kişiyi
barındırmaları. Ki bu kişiler kendi tarihlerini (!) çok iyi biliyorlar. Onlar
karşısında cevapsız kalmamam sizin sayenizdedir. Yazdıklarınız, benim ve bir çok arkadaşımın yolunu aydınlatıyor.
Vettabiki size sormam gereken bir kaç soru var.
Lâkin sizi sıkmak istemediğimden, sırayla gitmek istiyorum. İlk olarak, ülkemizde
tam anlamıyla Türkçü bir parti yok. Bu yüzden bir çok arkadaşımız
boş oy atıyorlar. Sizce ülkemizde Türkçü bir partinin olmamasının sebebi nedir?
İkinci olarak, İskoç' ların İskit soyundan olduğunu yazılarınız muhtelif yerlerinde
belirtiyorsunuz. Lâkin muhteviyat pek az. Konu açar veya herhangi bir kaynak
belirtirseniz memnun olurum.
Selametle...
CEVAP:
TÜRKİYE'de TÜRK bir partinin olmaması son derece
normal! Çünkü biz partili sistemi Batı'dan aldık. Ve bunu CUMHURİYET'le
değil, MEŞRUTİYET'le aldık. Daha önce de TANZİMAT
Batıcılığı var. ÖMER SEYFEDDİN merhumun ASİLZÂDELER kitabını, PRİMO TÜRK ÇOCUĞU
adlı iki hikâyesini okursanız, Jön "Türkler"in
nasıl mason olduğunu, nasıl "Acaba
Hıristiyan mı olsak?" diye tartıştıklarını görürsünüz. Bu tartışma
CUMHURİYET dönemine de yansımış, hatta ATATÜRK zamanında dahi aydın geçinenler
arasında sürmüştür. Hatta milleti sünnet
olmaktan vazgeçirmek için makale yazan hıyar doktorlar
vardı!
Maalesef parti kuranlar, iktidara
gelmek isteyenler kendilerini BATI'ya yaranma
mecburiyetinde hisseder. BATI'nın, AMERİKA'nın desteğini almadan iktidar olmanın, hatta Genelkurmay
Başkanı, Dışişleri Bakanı olmanın mümkün olmadığına inandıkları için, Demirel
ile başlamak üzere bütün Başbakanlar Amerika'ya gitmeden göreve gelemezler!
E, şimdi bunların arasından
nasıl bir (TÜRKÇÜ demiyorum) TÜRK parti çıksın?.. Üstelik
hemen bütün parti başkanları TÜRK değildir. TÜRK olan yükselemez! Onlar da hep
TÜRK olmadıklarını dile getirirler. TÜRK MİLLETİ demekten itinayla kaçınırlar!
Şimdilerde biliyorsunuz, TÜRK adını ANAYASA'dan, yeminlerden,
okullarda okunan anddan bile çıkarmaya çalışıyorlar!
Çünkü baştakiler hep YAHUDİ-RUM-ERMENİ dönmesi, veya KÜRT bölücü!...
Peki, milletin, devletin esas
unsuru TÜRKLER niye parti kuramıyor, niye yükselemiyor? Çünkü BATI tarzı DEMOKRASİ,
para ile politika yapılması demektir. TÜRKLER de para yok!..
Parası olan işadamları da, servetine servet katmak için BATI'ya
yaltaklanıyor!.. Neticede bırakın TÜRK parti kurmayı,
DEVLET kademelerinden, yani bürokrasiden, ve MEDYA'dan, ve de İŞ DÜNYASI'ndan TÜRKLER
ayıklanıyor, yerlerine hep dönmeler, bölücüler, hatta vatan hainleri geliyor!
Yalçın Küçük, Pazartesi günleri saat 21.00'de Ulusal Kanal'da "yeni" CHP'nin
nasıl dönmeler ve bülücü Kürtler ile doldurulduğunu
anlatıyordu, içeri tıkıldı!
İSKOÇLAR'ın (SCOT) İSKİT (BATI'da
SCIT) soyundan geldiğini yazmıştık. Bu bizim orayla farklılığından, bizimle benzerliğinden
kaynaklanan tahminimizdi. İskoç gaydası Karadeniz yaylalarında tulum olarak
karşımıza çıkar. DANLAR (Danimarka) ve BASKLAR da
öyledir. BASKLAR kendilerine EU-SKO derler, bu EFU-SOKO, SAKA TÜRKLERİ demektir.
Hint-Avrupaî olmadığı Fransız LAROUSSE Ansiklopedisi'nce dahi kabul edilen BİR
TÜRK boyudur. İSKOÇLAR'ın İSKİT boyundan alduğunu daha sonra bir İngilizce kitapta görmüş, ve sitede bir yerde yazmıştım. Ama nerede olduğunu şimdi
hatırlamıyorum. Aradan uzun yıllar geçti.
***
versavdis , 7.12.2010
Subject:merhabalar
internet sayfanızı gördüğümde ne kadar heyecanladığımı anlatamam çok teşekkür ederim size değerli hocalarımızın
bilgilerini bizlerle paylaştığınız için asıl merakım bildiğim kadrıyla Kazım MİRŞAN hocamızın pek çok kitabı var bunların
dilimize cevrilmiş olanları hiç yokmu
acaba yada eğer var ise nasıl temin edebilirim ayrıca son gelişmlereden
nasıl haberdar olabilirim beni bilgilendirirseniz çok sevinirim şimdiden çok
teşekkürler hoşçakalın
CEVAP:
Büyük araştırmacı KÂZIM MİRŞAN'ın pek çok TÜRKÇE eseri vardır. Listesini ve adresini
daha önceki sayfalarda vermiştik. Ararsanız, bulursunuz.
***
-- E.Ö.,
14.12.2010
Sayın dostum,
https://www.angelfire.com/tn3/tahir/trk08.html
sitesindeki kürtler ile alakadar yazınızı büyük bir hevesle
okudum. Çok mesud oldum böyle bir yazı yazdığınız
için. Daha önce doğru yanlış duyduğum birçok konu üzerine güzel bilgiler
edindim ve bu linki de dostlarımla paylaşacağım. Çok teşekkür ederim. Saygılar.
CEVAP:
Sağolun. Güzel sözleriniz için teşekkürler.
***
-- kerkük
türkmen , 22.12.2010
Subject:IRAK TÜRKMENLERİ, DEVLETİNİ VE VATANINI SEVMESİ
SUÇ MU?
Attachments:IRAK TÜRKMENLERI, DEVLETİNİ VE VATANINI SEVMESİ SUÇMU
-- Türkmen Birliği 24.1..2011
Attachments Habur sınır kapısı
CEVAP:
IRAKLI TÜRKMEN kardeşlerimizden
peşpeşe yazılar alıyoruz. Üç yazı göndermişler. Ayrı
bir sayfada yayınlamayı düşünmüştük ama link vermek daha uygun olur sanıyoruz.
Irak'a Özgürlük Operasyonu
ve Kerkük
KERKÜK
SEVDALISI KÜRTLER VE PETROL
IRAK
TÜRKMENLERİ, DEVLETİNİ VE VATANINI SEVMESİ SUÇ MU?
HABUR SINIR
KAPISI İŞKENCE KAPISI
IRAK TÜRKMEN
ŞEHİTLERİ ANITI VE BAYRAK DERGİSİ
Bu heyetin diğer yazılarına
aynı sayfalardan ulaşabilirsiniz.
***
-- H.B. K. , 22.12.2010
Subject:KARDU-K
Selamun Aleyküm değerli
Türk ilim adamı. size iki sorum olacaktı;
1- KAR-DA-KA kelimesinin aslının
KAR-DU-K olduğunu yazdınız. Bunun çözümlemesi olarak da TU ,
DU , U eklerinin ülkeyi belirttiğini yazdınız. Kar-du : Kar ülkesi demek
oluyor. Fakat sondaki K harfi çoğulu ifade ediyor derken yanlış yapmadınız mı?
Kar-du-k : kar yurtlular
derken yanıldınız, doğrusu kar yurtları olmayacak mı? Çünkü urartular
gibi , çoğul -ar eki ; milletin , boyun isminin hemen
sonunda yer alır ülkenin adının sonunda yer almaz? demekki
Kar-du-k ; kar ülkeliler
değil yani kar boyu değil ; Türk olmaları şüphelidir , diyebilir miyiz?
2- Sizin cümleniz : "İsim
benzerliği her zaman bağlantı kurmak için yeterli olmaz... Mesela Fransız
kelimesi Frank adını taşıyan Germen asıllı kavimden gelmiştir. Halbuki Fransızlar dil itibarile Latin
grubuna bağlıdırlar... Çünkü Fransa'nın kuzeyi Franklar ve Rumlar, Ermeniler, Yahudiler'in bulunduğu levantenlerden
oluşurken; Güney halkı Jül Sezar'ın Latin kökenli lejyonlarından
gelir. " Peki siz neden isim benzerliğinden yola çıkarak kavimlerin
Türklüğünü ispata gerek duyuyorsunuz, kendiniz belirttiniz ,
bu çözümlemeler güvenilir bilgi vermeyebilir.
Teşekkürler ve başarılar.
CEVAP:
O sayfadaki yazılar değerli
valimiz Edip Yavuz'un eserinden alınmıştır. KAR-DU-K kelimesi KAR YURTLULAR anlamına
gelebilir.
İsim benzerliği "her
zaman" yeterli olmaz, diyoruz. Elbette ki, çoğu zaman ve başka deliller ile
desteklendiğinde yeterlidir. Biz de öyle kullanmaya çalıştık.
***
H.B.K. , 25.1.2011
Selamun Aleyküm değerli
Türk ilim adamı. ne okuyucu mektuplarında ne de mail
hesabımda sizden bir haber yok Sağlığınız nasıl, iyi misiniz kendinize iyi
bakın.
CEVAP:
Bu kardeşimiz meşguliyetimizden
dolayı mektubuna cevap vermemiz geciktiği için meraklanıp ikinci mektubu
göndermiş. İstediği cevabı yukarıda verdik.
***
H.B.K. 28.1.2011 Değerli
Türk ilim adamı Tahir Türkkan;
Atatürk'ün ölümünden beri
eğitim müfredatımız milli de değil evrensel de... Keşke tarih kitabımızı siz
yazsanız da sizin verdiğiniz bilgilerle Dünya Tarihinin geçmişine geleceğine TÜRKçe bakabilsek... ama nafile , biliyorum ki Türk tarihini
Türk düşmanları hazırlayıp okullara gönderiyor.... Bu
Türk düşmanlarının beyninin DERİN DEVLET yani ERGENEKON/Kontrgerilla olduğunu
tahmin ediyorum. Çünkü İngiltere yahudileri 1500lü
yıllarda anladı ki Türkler rahat bırakıldıkları zaman rahat durmazlar, Dünya'ya
nizam vermeye başlarlar.
Değerli Türk İlim Adamı Tahir bey;
22 Aralık 2010 tarihli mailimde
Karduk kelimesinin Kar ülkeliler anlamına gelmeyeceğini
saçmalamıştım. Şimdi sizden özür dileyerek düzeltiyorum ki; bir millet nasıl
boylara aşiretlere , sülalelere ayrılıyorsa, KAR-DU-K
da farklı boylara sahip Kar topluluğunun toplu ifadesidir. Yani her bir boy -du eki alan bir toplumdur, dolayısıyla KAR-DU : KAR YURDU anlamına gelir, KAR-DU-K da farklı boylara (-du eki) sahip KAR topluluğu anlamına gelir. Dolayısıyla
KAR-DU-K : KAR YURTLULAR anlamına gelir. Bu isim ise
bir TÜRK oymağının ismidir. Doğru söylediğinizi anladım.
kürt bölücülerinin kendilerine delil gösterdikleri
her kelime aslında TÜRK kökenlidir. GUR-TU 'yu bilmeyen
kürtlerin Asur kitabesinde yazılı Kurtiyi
kendilerine delil göstermeleri cehalettir. Yazılarınızı hayranlıkla okuyorum Tahir bey, okudukça da içimdeki 'Kürdistan Milleti' zannı
sarsılıyor, gerçekler karşısında...
Çok teşekkür ederim.
Gerçi milliyetçiliğe soğumuştum,
siyasi nedenlerle, ben Osmaniyeliyim ama ülküdaşlarımın Hoca Ahmed Yesevi gibi değil de kafir Cengiz Han gibi yaşamaları beni milliyetçilikten soğutmuştur,
referandumda da evet diyenlerdenim. neyse başınızı
ağrıtmayayım, sadece şunu rica edecektim, Alparslan Türkeş'ten sonra Türkçülük
nereye gidiyor, bir kaç kelime yazarsanız içimde büyük bir merakı gidereceksiniz.
Selamun Aleyküm.
***
--- H.B. K. , 5.2.2011
Şerefname isimli eserde , Bitlisli
Şeref Han'ın; Kürtlerin ortaya çıkış söylentilerinden biri olarak 'Kürtler,
dağların cinidirler' cümlesini kullanması, 'Kürtler Türktür'
anlamına gelir. Çünkü 'Dağların cini/efendisi' diye Asur kitabelerinde geçen
KURTİ kelimesinin aslı GUR-TU 'dur, -TU: ülke, GUR: Türk boyudur. Ayrıca
aşağıda da ismi geçen G. R. Driver , bu bölgenin Bitlisli Şeref Han'ın memleketi Bitlis
olabileceğini düşünmüştür.
İkinci Husus; Kürt bölücülerinin
kendi kazdıkları kuyuya bir daha düşmelerini gösteriyor :
Aşağıdaki paragraf kürt bölücülerinin propaganda
iletilerinden alınmıştır:
(alıntıdır: )
“Kürt” isminin kaynağı tarihsel olarak çok eskilere dayanmaktadır. Bazı araştırmacılara
göre Kürt teriminin temelinde KUR kelimesi yatmakta olup Sümer kökenlidir. Sümerce'de KUR, dağ demektir. Tİ eki aidiyeti ifade eder.
Böylelikle KURTİ kelimesi dağın halkı, dağlı halk anlamına gelmektedir. Bu
ismin geçmişi Milattan önce 3000'lere kadar dayanmaktadır. Kürdistan coğrafyası
bilindiği gibi dağlık bir bölgedir. O çağlarda insanlara coğrafyalarıyla veya
yaşam tarzlarıyla bağlantılı adlar verilirdi. Kürtlerinde işte bu dağlık
coğrafyada binlerce yıldır yaşadığı için bu adı almış oldukları ileri
sürülmektedir. Sümercedeki KURTİ adı, Greklerede 2200
yıl önce Kurdienne (Kürt memleketi) diye geçmiştir.
Bir Sümer tabletinde Kurtie adı altında yer alan halkın veya Kardakalar'ın
eski tabletlerde adı geçen Proto-Kürt kavimler olduklarına
bilim adamlarının inançları var. G.R. Driver göre bu
yöre Van gölünün güneyidir. Fakat bunlar Kürt kabilelerin sadece bir kısmını
teşkil eder.
Asurlulardan kalan bir tablette
bugün “Kurti” veya “Qurtie”
diye okunan bir kavim adına rastlanmıştır. G.R. Driver
bu bölgenin Bitlis yöresini kapsayan güneydoğu Anadolu olabileceğini düşünmüştür.
Asur tabletleri Kurtiler için “Dağların Cini/Efendisi”
diye yazıyor.
The Name Kurd And İts Philological
Connections adlı yazısında Driver,
listesini yazıtlardan çıkardığı Kurti, Karda, Karduk, Gord, Kord,
Kardakes, Kyrtii, vd gibi sonekleri farklı dillere göre değişse de hepsi
ortak bir krd/krt öğesi
içeren tüm bu adların aynı kökten geldikleri ve etnik olarak ilişkili oldukları
sonucuna varmıştır.
Dr. Asad
Khailany’nin yaptığı araştırmalarda binlerce ve yüzlerce
yıllık tarihi kaynaklar Kürtleri şöyle kaydetmiştir:
Sümerler – Kürtlere Karda,
Kurti ve Guti derlerdi.
Babiller - Garda ve Karda derlerdi.
Asuriler - Qurti and Guti derlerdi.
Grekler - Kardukh ve Gordukh
derlerdi.
Ermeniler - Kortukh veya Gortai-kh derlerdi.
Persler - Gurd veya Kurd derlerdi.
Süryaniler - Kardu and Kurdaye derlerdi.
İbraniler ve Keldaniler - Kurdaye
derlerdi.
Aramaik ve Nesturiler - Kadu
derlerdi.
Lagaş Kralı Adadnan,
M.Ö. 2400'lerde Kurda halkından,
Ur Kralı Kmil Sin, Kurde halkından,
Hitit Kralı Şubbilliluma, M.Ö. 1370 yıllarında Gurde halkından söz etmiştir."
(alıntı bitti.)
Alıntıdaki bir paragrafı vurgulamak
istiyorum : Kürt bölücülerin kendi yazısıdır :
" The Name Kurd And İts Philological
Connections adlı yazısında Driver,
listesini yazıtlardan çıkardığı Kurti, Karda, Karduk, Gord, Kord,
Kardakes, Kyrtii, vd gibi sonekleri farklı dillere göre değişse de hepsi ortak
bir krd/krt öğesi içeren
tüm bu adların aynı kökten geldikleri ve etnik olarak ilişkili oldukları sonucuna
varmıştır. "
Dolayısıyla Kürt bölücülerinin
'Atalarımız, eski millet isimlerimiz' diye sahip çıktıkları yukarıdaki
isimlerin hepsinin TÜRK olduğu anlaşılmaktadır.
CEVAP:
G.R. DRIVER ve Dr. ASAD KHAILANY
eserlerinden verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Bizim görüşümüzü değiştirmiyor.
Unutmayalım ki, ŞEREFHAN, döner dolaşır, Kürtler'i OĞUZHAN
soyundan ÜÇOKLAR' boyundan DENİZ HAN'ın oğlu BOĞDÜZ
(aslı BÜĞDÜZ - "HERKESE TEVÂZU GÖSTERİR VE HİZMET EDER" demek) ve
yine ÜÇOKLAR'dan GÖKHAN oğlu BEÇENE'ye
("İYİ ÇALIŞIR, GAYRET GÖSTERİR" demek) bağlar!..
Öte yandan "kürt" kelimesinin sadece TÜRKÇE'de
karşılığı vardır (DAĞ İNSANI, KARLI YERDE YAŞAYAN) ve MACARİSTAN'dan
ORTAASYA'ya kadar çok geniş bir alanda bu anlamda kullanılır.
Geçenlerde AFGAN Büyükelçisi AFGANİSTAN'ın el
sanatlarını tanıtırken bir halıya "KÜRT halısı" dedi ve şu açıklamayı
yaptı : "Bu halıyı yapan kabile dağda yaşadığı için."
***
-- H.B. , 6.2.2011
S.A. Tahir bey
Yazılarınızı okumaya yeni
başladım. Bilmediğim birçok şeyi öğrendim. Türk olarak çok gururlandım. Ancak gurur
ve şeref önce Allaha ve Peygamberine iman iledir. Bence bunuda
vurgulamalısınız. Peygamberimiz ve İslamiyet geldikten sonra diğer dinlerin
hükmü kalmamıştır. Bununla ilgili ayetlerde, hadislerde mevcuttur. Yinede islamiyetten önce varlığı olan Türk Atalarımın Kurduğu
devletlerden ve medeniyetlerden gurur duydum. Ancak Nuh A.S.’mın Gemisinde sadece kendi çocukları yoktu.Bildiğim
kadarıyla 80 kişi kadar inanan insanlar vardı. hatta oğlu
Ham (ken’an) inanmayarak gemiye binmemiş ve boğulmuştu.
Bence bahsedilen 80 inanan kişiyi göz ardı etmeyin. Sadece Yafes’ten
Türkler, Sam’ dan Samiler olduğu ileri sürülürse diğer
ırklar yani zenciler,sariler,hintliler,çinliler,germen ve slavlar, diğer
yerli kabileler nasıl meydana geldi. Darwinizmi canlandırmak
gibi olmaz mı? Ayrıca bazı ateist gruplar Nuh A.S. çocuklarının Haşa ensest ilişki ile çoğalmışlar
diyerek dalga geçiyorlar. Ayrıca katılmadığım birçok konu olduğu gibi tamamıyla
aynı fikirde olduğum konularda var. bu mektuba cevap
alırsam diğerlerinide soracağım. iyi
çalışmalar
CEVAP:
Dediğiniz doğrudur, Hz. NUH'un gemisinde 80 kişi olduğu rivâyet
edilir.
Şimdi ne ÂDEM ALEYHİSSELAM
ile, ne NUH ALEYHİSSELAM ile ilgili kesin bir bilgi
öne sürmenin imkânsız olduğunu siz de biliyorsunuz. Biz ancak yaygın olan bir inanınışı,
ve bir sınıflandırmayı naklettik. Bunu "mutlak hakikat" diye
vermedik. TÜRKLER , NUH'un oğlu
YAFES soyundan diye bilinirler. Biz bunu birleştirici bir unsur olarak kullandık.
***
-- S.Ç. , 26.2.2011
sitenizde bir yazınızı okudum. kürtlerden bahsederken nüfus diye gümüşhane
ve bayburtu da yazmışsınız. ben
aslen of luyum. doğma büyüme
bayburt. bayburt ve gümüşhane tarafında kürt gördünüz
mü hiç? gümüşhane de bayburtta
laz bulursunuz da kürdü biraz zor bulursunuz. bizler yöre insanları %100 e yakın müslüman
türkleriz. lütfen o yazınızdan
kürt vilayetleri derken gümüşhane
ve bayburt kısmını kaldırınız. artvinde
samsun da trabzonda ordu da giresun
da daha çok kürdü bulabilirsiniz. ama bizim
vilayetlerde asla zira biz çoban olarak bile kürt çalıştırmayız.
CEVAP:
Son derece haklısınız!... Ne GÜMÜŞHANE'de, ne de BAYBURT'ta bir tek yerli Kürt yoktur. ERZİNCAN'da
"kürt" dendi mi, akla "Ermeni" gelir.
Yani yöre halkı Hıristiyan Ermeniler'in "Alevi
Kürt" kisvesi altında gizlendiğini bilir.
Ancak biz "O iller Kürt
şehridir," demedik. "Bölücü Kürtler'in sahip
çıktığı, haritalarına dâhil ettiği iller" demek istedik. Yanlış anlaşıldıysa, kabahat bizde. Aslında bölücülerin "kürdistan" saydıkları illerin hemen hepsinde nüfusun
yarıdan fazlası TÜRK'tür, TÜRKMEN aşiretlerinden
oluşmuştur. Biliyorsunuz, bölücü PKK'nın (ve de KCK'nın,
TAK'ın, bilmem hangi üç harfli yandaş, altdaş örgütün) temsilcisi BDP, TÜRKİYE'de
20 milyon Kürt olduğunu iddia etmesine rağmen, seçimlerde sadece 2 küsur milyon
oy alabildi. Yani onda biri!.. Önümüzdeki seçimde onu
bile alamıyacak, çünkü son dönemde halka çok zulüm
etti.
***
-- A. Ş. , 27.2.2011
Bu hususta bir kitabınız var
mı? Saygılar.
CEVAP:
Benim bir kitabım yok. Ön
Türkler hakkında büyük araştırmacı KÂZIM MİRŞAN'ın pek
çok kitabı vardır. İnternetten ulaşabilirsiniz. Ayrıca Kâzım Mirşan'ın tesbitlerinden yararlanarak
kitaplar yazan HALUK TARCAN'ın da eserlerini
bulabilirsiniz.
***
-- M.K.Ö.
11.3.2011
Merhaba yazılarınızı okudum
gerçekten çok hoşuma gitti ama kendinizden hiç bahsetmemişsiniz. Sizle ilgili
hiç bir bilgi bulamadım. Lütfen kendinizle ilgili bilgileri yazma imkanınız olabilirmi acaba burdan Saygılarla
CEVAP:
TÜRK'üm ve MÜSLÜMAN'ım.
Bu vesile ile bu ülkenin bütün insanlarına, dünyadaki bütün TÜRKLER'e
ve MÜSLÜMANLAR'a yakınlık duymaktayım. Aynı ülkede yaşayıp,
aynı ekmeği paylaştığımız, aynı ırmaktan su içtiğimiz halde BÖLÜCÜLÜK, MEZHEPCİLİK,
PARTİCİLİK, HEMŞEHRİLİK, AŞİRETÇİLİK, DERNEKÇİLİK, OKULCULUK, AKRABALIK, hatta
TAKIM güderek AYIRIMCILIK yapanlara şiddetle karşıyım. DÜNYA çapında ise EMPERYALİZM'e KAPİTALİZM'e. HIRİSTİYAN
ve YAHUDİ SÖMÜRÜSÜ'ne, AMERİKAN, AVRUPA, RUS ve ÇİN HEGOMONYASI'na karşıyım. Bundan daha başka bir özelliğim
yok.
***
-- M.K.Ö.
15.3.2011
Selam Tahir Türkkan acaba halen oradamısınız size
bazı suallerim olucak.
CEVAP:
Buradayım, merak etmeyin.
İstediğinizi sorun, ama bildiğim kadarıyla cevap verebilirim.
Ancak üslubunuz ne kadar da
H.B.K. dostumuzunkine benziyor!
***
H.E.,
10.4.2011
iki yazı
CEVAP:
Hasan kardeşimiz bize "İsrail
Köşeye Sıkışınnca Suikastlere
Başlar mı?" ve "HerYol Metaksan"
başlıklı iki yazısını göndermiş. Teşekkür ediyoruz.
***
M.S. , 29.4.2011
Sayın Tahir Türkkan internetteki sayfanızdan çok faydalandım. Ön Türkler'le ilgili bilgilerinize ve izahlarınıza hayran kaldım
teşekkürler. Allah razı olsun zekana ve kalemine
kuvvet versin.
CEVAP:
Güzel sözleriniz için çok
teşekkürler. Ancak Ön Türkler ile ilgili yazdıklarımın kaynağı büyük
araştırmacı KÂZIM MİRŞAN ve onun eserlerinden yararlanarak kitap yazıp
konferans veren HALUK TARCAN'dır.
***
cb08 , 30.4.2011
Beyefendi,
Bu maili kime yazacağımı bilemedim.
Sanırım siz gerekli yerlere ulaştırırsınız.
Kazım Mirşan'ın
görüşlerine göre hazirladığınız sayfayı okudum. Zaten
epeydir çalışmalardan haberim var. Fırsat buldukça bu konularda neler yapılıyor,
ilgilenmekteyim.
Yabancı araştırma Enstituleri ve üniversiteler eskiden bu kadar ilgilenmezlerdi
ama artık artan bir şekilde ilgileniyorlar. Araştırma gruplarının içinde bir
tane bile Türk yok. Bulgular da Yayınlar da epeyce yanlı.
Bradshow foundation
diye bir grup yoğun bir şekilde "rock art" kaya
sanatı araştırmaları yapiyor, yaptırıyor. Dünyanın
her yerindeki çalışmaları teşvik ediyor. Sanırım Kazım Mirşan
Beyin çalışmalarından haberdar oldular.
Bu araştırmaların çoğunluğunda
Türkler dünya sahnesinde hiç yokmuş gibi davranıyorlar. Böylesine olgun ve
yaygın bir dilin sadece 1300-1400 yılda ortaya çıkması mümkünmüş gibi.
Aşağıdaki linkde de Özbekistan'daki kaya mezarlar konusundaki çalışma
raporu var. Eğer biz ülke olarak Dünya'ya karşı BİLİMSEL açıdan güçlü bir sav ileri
süreceksek bunun Üniversite ve araştırma kuruluşları ile olacağını bilmemiz
gerek. Bu da ancak finansman gücü ile mümkün. Yani belli konularda araştırma yaptirabilmek için master, doktora
öğrencilerine burs vermek, bağımsız araştırmaları maddi olarak destekleyerek
yayınlanmasını sağlamak. Tabii bu çok zor. Belki ikna
edilirse TUBİTAK da destekçi olabilir.
Biliyorsunuzdur ama ben yine
de linki aşağıya ekliyorum:
http://_x002f_www.bradshawfoundation.com
_x002f_Forgotten_x0025_20Art_x0025_20of_x0025_20Uzbekistan.pdf/
Saygılarımla,
CEVAP:
Link için teşekkürler. Diğer
hususlarda da son derece haklısınız. Maalesef bu tür çalışmalarda hemen hiç
TÜRK yok, Batılılar'ın yaptığı araştırmalarda da TÜRKLER'in adı pek geçmiyor. Bu arada Yardımcı Doçent Dr. İsmail
Doğan'ın hakkını yemeyelim. Kendisi hem AVRUPA'da, hem
de KAFKASYA'daki GÖKTÜRK yazıtları araştırıp iki muazzam
kitap yayınlamıştır. Başkaları da var, ama az.
***
M.S. , 6.5.2011
Sayın Tahir türkan hocam selamlar, sizin Ön Türk tarihini anlatan notlarınızdan
çok faydalandım. sitenize her gün göz atmadan edemeyorum. ellerine sağlık Allah
kalemine kuvvet versin. sizden esinlenerek şöyle bir
foto montaj yaptım, eyer musade ederseniz sitenizdeki
fotolardan ve yazılardan yararlanıp foto montaj yaparak Fesbook'ta
paylaşmak istiyorum.
CEVAP:
İstediğiniz resim ve yazıyı
kullanabilirsiniz. İzin almanıza gerek yok. Yalnız resimlerin ve yazının esas
kaynağının büyük araştırmacı KÂZIM MİRŞAN olduğunu lütfen belirtin.
***
T.O. , 11.5.2011
Tarih Notları adı altında
yayınladığınız internet sayfası için çok teşekkürler. Günümüz insanının önemli bir
problemi haline gelmliş bulunan, Kürtçülük meselesi,
konunun uzmanı olmayanlar tarfından dedikodu
mahiyetinde konuşulmasının ötesinde, art niyetli çevrelerce istismar edilerek,
bölünmenin vatandaş zihninde alt yapısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Konunun
ilmi zeminde incelenmesi ve anlaşılması, kurulan tuzağı boşa çıkaracaktır. Emeklerinize
ve gayretlerinize, bir Türk insanı olarak teşekkür eder, uzun ve sağlıklı ömürler
dilerim.
Bir de dileğim var. Sayfalarda
fon olarak kullanılan renkler gözü bir hayli yormaktadır. Gözü yormayacak bir
uygulamaya geçilemez mi? Teşekkürler.
CEVAP:
Teşhisiniz doğrudur. Kürtçülük
yurt içinden değil; yurt dışından vatanı bölmek için 1800'lerden beri kullanılan
bir araçtır. Ülke içinde de kendilerine buldukları yamaklar ne TÜRK ne
MÜSLÜMAN, ne de Kürt'tür!.. Çoğu Ermeni veya Yahudi kökenlidir.
Bunun en iyi örneğini geçen hafta (15 Mayıs) Van Başkale'ye gelen Yahudiler'i PKK'nın partisi BDP
mensuplarının davul zurna ile karşılaması ve ezan okunurken bile çalmaya,
tepinmeye devam etmeleriyle gördük. Çünkü gelenler de, karşılayanlar da
MÜSLÜMAN değildi. Gelenler Yahudi Kürtler idi,
bölücü, çoğu Ermeni ve Yahudi asıllı BDP'liler ile
Kürtçe konuştular.
Dileğinize gelince, .biz bilgisayar
ve internet uzmanı olmadığımız sayfalarımız okurları memnun edecek şekilde
hazırlanamıyor maalesef. Kusura bakmayın. Bir fırsatını bulursak, düzeltiriz.
***
1.5.2011
Değerli Türk İlim Adamı;
benim M.K.Ö.
ile bir tanışıklığım ve sizin adresinize yazdığım herhangi bir mail hesabım
bulunmamaktadır. ben M.K.Ö. değilim Suizan etmeniz
beni üzmüştür.
***
H.B.K. , 2.5.2011
yani size bu hesabın dışında
bir mail hesabıyla yazmıyorum, M.K.Ö. kim o da beni
ilgilendirmiyor Suizan etmeniz beni üzmüştür.
CEVAP:
Zannımız için özür dileriz.
Siz öyle dediğinize göre, öyledir. Başka soracağınız varsa, elimizden geldiği
kadar cevaplandırmaya çalışırız.
***
H.B.K. , 17.5.2011
Sayın Tahir hocam ; şöyle bir belirleme ve tespitte bulundum , yanlış nokta
var mıdır ve nerelerdir, eğer beni geliştirirseniz çok teşekkür ederim.
Kürtlerin antikçağda varlıkları
yoktur. Tarihteki iki Kar-du-k topluluğundan ilki
Türk topluluğu olan 'Kar' gruplarıdır (-tu,-du ekleri
ülke anlamında -k ise eski Türkçede çoğul anlamına gelerek kullanılmıştır.)
ikincisi asırlar sonra onların bölgelerinde yaşayan bu yüzden aynı isimde olan
Türk boyudur. Yörelerinin ve boylarının ismi olarak, farklı ülke tarih
eserlerinde farklı kelimelerle belirtilmişlerdir. Burada ise kelime benzerliği vardır ; kürtlerin çok hoşuna
gider, "onlar biziz" derler... Halbuki Kürt
kelimesi bile Kürtlere ait DEĞİLDİR. Türk boyu olan KARDUK toplulukların diğer
ülke tarihlerinde geçen isimleri şunlardır : KarDaKa - Kardukh - Kardukhi - Karduene - Kardueni - Cardueni - Karduçi - Kordik - Gordune - Korçek - Cordueni - Gordyene - Corduena - Cordyena - Kard - Gorduaia - Korduen - Karda - Kardakes - Karduk - Gordiyen - Gordyeni - Korduene - Gorduene - Corduaie - Gordyeae - Cordueni - Gordyene - Gordya - Gortu - Gordukh - Kortukh - Gortaikh - Cortuk - Korduk - Gortik - Gortrik denilmiştir. Bunların hiçbirisi ile kürtlerin bir ilişkisi yoktur. Sümerlerden bu yana Bitlis civarına
verilen isim olan Kurti yöresi de Türktür.
Kurtinin aslı Gur-tu'dur. Gur Türklerinin memleketi anlamındadır. Kürt bölücülerin
çaresizlik içinde sarıldıkları bu antikçağ ismi, kelime olarak kürtlere benzese de kürt kelimesi
bile Türkçe olduğundan kürtler ile bu kelimeler
arasında bağlantı yoktur. Türk kelimesi olan 'kürt'
kelimesi ile, yine Türk olan yukarıdaki isimler ile
bağlantı kurarak 'Biz Türk Değiliz' diyen Kürt gençleri ne derece
'aydın'dırlar? İşte diğer ülkelerin tarihlerinde geçen aynı yörenin değişik telaffuzları : Kurtie - Kurdienne - Kirti - Kurti - Qurtie - Qurti - Garda - Karda - Gurd - Kurd - Kurdaye - Kadu - Kurda - Kurde - Gurde - Gord - Kord - Kyrtii - Cyrti - Cyrtie gibi farklı kelimeler,
hep bu GUR-TU yöresinin çeşitli kaynaklara geçmiş adıdır.
Bunlar kürt kelimesi değil, TÜRK kelimeleridir.
Gerçi ırklar arası karışımlar
Allah'ın emridir. Bu dini yaklaşımı destekleyen bilimsel kabul ise şu cümlede
kendini ifade ediyor : Oluşan yeni kimliklere saygı
duymalıyız. Ancak başka ırkların tarihini çalmak bilimsel terörizmdir.
Ey Kürt gençleri! Başınızı
kaldırınız. Yok yere çabalamayınız. Tarihiniz yoktur.
Ezilmişlik edebiyatı ve Kürt uygarlık efsaneleri boş laftan ibarettir.
CEVAP:
Bu yazdıklarınız daha önceki
mektuplarınızda belirttiğiniz hususların tekrarıdır. Okurlarımızın sabrına sığınarak
yayınladık. Sizi ikna etmek için değil de, okurlarımızın kafasında uyanacak souları cevaplandırmak için oldukça uzun bir cevap
vereceğiz.
Yazdıklarınız "kürt" kelimesine işaret ettiğinde dahi sonuç TÜRKLÜK'tür. Çünkü "kürt"
sadece TÜRKÇE' karşılığı olan bir kelimedir.ORTAASYA'daki ELEGEŞ ANITI'ndaki
TÜRKÇE bir yazıtta yer alan kelimedir. Ayrıca "kürt"
kelimesi:
- KAZAK
TÜRKÇESİ'nde "KALIN KAR TABAKASI" demek,
- KAZAN TATAR TÜRKÇESİ'nde KÖRT, "KAR YIĞINI"
demek,
- TARANÇİ TÜRKÇESİ'nde "YENİ YAĞMIŞ KAR" demek,
- ÇUVAŞ TÜRKÇESİ'nde "KARLARIN DAĞLARDA TEŞKİL ETTİĞİ
SAÇAK" veya "KAR YIĞINTISI" demek,
- UYGUR TÜRKÇESİ'nde KÖRTÜK "KAR DENİZİ" veya
"KAR ÇÖLÜ" (UÇSUZ BUCAKSIZ KARLI ALAN) demek,
- TELEÜT TÜRKÇESİ'nde KÖRTÜK "KAR YIĞINI",
- SOYON TÜRKÇESİ'nde KÖRTÜK VEYA HÖRTÜK gene "KAR
YIĞINI",
- KARAKIRGIZLAR TÜRKÇESİ'nde KÖRTÜK veya KÜRTKÜ "KAR
YIĞINI",
- YAKUT TÜRKÇESİ'nde KÜRTÇÜK "KAR YIĞINI",
- TÜRK soyundan FİN boyundan ÇERMİK TÜRKÇESİ'nde KÜRT
"KAR YIĞINI" anlamına geldiği,
- AFGAN TÜRKÇESİ'nde KÜRT "DAĞ KABİLESİ" demektir.
- Ayrıca ORTAASYA'dan gelme MACAR (HUNGAR-HUN) BOYLARI arasındabir de KÜRT AŞİRETİ vardır.
(S. AHMET ARVASİ, DOĞU ANADOLU GERÇEĞİ, Kültür Araştırma
Enstitüsü, Ankara, 1988... Kürt bilinen ARVASİ, "KÜRTÇE DİYE BİR DİL YOKTUR,"
der. Ayrıca pek çok OĞUZ BOYU TÜRK AŞİRET'in kendini "kürt" sandığını ekler.)
Şimdi "Karda, Kurti, Guti, Garda, Qurti, Kardukh, Gordukh, Kortukh, Gortai-kh, - Gurd,
Kurd, Kardu, Kurdaye, Kadu" kelimeleri "kürt"e işaret etse ne olur, etmese ne olur? Kelime
döner dolaşır bir TÜRK BOYU'na işaret etmiş olur!..
Hazır yeri gelmişken ŞEREFHAN'ı da hayırla analım. ŞEREFHAN, bakın "kürt kimliği" ile ilgili neler tespit etmiş:
- Kürtler Hz. SÜLEYMAN'ın emrindeki cinlerin kovulmuş ve üzerlerinden perde
kaldırılmış olan (bedenlenmelerine izin verilmiş)
boyundan gelmedir. Dağların cinidirler.
- Zâlim
kral DEHHAK'ın omuzundaki yılan başlı çıbanlara Şeytan'ın tavsiyesi üzerine her gün iki
gencin beyni sürülüyordu. Bu vahşete dayanamayan celladın
her gün bu gençlerden birini serbest bırakması, bunların dağlara kaçıp çoğalması
ile Kürtler oluşmuştur... (Bu ŞEHNÂME'deki Rivâyettir.)
- Kürtler, MİLAN ve ZİLAN
adlı iki kabileden türemişlerdir. MİLANLAR Arabistan'dan, ZİLANLAR Doğu'dan (ASYA'dan) gelmiştir... (Bu rivayet,
Kürtler'in en azından bir kolunun TÜRK olduğunu
ortaya koymaktadır. Kürt kökenli Dr. RİŞVANOĞLU daha da ileri giderek "BUGÜNKÜ
MİLAN VE ZİLAN AŞİRETLERİNİN KÜRT SAYILMASI"na itiraz
eder!..)
- Kürtler Arapça konuşurlar.
Öyleyse asılları Arap'tır... (Bu rivayet herhalde HZ. ÖMER'in oğlu ABDULLAH'ın "KÜRTLER,
FARSLAR'IN BEDEVÎ ARAPLARI'DIR" tarifine dayanmaktadır. O cümlede
kastedilen husus, Kürtler'in "BEDEVÎ ARAPLAR
GİBİ GÖÇEBE" oluşudur... Eğer dil açısından bakılırsa, en azından bir
kısım Kürtler'in FARS asıllı olduğunu iddia etmek te akla yatkın düşer.)
- Kürtler OĞUZ HAN soyundan
olup, İSLAM'dan önce onlara tâbi idiler.
- OĞUZLAR, İSLÂM dinine girmek
için BOĞDUZ diye Kürt kökenli bir elçi gönderirler. Çok çirkin biri olan elçiyi
Peygamber (herhalde saygısızlığından dolayı) lânetler,
ve soyunun dağılmasını söyler. Kürtler bu dağılmanın sonucu darmadığınık
bir toplum olarak ortaya çıkar... (Aslında BOĞDÜZ bir OĞUZ boyudur.)
- Kürtler BOKTH ve BECEN isimli
iki kardeşten türemişlerdir... (Aslına en yakın rivayetlerden
biri budur. Çünkü BOKTH (BOĞDÜZ) ve BECEN (BEÇENE, PEÇENEK) iki OĞUZ boyudur.)
Bütün bu rivayetleri
tarayan ŞEREFHAN, en şereflisini seçip, Kürt aşiretlerini TÜRK nesline, ve OĞUZ
soyundan ÜÇOKLAR'dan DENİZ HAN'ın
oğlu BOĞDÜZ (aslı BÜĞDÜZ - "HERKESE TEVÂZU GÖSTERİR VE HİZMET EDER" demek)
ve yine ÜÇOKLAR'dan GÖKHAN oğlu BEÇENE'ye
("İYİ ÇALIŞIR, GAYRET GÖSTERİR" demek) bağlar!..
ŞEREFHAN, DİYARBAKIRLI ZİYA GÖKALP kadar TÜRKÇÜ'dür!
***
· DİĞER BÖLÜMLER : OKURLARLA
SOHBET - MEKTUPLAR , OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR /
33 , TÜRKLER'İN
TARİHİ - MURAD ADJİ , KÜRT
KÖKENLİLERİN DTP-PKK-AÇILIM ALEYHİNE AÇIKLAMALARI , BATI
ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ , DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLERİN PAYI
, TÜRKLERLE İLGİLİ LİNKLER , GİRİŞ