DOĞU ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ


OKURLARLA SOHBET - 37

- Hasan , 10.5.2012

lutfen bana cevap verim. turkiyede en az 20 milyon kurt yasiyor. mhpnin igdir kalesi kurtler en az yuzde 70 nufusunu olusiyor. karsin yaklasik yuzde 59 ve ardahanin yarisindan biraz fazla kurttur. yani istersen ben size koy kiy nufus rakamlarida verim. ilk once ben sizinle bu uc ilde tartismak istiyorum ondan sonra diger illerde. cevap vermeseniz o zaman tartismakta korkiyorsunuz

CEVAP:

Cevap veririz ama burada!

İki sayfa önce nüfus oranlarına göre kürtçülük güdenlerin oranını vermişiz. Kürt kökenli vatandaşlarımızın sayısı elbette bundan daha fazla olabilir, ama biz zaten bunu inkâr etmiyoruz ki! Önemli olan bu memlekette TÜRK'ÜM diyebilmek!

Biz PKK'nın partisi BDP'ye ve diğer bazı mikroskopik kürtçü partilere ve gruplar (bunlara müslüman görünümlü İBDA-C ile Kürt Hizbullahı da dahildir) dışında bütün vatandaşlarımızın TÜRK'ÜM demekten kaçınmadıklarını biliyoruz.

***

- Hasan , 10.5.2012

türkiyede en az yani en az 20 milyon kurt yaşıyor. gelin il il beraberde tartışalım.

CEVAP:

20 milyon Kürt yaşıyor da, neden kürtçü parti BDP ve yandaşları ancak 2,5 milyon oy toplayabiliyorlar??? Yani sizin hesabınıza göre Kürtler'in ancak % 14'ü!..

Bir kere daha Kars ve Iğdır rakamlarını tekrarlıyoruz:

Efendim, son seçimde KARS'ın seçmen sayısı 185.361... geçerli oy 143.791.... bağımsızlar 27.629 ... Bölücü-kürtçü-BDP'li Mülkiye Birtane seçilmiş... Bölücü-kürtçü seçmenlerin oy oranı yüzde 14,9! ... Ancak KARS, asla bir Kürt şehri değil, de her bakımdan bir Türk-Azeri diyarı olduğunu ortaya koymuştur. 301.766 nüfuslu KARS ilinin tümünde kürtçüler daha da az!.. IGDIR'a gelince, IĞDIR'ın seçmen sayısı 108.494.... geçerli oy 80.816... bağımsızlar 25.437 ... Bölücü-kürtçü Pervin Buldan seçilmiş... 184.418 nüfuslu IĞDIR ilinde bölücülerin kandırarak alabildiği oy oranı YÜZDE 24,4!..

***

- E.S. 12.5.2012

Merhaba Tahir Bey,

İnternette dolaşırken sayfanıza ratladım. Ben de yarım bildiğim bir konudan bahsedip sizin bu konudaki yorumlarınızı sormak istiyorum. Benim dedem Rize, Çayeli doğumlu. gençliğinde Batı Anadolu'ya göç etmiş. Biz de hep Batı Anadolu'da yaşadık. Rize'de uzaktan akrabalarımız olsa da, çok fazla doğrudan bağımız yok. Bizim kökümüz ile ilgili şu anlatılıyor. Fatih, Pontus Rum Devleti'ni yıktıktan sonra, oraları Türkleştirmek için Musul civarından getirilen Türkler'den mişiz (iki rivayet duydum, biri 100.000 çadır, biri de 100 çadır göç etmiş). Bu göç sırasında Erzurum'da konaklandığı ve bazı sülalelerin orada kaldığı anlatıldı. Daha sonra Fatih'in birleşip başkaldırmasınlar diye bu insanları aileleri/sülaleleri 3'e bölerek (sanırım ya her aileyi ya da her sülaleyi 3'e bölmüş) Karadeniz / Doğu Karadeniz'e yerleştirdiği. Burada Uzun Hasan'ın da Musul'dan bu insanları kovmasından bahsediliyor, göçün sebebi Uzun Hasan'ın kovması mı yoksa Fatih'in, Doğu Karadeniz'i Türkleştirmek istemesi mi yoksa ikisi birden mi bilemiyorum.Belki de Uzun Hasan'ın bu insanları yurtlarından çıkartması rivayeti yanlış.

3 - 4 sohbette duyduğum bu bilgilerle ilgili doğru/yanlış bulduklarınız, yorumlarınız, bu konuda bilgi edinebileceğim kaynaklar varsa bilgi verebilirseniz sevinirim.

Teşekkürler

CEVAP:

Maalesef bu konuda hiç bir bilgim olmadığı gibi, bir kaynak ta gösteremiyorum. Yalnız KUZEY ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ bölümünde anlattılan hususlar önemlidir. Her dönemde o bölgeye TÜRKMEN aşiretleri gelip yerleşmiş veya yerleştirilmiştir.

***

- Mohammed , 8.6.2012

3.1.2012 tarihli yazıma verdiğiniz cevapta Taciklerin soy olarak Türk ama dil olarak Farsi olduğunu ve bunu da konuştuğunuz Tacikli'nin söylediğini belirtmişsiniz. Eğer insanın kendini nasıl gördüğünü dikkate alarak belirliyorsak bunu o zaman bazı Kırgız ve Özbekler de kendilerinin aslında Türk kökenli olmadığını söylüyorlar bunu ne yapacağız. Kürtler de Türk olmadıklarını söylüyorlar o zaman bu çırpınışlar niye ?

Tacik nüfusu Türk nüfusu arasında kaynayıp gitmiştir. Kendilerini Türk olarak görmelerine de çok şaşmamak lazım. O kadar Türk arasında dilleri nasıl Farsi olmuş bir soru işareti oluşturmadı mı acaba kafanızda.

Ayrıca seçimlerde kullanılan oylardan Kürt nüfusu tespit etmeye çalışmanızın sağlıksız sonuçlar vereceğini bilmeniz lazım. Bugün Kürtler nerdeyse 10 - 15 kardeşten ibaret; çoğu da daha ufacık yaşlarda ve oy kullanmaları da münkün değil. Birçoğu da artık AKP'ye oy veriyor. Nasıl nüfus tespiti yapabildiniz hayret doğrusu. Batı'da birçok yerde de nüfusları git gide artıyor. Pazarlar, esnaflar hep Doğu kökenlilerden. 20 milyon mudur bilmem ama rahatlıkla 10 milyondan fazla olduklarını söyleyebilirim.

Diğer konu da Türkler beyaz mı sarı ırk mı ? Kendimizi Avrupalı gösterebilmek için beyaz ırk yalanına kapılıp gitmiş durumdayız. Bunu söyleyen aynı kişiler kızılderililerin de Türk olduğunu söylüyorlar. O halde hemen bir soru sorayım: Eğer Türkler beyaz ırksa Kızılderililer niye mongoloid ? Kızılderililer ÖnTürk dediğimiz yani ilk Türklerdendir. Türklerin önce beyaz ırk olup Amerika'ya göçerken mongoloid olduğunu söyleyecek değilsinizdir herhalde. İlk Türkler mongoloiddir. Ana yurtları da Sibirya Güney'i, Altay'ın Kuzey civarlarındadır. Bu bölge de tamamiyle mongoloiddir. Daha Türkler buralarda yaşarken Hazar'ın Doğu'su - Orta Asya civarlarında Hint - Avrupa kavimleri yaşamaktaydı. Aryan dedikleri uydurma ırk için zaten Hindistan'a Kuzey'den gelen ve İran bölgesine yerleşen bir halk olarak söylüyorlar. Yani Orta Asya'dan inen Hint - Avrupa kavimleridir bunlar. Aryan ırk uydurmadır. İran demektir aslında. Türklerle bir bağlantısı yoktur. Türkler çok zaman sonra Batı'ya yayılmışlardır. Buralarda öğrendikleri yazıyla da kendi alfabelerini geliştirmişlerdir. Afrika'dan sonra insanlığın ikinci yayılma alanıdır Orta Asya. Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar kaya resimlerindeki benzerlikler bu yüzdendir. Orta Asya'dan birbir Avrupa ve Ön Asya'ya yayılan Hint - Avrupa kavimlerinden ötürüdür.Türkler çok daha sonra Hazar ve Karadeniz'in Kuzey'indeki Avrupalıları göçe zorlayarak bölgeye hakim olmuşlardır. Buradaki insanlarla kaynaşmış, sarı saçlı, mavi gözlü insanlar doğmaya başlamıştır. Kıpçak - Kuman dediklerimiz de halen çekik göz ve sarışındır. Moğolları bile Türklerden ayrı gösteriyoruz. Ama Cengiz Han'a gelince Türk diyoruz, Moğollar Türk mü sorusuna gelince onlar bizden ayrı diyoruz. İnsan bu kadar çelişemez kendisiyle. Sebep: onlar mongoloid biz beyaz ırk olalım diye. Anavatanı aynı bölge olan 2 halk nasıl aynı kökten gelme olmazlar bir soru işareti daha.

İskitler bile Sakalarla aynı gösteriliyor halen ülkemizde. İskitler ayrıdır Sakalar ayrıdır. İskitler Hint - Avrupalı ya da İrani, Sakalar Türktür. Komşu hatta hemen hemen aynı bölgede yaşamışlardır. Bu yüzden karıştırılıyorlar halen. İskitler ayrıdır, Sakalar ayrıdır. O zamanlar sınır diye bir şey olmadığı için düm düz ovalarda insanlar gidip gelebiliyordu rahatlıkla. Evet malesef tarihimiz baştan yazılmalı artık. Mısır'da kurulan sözde Türk devletleri bile sadece kurucusu Türk diye bugün tarih kitaplarımızda okuyoruz. Eğer biz böyle yaparsak elin Sırp'ı, Hırvat'ı da gelip Osmanlı tarihimize sahip çıkabilir. Birçoğu devşirmedir çünkü. Artık bizim olmayan devletlerin kitaplardan çıkartılması lazım.

CEVAP:

Bu konularla yakından ilgilendiğiniz görülüyor. Onun için mümkün mertebe teferruatlı cevap vermeye çalışacağız. Ancak cevap gecikti, çünkü ilgilenmek durumunda olduğumuz başka işler de var. Bu yüzden bütün okurlardan özür diliyoruz.

Dediğiniz doğrudur. Direkt sorarsanız bilhassa Özbekler "TÜRK olmadıklarını" söyleyebilirler. Ama Türklüğü kabul eden pek çok Özbek ile de görüştük. İşin enteresanı, TÜRK Büyükelçiliği'nin bulunduğu caddenin adı ne, biliyor musunuz? "Büyük Turan Kuçesi".. Hem de Sovyetler dağılmadan konmuş bir ad!.. Kırgızistan'da ise "Dokuz Oğuz" adlı bir yer var... İtirazların hepsi 1800'lerden beri kaybettikleri kimlik arayışından.

Bırakın Tacikler'i, bizim bile dini terimlerimiz hep Farçadır: namaz (Arapçası salat) abdest (el suyu, elle su almak) , minâre... Niye??? Çünkü Arabistan ile Orta Asya arasında İran var. İslâmiyet bize İran'dan geçerek gelmiş. Tacikler de Farslar'a bizden daha yakın olmuş.

Seçimlerde kullanılan oylar şu açıdan önemli: TÜRKİYE'nin nüfusu 73 milyon, seçmen sayısı 52 milyondan fazla... O zaman seçmen sayısından giderek Kürt nüfus hakkında bir fikir sahibi olabiliriz. 2,5 milyonu biz 2 ile değil de 3 ile çarpsak 7,5 milyon eder, bölücü olmayanlar dahil... Zaten bizim sorumuz Kürtler ile değil, Kürtçülük güdüp bölücülük yapanlar ile!

Bizce de İSKİT, SAKA, SOHO (Yakutistan), SOHUMİ (Finlandiya) aynı kökten gelen TÜRK boylarıdır. Bunun en büyük delili İSPANYA-FRANSA'daki BASKLAR'dır. Onların da kökeni İSKİTLER'e (SAKALAR) dayanır. Batılı yazar ve ansiklopediler dahi BASK dilini bir ASYA-KAFKASYA dili kabul eder. HAMİT ZÜBEYİR KOŞAY'ın BASKÇA ile TÜRKÇE'yi kıyaslayan kısa bir makalesi vardır. BASK sayfamıza bakın.

Türkler hakkında en güzel sözü Fransız yazar Jean-Paul Roux söylemiştir ve bizim ilk sayfamızda vardır:

- "TÜRKLER anlaşılan mânâda bir IRK değil, çünkü pek çok tipleme var... Anlaşılan mânâda bir MİLLET değil, çünkü TEK mekânı paylaşmıyor, çok geniş bir çoğrafyaya yayılıyor... Özellikle geçmişte DİN birliği de yok. Müslüman, Budist, Yahudi (Musevî demek istiyor), Hıristiyan ve elbette Şamanist TÜRKLER var... TÜRKLER'in bütünlüğünü belirleyici iki öğe var: DİL ve MANTIK YAPISI!.."

Biz kafatasçı, renkçi falan değiliz. Biz başka ırklarla karışmaktan mutluyuz. Hem beyazız, hem kızıl, hem sarı, hem moğol... Hiç birinden utanmayız, bilâkis gurur duyarız. Kendisine birazıcık TÜRKLÜK bulaşmış kişiyi kendimizden sayarız. Kendine "TÜRK" diyeni de asla reddetmeyiz. Bizim milliyetçiliğimiz hakkımızı başkalarına yedirmemek, birbirimizi koruyup geliştirmekten ibârettir.

***

- H.B.K. , 21.6.2012

Değerli Tahir Türkkan hocam; milliyetçiliğin hepsine karşıyım. hemen diyeceksiniz ki "Türk Milliyetçiliği evrensel ayardadır Türk Milliyetçiliği diğer milliyetçiliklere benzemez." ben de yıllaryılı bu kanıdaydım. Türk Milliyetçiliği İlayi Kelimetullah demektir diyordum. Fakat bir düşünce faaliyete geçtiği ölçüde inanılırdır. Allah aşkına elinize bir 1978 basımlı Alparslan TÜRKEŞ'in Dokuz Işık'ını alın ve bir de şimdiki MHPlilere bakın. İlayı Kelimetullah MHPnin neresinde! Asmak lazım kesmek lazım diyorlar, İslamı Türk temsil eder, biz olmadan İslam dünyası hiçtir diyerek Türk Milliyetçiliğinin ne kadar kaba kötü olguları varsa İslamı bunlarla sınırlayıp kuşatıyorlar. Ya tam susturacağız ya KAN KUSTURACAĞIZ diyorlar . Ya öleceğiz ya öldüreceğiz diyorlar.... senin ne farkın kaldı siyonistten... senin ne farkın kaldı sırp milliyetçiliğinden.... pkk artık benim için muhataptır. çünkü MHPlilerin daha ne kadar derin kontrgerilla eylemleri yaşandı doğu anadoluda, bilmiyorum. ama yeter artık... Kürt milliyetçiliğine karşı olduğumuz gibi artık Türk Milliyetçiliğine de karşı olalım. İslamı kalkan olarak kullanan sözü ile işi tezat olan kişilere 'İslamı savunuyor' diyemeyiz. artık ben kürtlerin konuşmasından yanayım. kürt kardeşlerimin safına geçiyorum. Türklük eğer MHPlilerin tarifindeki öz'den büyüyüp faili meçhuller ve işkencelerle vücut bulan Türklükse , ARTIK BEN TÜRK DEĞİLİM.

CEVAP:

Aslında cevabı bir üstte verdik. Aman TÜRKLÜK'ten vazgeçmeyin! Çünkü başkalarına yanlışını öğretecek bir TÜRK var dünyada! Dikkat edin, en çok "insan hakları, hürriyet, barış" falan diyenler ile, dünyayı sömürüp karıştıranlar aynı! Onlara benzememek için TÜRK olmak lâzım. TÜRK zayıfın, âcizin, fakirin, muhtacın, iyinin, güzelin yanındadır. Asla başka milletleri sömürmemiştir. Osmanlı'dan kopan bütün devletler TÜRKİYE'den daha zengindir. Kendini ülkücü-milliyetçi sanıp ta tarihten, TÜRKLÜK'ten bîhaber olanlar TÜRK'ü temsil edemez. Tıpkı müslüman geçinip te münafıklıkta gavurları bile kıskandıranların islâm'ı temsil edemiyecekleri gibi!

***

- F. Y. , 25.6.2012
Konu : FW: 1)Suriye düşerse Türkiye düşer! (If Syria Falls, Turkey Falls Also) 2)Kürt sorununa çözüm

BANU AVAR: Suriye düşerse, Lübnan düşer, Suriye düşerse İran düşer, Suriye düşerse Türkiye düşer… Avrasya kilidi dağılır… O kapıdan girenler Avrasyayı mahveder. Ve Türkiye müdahil olmadan bu bölgede Batı kanlı heveslerini hayata geçiremez.

Türkiyeyi yönetenler, her gün şehit veren bu ülkeyi kimin kana buladığını bilmektedirler. Kandilden Kuzey Iraktan çıkan yılanın başı Pentagonda NATOda Birleşmiş Milletlerde AB organlarının içindedir. Savaşacaksak onlarla savaşılır.. Tehdit altında bırakılan bölge ülkeleriyle değil!

https://www.youtube.com/watch?v=xMmDS_OuKUo

4 adımda teröre ve Kürt sorununa çözüm
Barzani Devletçiği'ne "72 saat içinde PKK yöneticilerini teslim et, kampları boşalt, bölgeyi kontrolümüze aç" ultimatomu verilir.
Ultimatom dünyaya ilan edilir.
Barzani gereğini yapmazsa, bir kol kamplara yönelirken, diğer bir kol da güneyden çevirme harekatı yaparak kamplardan güneye kaçacak olanların önünü keser.
Amerika'nın "ne yapıyorsunuz, çıkın oradan" feryatlarına kulak asılmaz, Kandil dahil bütün kamplar ele geçirilir, cephanelere, silahlara, yiyecek giyecek depolarına el konur, teslim olanlar yurda getirilir.
Bölge, yurt içinde terörist kalmayana kadar işgal altında tutulur.

Bazı arkadaşlar PKK saldırılarından dolayı Barzani'yi değil, Irak hükümetini suçlamaktadırlar. Ancak Irak hükümeti, ABD koruması altındaki Barzani bölgesine giremiyor. Türk Hükümetlerinin izin vermesi sayesinde İncirlik'te konuşlanan Amerikan Çekiç Güç kuvvetleri Saddam'ın Barzani bölgesine geçmesini, önleyerek Barzani devletinin kurulmasını sağlamışlardı. Aynı yasak bugün de devam ediyor. Irak askeri Barzani bölgesine geçemiyor. Dolayısıyla Irak Hükümeti'ni suçlamak mantıksızdır. Sayın Onur Öymen bile bu hataya düştü. (N.Y.)

CEVAP:

Banu Avar gene en doğru teşhisi koymuş. F.T. kardeşimiz diğer yazılar gibi bunu da bize göndermiş. Sağolsun!

Doğrudur. Zalim, emperyalist, kapitalist, köleci, Hıristiyan Batı birer birer müslüman ülkeleri devirmeye çalışıyor. Irak, Afganistan, Tunus, Libya, Sudan, Mısır, Suriye... arkasından İran ve Türkiye... Zaten dikkat edin, şu anda dünyada inleyenler hep müslümanlar. Filistin, Myanmar, Filipinler, Nijerya'da müslümanlara saldırılıyor. öldürülüyorlar, sürgün ediliyorlar! Bu, lânet olası Bush'un dediği gibi bir HAÇLI SEFERİ!.. Onun içindir ki, Erdoğan, Gül ve Davudtoğlu'nun yersiz Suriye çıkışları son derece hatalı idi. Libya'ya gemi ve uçak gönderip saldırması da büyük gaf idi. Ne kadar hatalı olursa olsun, gavurun yanında yer alıp müslümana kılıç çekilmez. Gerekirse onu biz kendimiz cezalandırırız... Suriye'de muhalefeti AB ve ABD destekliyorsa, vardır "bunun altında bir çapanoğlu" deyip geri durmak gerekirdi. Saddam ne kadar kötü olursa olsun, işgalden ve ondan sonra gelenlerden iyi idi. Kaddafi ne kadar kötü olursa olsun, Haçlı saldırısından ve şimdikilerden iyi idi. Esed de öyledir. Bilâkis, isyancılar her türlü kötülüğü yapacak tıynettedir. Aksi takdirde çoğunluğu sünni Suriye halkı niye tümden alevi Esed'e karşı ayaklanmasın???

***

- R. , 24.7.2012

Tamam. Bana niye cevap vermiyorsun. Türkiyede en az yani en az 20milyon kürt var

CEVAP:

Niye cevap vermiyeyim?.. Defalarca sayfalarda Türkiye'deki toplam Kürt nüfusun 6-7 milyon civarında olduğunu, Doğu ve Güneydoğu'daki 20 ilin toplam nüfusun 14 milyon olduğunu, bunun yarısından çoğunun TÜRK olduğunu, hepsi "kürt" olsa dahi, 20 milyon tutmayacağını, üstelik PKK-BDP'nin ancak bütün Türkiye'den 2,5 milyon oy aldığını, yani asla Kürtler'i temsil etmediğini, 6.000 "gerilla" var denirken (aslı astarı aynı anda aktif 600 silahlı terörist) 60.000 Kürt asıllı köy korucusunun olduğunu defalarca anlattık!.. Daha ne diyelim???

***

- S. , 27.8.2012

Merhaba,
İnternette bir konuyu araştırırken, Elamlarla ilgili yazınızı gördüm. Yaklaşık olarak M.Ö. 10.000'li yıllarda Orta Asya'dan dünyanın dört bir yanına göçe başlayan Türkler, Anadolu, Yunanistan ve Ege adalarına da yayıldılar. Greklerden çok önce M.Ö. 7000 yıllarında Mezepotamya'da Sümer, M.Ö. 5000 yıllarında Anadolu'da Eti, M.Ö. 3000 yıllarında Batı Anadolu'da Lidya, Truva, Frigya, Girit'te Knossos, Yunanistan'da Miken, Ege adalarında Adalar uygarlıklarını, M.Ö. 1200 yıllarında Batı Anadolu'da İyon, İtalya'da Etrüsk uygarlıklarını kurdular. Ayrıca Mısır Uygarlığını ilk kuranlar ve sonraki dönemlerde kısa aralıklarla yönetenler Türklerdir. Ulu önderimiz Atatürk Türk tarihi araştırmalarına büyük önem vermiş ve bu konuda tarih bilimcilerinin yazdığı binin üzerinde tarih kitabını okumuş ve incelemiştir. Atatürk Türk tarihiyle ilgili ilk kitabı 1930 yılında Prof. Dr. Afet İnan ve diğer sekiz Türk Ocağı üyesiyle birlikte yazmıştır. Kitabın adı "Türk Tarihinin Ana Hatları" dır ve 605 sayfadır. Bu kiap 1931 - 1940 yılları arasında alt bölümlere ayrılarak liselerde tarih derslerinde okutulmuştur. 1940 yılından sonra tümüyle okullardan kaldırılmıştır ! "Türk Tarihinin Ana Hatları" kitabından başka, Atatürk yedi cilt genişliğinde bir Türk tarihi daha yazmıştır. Bu yedi ciltlik kitabı daha görmedim. "Türk Tarihinin Ana Hatları" kitabının özgün elektronik kopyasını Rapidshare bilgi paylaşım sitesine koydum. Aşağıdaki linkten indirilebilir.

https://rapidshare.com/files/1328553782/Turk_Tarihinin_Ana_Hatlari.pdf

Kitap 1930 yılının Türkçesiyle yazıldığından, yer yer Osmanlıca deyimleri anlamak için sözlük kullanmak gerekiyor. Ben bu sorunu tümüyle ortadan kaldırmak için kitabı güncel Türkçeye çeviriyorum. İlk 325 sayfasını çevirdim, ekli dosyadadır. Ekli dosyadaki çeviri, daha Türkçe bilen birinin denetiminden geçmediği için tümce düşüklükleri olabilir. Ancak, özgün kitaptan çok daha kolay anlaşılır durumdadır. Tümünü çevirdikten sonra Türkçe dil bilgisi denetiminden geçecektir. Şu anda İran tarihi bölümünü güncel Türkçeye çeviriyorum. İlgilenirseniz çeviri bitince tümünü de gönderirim. Saygılarımla,

CEVAP:

İlginize ve gayretinize teşekkür ederim. "Türk Tarihi'nın Ana Hatları" bende var. Gerçekten önemli, ancak son bulgular ve Kâzım Mirşan'ın yaklaşımı olmadığı için bugün eksik sayılabilir. Yine de tüm tarih ders kitaplarından iyidir.

Çalışmalarınızı tamamlayıp göndermenizi bekliyoruz. Selam ve sevgiler ile.

***

- A.K.Ç. , 27.8.2012
biroybil.com daki Türk ulusuyla ilgili yazınızı okudum. Elinizde çok fazla insana, bu bilgileri aktarmak, bunu onların dikkatini çekerek yapmak gibi bir şansınız olsaydı, Türk tarihini nerden başlatırdınız? Çin topraklarındaki Chou sülalesinden mi?, Kırım-Aral arasından mı? Türkistan'dan mı, yoksa- "Türkler" ansiklopedisinde yazanları yanlış anlamadıysam-doğu Sibirya bölgesinde geyikleri koşmayı öğrenmiş, koşum takımlarını binicileriyle ve geyikle beraber gömen proto-Türkler'den mi başlardınız? Eğer vaktiniz varsa belirtmek isterim: şu anda Türk tarihinin başlangıcı algım şöyledir: Binlerce kilometre göçtükten sonra üç havzaya yerleşen(Büyük Türkistan, Aral Gölü-Kırım-Kazan, kuzey ve batı ÇİN-doğu Sibirya) yaşamına bu iki aşamadan sonra başlayan bir ulus. insani vasıfları, medeniyet seviyesi yüksek, akıllı insanlar tarafından yönetilen bir toplum(Türk olduğum için söylemiyorum ama düşününce, yırtıcı hayvanlardan ve diğer toplluluklardan, özellikle yaşamını sürdürmek için başkasının yaşamını düşünmekten yoksun toplumlardan-misal Avrupalılar;ki ne denli vahşi ve saygısız olduklarını bilge imparatorlukları, bilge kültürleri sistemli bir şekilde soykırımla yok etmelerinden, tapınak süslerini, nesnelerini eritip kendilerine sözüm ona ibadethane inşa etmelerinden yeterince anlıyoruz- korunmak için insanların tek çatı ve lider altında toplanmaları gerektiğini, kimse bunu yapmıyorken anlamak oldukça güçtür sanırım.) Yukarda eksiğim olduğuna adım gibi eminim. Tamamlamamda yardımcı olursanız çok sevinrim. Elbette vaktiniz ve isteğiniz varsa.

İyi günler.

CEVAP:

biroybil.com bizim sitemiz değil. Bizim yazımızı alıp yayınlamışlar. Hiç itirazımız yok, aksine, teşvik ediyoruz. Sağolsunlar.

40.000 yıl öncesine uzanan bir tarih olduğu için, açıkcası nereden başlatılabilir, bilmiyorum. Ama elimizde şöyle bir bilgi var:

TACİKİSTAN'ın Tarih, Arkeloloji ve Etimoloji Kurumu Müdürü V.A. Ranov, "Les Dossiers d'Archeologie" dergisinin 185. sayısında HER ŞEY ESKİTAŞ DÖNEMİNDE BAŞLAR diye bir makale yazmıştır. (2003)

Eskitaş Dönemi bir kaç milyon yıl önce başlar ve 100.000 yıl önce biter. Ranov bu döneme ait 7 YERLEŞİM BÖLGESİ'ni incelediğini belirtmektedir. Bu yerleşim bölgelerinden KULDURA en eskisidir ve 850.000 yıl öncesine kadar gitmektedir. SEL UGUR yerleşim bölgesi ise 250.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Bu dönemde ORTAASYA'da insan vardır!.. Ve sosyal bir hayat yaşamaktadır!.

Zamanımızdan 30-40.000 yıl öncesine ait bir arkeolojik buluş, ORTAASYA insanı için daha da farklı düşünmemize yol açmaktadır. Bu keşif, 1938 yılında A.D. Okladnikov tarafından Semerkant şehrinin güneyinde Baysun Dağı'ndaki TEŞİK TAŞ mağarasında bulunan bir çocuk mezarıdır. 9 yaşındaki bu mağaraya konmuş ve mağaranın ağzı taşla örülmüştür!..

Demek ki ORTA ASYA'da hayat 850.000 yıl öncesine, yerleşik hayat 250.000 yıl öncesine, din inancı en az 40.000 yıl öncesine gidiyor!.. Başka yerlerde böyle bulgular yok.

Biz o tarihlerde kendilerine "ON-OG" ve "OK" diyen kişilerin TÜRKLER'in ataları olduğuna, o yüzden daha sonra kendilerini ÖKÜK TÜRK (GÖK-TÜRK : TANRI katından dünyaya inmiş kutsal kişi) saydıklarına inanmışız. Biz onların tek tanrılı inancını, islâmiyete girerek sürdürmüşüz. Gerisi teferruattır, ama tabii önemsiz değildir.

***

-- M.B. , 20.10.2012

Merhaba. https://www.angelfire.com/tn3/tahir/trk08.html adresinizdeki yazınızı okudum. Eğitim Fakültesi öğrencisi olarak en çok merak ettiğim konulardan bir tanesi bu konu. Bu yazınızla ilgili olarak kaynak sunabilir misiniz acaba?

CEVAP:

Sevgili kardeşim, niye dikkatli okumuyorsun?.. Bahsettiğin sayfada daha ilk paragrafta 3 kaynak var. Sonraki paragraflarda da var, bazen yazar adı, bazen kitap adı ile. Yazarı internette taratır veya kütüphânelerde ararsın.

***

Hain Denen , 24.10.2012

Ne güzel çıldırıyorsınıs er bir gerçek ortaya gelse nekadar faşist oldunuzu beli AMA hic bir faşistin gerçek yüzü kayıp olmaz

CEVAP:

Her cevap veremediğinize "faşist" derseniz, işimiz var. Neyi yanlış buldunuz, onu söylesenize.

***

--E.D. , 1.11.2012

Öncelikle bu siteye bir Halkın Kökünü uyduruk kelimeler ile yazarsanız biriside sizin soyunuzu sopunuzu farklı ırklara bağlayabilir 1. Kürtler ezelden beri olduğu yerlerdeler kendinizde yazıyorsunuz kürtler Mezopotamya dan geliyorlar evet doğru bir yalniş var sizde Mezopotamya nın nerde olduğunu bilmiyorsunuz Türkler ise şu anki bildiğimiz Türkiye yani 1900 Yada ondan bir kaç gün önce bir tarihi var ondan önce ise Osmanlı vardı Türk ırkı yoktu yani uzun lafın kısası bir toplum hakında bilmediğiniz tarihi atıp tutma laflarla yazmayın..... Lütfen iyi araştırın dogruları yazınki okuyanlar saygı duysun aksine rencide olursunuz.....

CEVAP:

TÜRKLER'in soyunu sopunu kim nereye isterse bağlamaya çalışsın, bakalım. Bağlayabilirse!.. TÜRKLER kendi varlıklarını 40.000 yıllık duvar resimleriyle, piktogramlar ile, Orhun alfabesi ile, ÇİN, BİZANS ve ARAP tarihçilerin yazdıkları ile ispatlamışlar. Osmanlı, Selçuklu, Memluk devletlerinin TÜRK olduğu ise bulundukları bölgeye hem Batılılar'ın hem de Doğulular'ın TÜRKİYE demesiyle sabittir. Soy ve boy adları (Avşar, Özbek, Kırgız, Kıpçak, Tuva gibi) onların TÜRK olmasına engel değildir, hepsi TÜRKÇE konuşur.

Kürtler'in ise ilk göründükleri yer IRAK-İRAN arasındaki dağlak bölgedir. Oradan Selçuklu Sultanı ALPARSLAN'ın peşine takılıp TÜRKİYE'ye gelmişlerdir. Eski yazıtlarda KARDU falan diye geçen halkların kürt olmadığını da sayfalar boyu anlattık. İyi araştırdık ve yazdık. Daha şimdiye kadar hiç bir iddiamızı çürüken çıkmadı, on yıldır! Kaldı ki, Kürtler'in Başlangıcı sayfasında onların "yahudi" oldukları iddia ediliyor!

***

-- M.H. , 10.11.2012

Merhabalar Tahir Bey,

Tesadüfen sitenizde K.Mirşan la ilgili bölümü okudum. Ben kendisini sahil kasabasındaki evinde ziyaret etmiştim: Adresi telefonu var.

Eğer ilgili iseniz sizi tanımak isterim. ( Ben ODTÜ '70 mezunu Mak.Y. Mühendisiyim;belli konulara duyarlı bir vatandaşım) Selamlar,

CEVAP:

Değerli okurum,

Malesef çoğu zaman seyyahatte ve yurtdışında olduğum için irtibat kurmamız zor. Ama bana her zaman yazabilirsiniz. Mutlaka cevap veririm.

***

--R.Y. , 17.11.2012

Sayin Tahir Türkkan,

Sitenizden geçmiş yıllarda özellikle eskitürklerle ilgili tarihi ögrenmede ve kazım mirşanı tanımada çok çok faydalandım, bilgilendim, ancak aşağıdaki bölüm internetteki bu safanızda açılmıyor.

"24 - HIRİSTİYANLAŞAN "TÜRKLER" Bu sayfada misyonerlere kanıp hıristiyanlaşan "Türk"ler var!.. Bir de GAGAUZLAR gibi İSLAM'dan önce hıristiyan olmuş gerçek TÜRKLER var... İkisini karıştırmayın!.. "

CEVAP:

Dikkat ettiyseniz o sayfa "LİNKLER" sayfamızda... Yani, aslında bize ait değil, başkasının sayfasına "link" vermişiz. Maalesef bunlardan bir kısmı zamanla kapanıyor. "HIRİSTİYAN TÜRKLER" sayfası da kapanmış.

***

İ.H.Ş. , 27.11.2012

Merhaba Sayın Tahir Türkkan, Kimsiniz, ne yapıp ne edersiniz, ölü müsünüz, sağ mısınız bilmiyorum. (Yaşıyorsanız uzun ve sağlıklı bir ömür dilerim) iki gündür yazdıklarınızı, araştırmalarınızı merak ve ilgiyle okuyorum. Müthiş araştırmalarınız ve bu doğrultudaki yorumlarınızı okurken heyecanlanmamak elde değil. Sizi neden daha önceden okuyamadım diye hayıflandım. Toplumun, Türkiye'nin sizin gibi insanların fikirlerine ihtiyacı var. Fikirlerinizi neden sadece çok meraklıların arayıp bulabileceği bloglara gizlediğinizi merak ediyorum.

Biraz da kendimden bahsedeyim: Urfa'da doğdum, büyümeye devam ediyorum. Liseden sonra iktisat okuyup yarıda bıraktım yerel gazetecilikte 13 sene görev yaptım, açık öğretimden medya iletişimi bitirdim şu anda yaşadığım topluma bir şeyler katmak adına Büyükşehir adında bir dergi hazırlığı yapıyorum. Bu yayında, tarih notlarınıza yer vermek istiyorum. Kayı ve Selçukluların mezar taşlarının bile yok edilip, üzerine beton yapılar dikildiği Urfa'da çıkacak yayında bize güç katacağınızı umuyor, saygılar sunuyorum.

CEVAP:

Güzel sözleriniz için teşekkürler. Sağım, merak etmeyin. Zaten gelen mektuplara verdiğim cevap tarihlerinden de anlaşılmakta. Sitedeki yazılardan istediğinizi kullanabilirsiniz. Ancak mânâyı değiştirecek şekilde kısaltma ve değişiklik yapmamak kaydıyla! Selamlar.

***

-- Dr. Yük. Müh. E.Ö.'in 28.11.2012 tarihli mektubuna cevap :

Mektubunuzdaki bilgiler incelenmektedir. Teşekkürler.

***

-- e.e. , 2.1.2013

Bu siteleri biliyor musunuz?

33 DERECE'DEN ÖTE MASONLUK SIRLARI

HÂRUN YAHYA SAFSATASI

CEVAP:

Teşekkür ederiz. İnceliyeceğiz.

***

Sayın Tahir Türkkan,

Aşağıdaki ihtarname doğrultusunda işlem yapılması için gereğini saygılarımla dilerim. 15/01/2013

İbrahim Döğüş Vekili br>Av. Bülent Utku

Merkez Mah. Hanımefendi Sok. No: 125 /5 Şişli-İSTANBUL

Tel:(212) 2198027-28-29 Fax: (212)2198031 Cep: 0533-343 54 17

KEŞİDECİLER : İbrahim DÖĞÜŞ
İstiklal Cad. Asmalı Mescit Mah. No:11/7 Beyoğlu/İST

VEKİLİ : Av. Bülent UTKU
Merkez Mah. Hanımefendi Sok. No: 125/5 Şişli - İstanbul

MUHATAPLAR : Tahir Türkkan

KONU : Maddi ve manevi tazminat davası açma haklarımız saklı kalmak kaydıyla imtiyaz sahipliği ve/veya yer ve içerik sağlayıcısı tarafınıza ait olan ve “ http://www.angelfine.com/ ” adresinde yayın yapan internet sitenizde yayınlanan, “DOĞU ANADOLU’NUN TÜRKLÜĞÜ” başlığı ve “TERÖR ÖRGÜTLERİ NASIL ÖRGÜTLENİYOR ?” alt başlıklı, güncelliğini yitirmiş, gerçeğe aykırı ve kişilik haklarına saldırı teşkil eden yayınınızın 5651 sayılı Yasa gereğince ve usulünce yayın içeriğinden kaldırılması ihtarıdır.

AÇIKLAMALAR :

1) İmtiyaz sahipliği ve/veya yer ve içerik sağlayıcısı tarafınıza ait olan ve “ http://www.angelfine.com/ ” adresinde yayın yapan internet sitenizde yayınlanan, “DOĞU ANADOLU’NUN TÜRKLÜĞÜ” başlığı ve “TERÖR ÖRGÜTLERİ NASIL ÖRGÜTLENİYOR ?” alt başlıklıyazı gerçeğe aykırı ve kişilik haklarına saldırı teşkil edici olup, güncelliğini yitirmesine rağmen halen linkini verdiğimiz internet sayfasında mevcut ve okunur halde bulunmaktadır.

Yayının yapıldığı link : www.angelfire.com/tn3/tahir/trk25a.html dir.

2) İlgili yazı, dünyada ve ülkemizde en fazla kullanılan “GOOGLE” arama motoruna “İbrahim Döğüş” ve “PKK” isimlerini yazınca çıkmaktadır. Yazının içeriği müvekkilimin kişilik haklarına saldırı teşkil eden, müvekkilimi gerek iş gerekse aile ve sosyal çevresinde rencide etmeye, küçük düşürmeye yönelik hakaret ve gerçekdışı ithamlardan oluşmaktadır. Yazının 5-6. paragraflarında müvekkilin müdürlüğünü yaptığı Londra halkevi komuta merkezi; müvekkil de bunun başındaki kişi gibi gösterilmektedir.

Sözkonusu yazının yayınlanmasından bu yana gibi uzun zaman geçmiş, yazı güncelliğini yitirmiş olmasına rağmen, yukarıda adresini verdiğimiz internet sayfasında halen mevcuttur. Sözkonusu yazı insanların ulaşabileceği bir internet sayfasında varlığını sürdürdükçe, müvekkilimin kişilik haklarına yönelik saldırı da artarak devam etmektedir.

CEVAP:

Bizim amacımız kimsenin "kişilik hakları"na dokunmak değil! Kişiliği olsa da, olmasa da!.. Zaten biz yazıyı başka bir siteden almışız. Bize gönderilmiş. Bu kadar rahatsız ettiyse, kaldırırız. Yalansa, günahı yalan söyleyenin boynuna! doğruysa, gocunanların!... Yalnız İbrahim Doğuş, Londra'daki Halkevi Merkezi'nin müdürü mü, değil mi? Bu Halkevi kürtçülük yapıyor mu, yapmıyor mu? Onu da siz söyleyin.

***

-- Y.D. , 27.1.2013
Subject:karamanlılar

HOCAM, KARAMANLILAR İLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPARMISINIZ. VARSA NEREDE BULURUM SÖYLERMİSİNİZ.TEŞEKKÜRLER.SELAMLAR.

CEVAP:

Karamanlılar konusu benim saham dışında... Ancak şunu söyleyebilirim: Karaman'da 700-900'lü yıllarda Bizans tarafından Araplar'a karşı dursunlar diye Balkanlar'dan getirilmiş Peçenek, Koman ve Uz (Oğuz)Türkleri vardı. Bunlar Hıristiyan idiler. Bunların Doğu'da olanları Beçen, Beçene, Kurmanç adları ile Kürtleşmişlerdir. Karaman çevresinde kalanlar ise Hıristiyan adları taşıdıkları için Rum sanılmış ve 1924'den sonra mübadele ile Yunanistan'a gönderimişlerdir. Meselâ Yunan Başbakanı Karamanlis aslında Karamanlı idi.

***

-- Gordion-GMX , 22.2.2013
Subject: dikine yalancı

la oxlim hâlâ kandıracağın bazi kürtler olabileceğini mi düşünüyorsun pes vallahi insan doğrusunda bu kadar israr edemiyor

CEVAP:

Benim kimseyi kandırmaya çalıştığım yok. Ancak yazdıklarımın "kandırmaca" olduğunu ispat eden de yok!

***

-- D.Ö. , 27.2.2013

merhabalar bugün google da gezerken uzun zamandır araştırdığım bır konuda sizin sanırım bi yazınızı gördüm bu dillerin kategoriıleri ve yakın anlam türemiş kısımlarını dil aile gruplarına göre kategorilendirmek mümkünmü kürtçede bu var diğer dillerdede muhtemelen vardır bunun üzerine bi çalışmanız varmı ?

CEVAP:

Maalesef yok. Konu benim saham dışında. Ama siz Kürtçe'dekini yazarsanız, yayınlarız.

***

-- Orkun 1.3.2013

facebook'a davet

CEVAP:

Sevgili Kardeşim,

Tekrar tekrar davetin için teşekkürler... Hernekadar popüler olsa da, bizim facebook, myspace, tweeter gibi sosyal medyada bir sayfamız yok, katılmıyoruz. Kusura bakma. Bu vesile ile belirtelim ki, forumlarda, veya makale altlarında da herhangi bir yazımız yok. Sadece bu sitede yazıyoruz.

AYRICA ÇEŞİTLİ FORUMLARDA, MAKALE ALTLARINDA, "FACEBOOK" , "TWEETER" GİBİ SOSYAL ORTAMLARDA GÖRÜLEN Tahir Türkkan İSİMLİ DELİKANLI İLE, tahir_turkkan@hotmail.com ADRESİNDEKİ KİŞİ İLE HİÇ BİR ALÂKAMIZ YOKTUR! BU SİTENİN DE ONLARLA BİR İLGİSİ YOKTUR!

***

-- H.B.K. , 7.2.2013
Subject: KUZEY ANADOLU'NUN TÜRKLÜ

Selamu-ün Aleyküm. Bütün siteyi bitirdim sadece Kuzey Anadolu'nun Türklüğü bölümü kaldı, ama 'henüz işlenmemiş bilgiler yüklü' uyarısı var bu bölümün başında. Okumak istiyorum , Kuzey Anadolu'nun Türklüğü bölümü okunmaya ve üzerinde değerlendirme yapılmaya hazır mıdır hocam? Sabırsızlığımı bağışlayın. Selamun Aleyküm.

CEVAP:

Aleyküm selam. Önemli bir kısmı İnternet'e çıkarıldı, ama daha eksikleri var. Onların kusuruna bakmazsanız, okuyabilirsiniz. Özellikle Şeyh Şamil yazısını tavsiye ederiz.

***

-- K.D., 7.3.2013
Subject: olaya farklı bakmak

Selam, bazı yazılarınızı okudum, özellikle Kürt'leri illa Türk göstermek gibi. Diyelim ki ben kabul ettim Türklüğü, sonrası? türkcenin bir şivesi(!) olan Kürtçeyi çöpe mi atayım? unutayım mı? o dille eğitim görmeyeyim mi? mesela özbekçe'yi de mi çöpe atalım? Ozbekçe için de aynı düşüünceleri paylaşıyor musun? Ya da Kürtlerin kardeşi olma ihtimali çok yüksek olan(!) Başkırtlara "Bırakın artık Başkırtçayi, anadolu türkçesini mi öğrenin" diyecen. Bunlardan da anlaşılacağı üzere sen yalan söylüyorsun, samimi değilsin.

CEVAP:

Neyi yalan söylediğimi pek anlayamadım ama, şu hususu açıklığa kavuşturalım: Biz hiçbir zaman "Kürtçe ağızlar kullanılmasın," demedik. Herkes evinde, kendi aralarında kullanır. O ağızlarda türküsünü, şiirini, varsa destanını, hatta mevlûdünü söyler, dinler. İster evinde, ister özel kurslarda, hatta üniversitelerde açılmış bölümlerde kendi Kırmanç, Zazaki, Goranî, Soranî ağızlarını öğrenir, araştırır. Biz bundan ancak mutluluk duyarız. Anlayabildiğimiz Türkçe lehçeler Azerice, Özbekçe, Kırgızça'nın yanısıra anlamakta çok zorlandığımız Tuvaca, Çuvaşça gibi Kürt kökenli kardeşlerimizin kullandığı, anlayamadığımız ağızları da Türkçe'nin bir parçası saymamız bundandır. Bu ülkede yaşayan herkesin kullandığı dil veya ağız bizimdir.

Bizim söylemek istediğimiz, bu ağızlarla Türkiye'de bir eğitim yapılamıyacağıdır. Doğu'da, Güneydoğu'da bile yapılamaz, çünkü bazen iki komşu köy bile birbirini anlamaz. 50 ayrı "kürtçe" ağız var!.. Hangi birinle eğitim yapacaksın? Bir sınıfta 5 tane Kırmançça bilen, 4 tane Zazaki bilen, ama gene birbirini anlamayan öğrenci varsa, ne yapacaksın?.. Diyelim ki, Kürtçe eğitim verdin, o çocuğun Türkçe eğitimini engelledin. O çocuk mezun olunca Türkiye'de ne yapacak? Nerede iş bulacak, nerede üniversite tahsili yapacak, kiminle anlaşacak? İki "eğitimli" Kürt bile birbirini anlayamazsa, ne olacak?

Bu sorulara cevap veren, açıklık getiren bir politikacı, bir Kürt aydını, veya entel-dantel biri daha çıkmadı! Hepsinin ağzında "anadilde eğitim" "anadilde savunma" ... Ama içeriği??? Yok!...

***

--- G. M. , 19.3.2013
Âri

Merhabalar, https://www.angelfire.com/tn3/tahir/trk76.html 'deki yazıyı okudum... Karacaoğlanın bir şirinde geçen "Ari Türkmendir Aslımız" diye geçen satırına neyden bahsediyor acaba?

CEVAP:

Oradaki "ârî" kelimesi "arı, saf" demektir.

***

--- M.S.G. , 2.4.2013

Facebok da sayfalarınızın lingini verdim bilginize sunulur

CEVAP:

sağolun, varolun.

***

Ulys Koh , 13.4.2013

HARZEMŞAHLAR VE DE HARZEMŞAH CELALLETTIN HAKKINDA YAZDIKLARINIZ MALESEF TAMAMEN YANLIŞTIR. HARZEMŞAH DEVLETI HAKKINDA SADECE IKI KITAP VARDIR. IKISINI DE ORIJINALINDEN OKUDUM. 1) HISTOIRE DU SULTAN DJELAL ED-DIN MANKOBIRTI,PRINCE DU KHAREZM.
PAR MOHAMMED EN-NESAWI.
yazıldığı dil: Farsca
yazılış tarihi: 1242

Fransızca'ya çeviren: OCTAVE HOUDAS (doğu dilleri okulu profesörü)
çeviri tarihi: 1895
çeviri yeri: Paris, Ernest Leroux, editör
Bulunduğu yer: bibliotheque national de France

Harzem devleti Sahlarindan DAVUT ŞAH’ın (M.S. 730) ailesi mensubu olduğumu ispatlayıp özel bir suretini aldım ve bendedir. 2)RELATION DE L’AMBASSAD AU KHAREZM (khiva)
yazarı: RIZA QOULY KHAN
Yazılış tarihi ve dili: 1876, Farsca
Fransızca'ya ceviri: CHARLS SCHEFER
yer: Paris, Ernest Leroux,editör

Farsçası ve Fransızcası bendedir.

BAŞARILAR

CEVAP:

Keşke "yanlıştır" demekle yetinmeyip, doğrusunu yazsaydınız da, hepimiz öğrenseydik. Şimdi merak içinde kaldık, çünkü o iki kitap bizde yok.

***

-- MHR. A. , 18.4.2013

Merhaba Tahir bey. ben Cemşid Bender müstear isimli Mehdi Halıcı hakkında bir tez hazırlıyorum. onun bütün tezlerini, görüşlerini, iddialarını inceliyorum. sizin çeşitli görüşlerinizden de faydalanarak kaynak olarak göstermek istiyorum. çeşitli konularda görüşlerinizi almak isterim. Yardımcı olursanız sevinirim.

CEVAP:

Yardım edebileceğim fazla bir şey yok. O konudaki bildiklerimi yazdım, alıp kullanabilirsiniz.

***

-- H.B.K. , 24.3.2013

Kürt Tarihine Ülkücü Yaklaşım

Tarih boyunca birden fazla Kürt kavramı ortaya çıkmıştır, hepsi de başlı başına ve kendi başına özgündür. Bu kavramlar birbirinin aynısı zannedilmiştir, etnik anlamda çok az da olsa doğruluk payı vardır . Bunları sıralayalım :

1 – GUR TÜRKLERİ
2 –TÜRK KÜRTLERİ
3 – KARDU TÜRKLERİ
4 - KÜRTLER (EKRAD)
5 – ZAMANIMIZIN KÜRT KAVMİ

GUR Türkleri çok geniş bir Türk kavmidir. Bu da kendi arasında dallanır. M.Ö. 2000 yıllarında Anadolu’da özel olarak Bitlis civarında ‘GURTU’adıyla tarihte yer almıştır. O dönemin komşu ülkelerinin adları SUBARTU, URARTU, ZİGURTU, İMARTU, MAHALTU idi. Bunlardan kolayca görüleceği gibi DU, TU, U ekleri YURT anlamı vermektedir. O ülkelerde yaşayan halk ise SUBAR, URAR, KAR, İMAR, ZİGUR, MAHAL adlarını taşıyordu. (Edip Yavuz ; Tarih Boyunca Türk Kavimleri ) Buna göre Urartular demek doğru değildir. URAR-TU ülkenin adıdır, (TÜRK-İSTAN gibi) URAR YURDU anlamına gelir. URARLAR demek gerekir. Dr. A. VON GABAİN , “TU eki halis MOĞOL son ekidir” der. GUR Türklerine ait GURTU SANCAĞI, GUR ÜLKESİ demektir. İşte bazı kaynaklarda CYRTIE (KURTİ) şeklinde yer alan kelimenin aslı da, budur. Asurlardan kalan bir tablette bu Kurti kelimesi bulunmuştur. Bu kelime Gur Türklerinin ismini karşılamaktadır. ‘T’ harfinin Türkçede çoğul eki olduğu Divan-ı Lügat-i Türk’te açıklanmıştır. (Cilt 1 sf. 355 ) Tegin kelimesinin çoğulu Tegit olarak gösterilmiştir. Koman-Komanit, (Eti) Heti-Hitit, Kiray-Kerayit, Hunlar’ın ilk dayandığı Saka-Sakait gibi oymak ve uruk adlarının çoğulu ‘T’ harfi ile yapılmıştır. Zamanımızda bile kullanılmaktadır. AS kelimesinden AST ; ÜS kelimesinden ÜST türetilmiştir (aslar ve üsler). GUR Türklerinin ismi olan GUR’un çoğulu ‘T’ ile yapılır. GURT’tur. Sonra incelerek GÜRT olmuştur. Türkiye’de KÜRT diye bilinen halka, Türkiye dışında pek çok yerde hala GURT veya GÜRT denir. Zaten G-K değişimi TÜRKÇE özelliktir. Burada birinci şaşırtıcıtesadüf ; Gurtu kelimesinin Kurti adıyla bugünün Kürtlerinin ismine benzemesi, ikinci şaşırtıcı tesadüf aynı Gur kelimesinin çoğulu olan GUR-T kelimesinin de yine bugünün Kürtlerinin ismine benzemesidir. Eğer o tarihteki GURLAR (GUR-T ve KURTİ) bugünkü Kürtlerin ataları ise, bu ancak Kürtlerin TÜRK soyundan olmasıyla mümkündür. Kürtçenin bir lehçesi olan Goranice’nin sahibi Güranlar , Gur Türkleridirler (Horasan Gurları), sonradan Kürtleşmişlerdir. Asılları olan GURLAR, bu durum yüzünden ‘kürt’ zannedilmiştir. Adında ‘Gur’ kelimesi bulunan Türk aşiretler, Gur kelimesinin Kürtleri kastettiği zannıyla , Kürt zannedilmişlerdir.

TÜRK KÜRTLERİ ise yüzde yüz Türk kelimesi olan ve anlamı sadece Türkçede bulunan KÜRT kelimesi etrafında toplanmış Türkleri belirtir. Kürt kelimesi: kar yığını, çığ, karlı yer, dağ ,dağda yaşayan Türkler anlamındadır. İşte üçüncü şaşırtıcı tesadüf ; bu TÜRK KÜRTLERİ’nin kullandığı boy ismi olan Kürt kelimesinin de yine bugünün Kürtlerinin ismine benzemesidir. GÜRT Türkleri ile Türk kürtleri Türktürler. Macaristan’da ve Afganistan’da bu TÜRK KÜRTLERİ’nin bıraktığı izler bölge adlarına yansımıştır. Elegeş Yazıtı’ndaki geçen KÜRT boyu da Türktür.

M.Ö. 2000 senelerine dayanan iki Sümer eşik taşında KAR-DA-KA ismine rastlanmıştır. Bu memleket, Van Gölü’nün güneyinde Subarların yanında bulunuyordu. KAR-DA-KA kelimesinin aslı KAR-DU-K’tur. Bu kelime , yukarıda izah ettiğimiz gibi KAR –DU yani KAR ülkesi anlamındadır. KARLAR, Hindukuş Dağlarıçevresinde Gurşistan’ın Paktika bölgesinde yaşayan bir Türk oymağıdır. O yöreye KARDU-EL yani KAR yurdu halkı (diyarı) denir. Yani KAR boyuna hem Güney Anadolu’da, hem de Orta Asya’da rastlanır. Her iki yerde de KARDU diye bilinen bölgeler vardır. Dr. A. Von Gabain, “TU eki halis MOĞOL son ekidir.” demektedir. Öte yandan ‘K’ eki eski Türkçe’de çoğul eki idi. Halen de mekan anlamında kullanılır. Konak, tünek, oyuk, kayık, mekanları; kon-tüne-oy-kay fiillerinden türetilmiştir. ‘İK’ eki ise Orta Asya Türkçesi’nde, aynı kökenli Macarca’da, eski İran dillerinde çoğul ekidir. Hatta TÜR-K kelimesi TURLAR anlamında çoğul ifade eder. Öyleyse KAR-DU , Kar Yurdu demektir. KAR-DU-K da ‘Kar Yurdu Topluluğu’ anlamına gelir. Birden fazla oymak ve boya ayrılmış Kar yurtlarının toplu ismi Kar-Du-K’tur. M.Ö. 2000lerden başka M.Ö. 400lerde Ksenephon’un ‘Onbinlerin Dönüşü (Anabasis)’ eserinde bahsettiği ikinci ve son Karduk topluluğu daha vardır. İlk Karduk toplumunun bölgelerinde yaşadıkları için aynı ismi almışlardır ve bunlar Saka Türklerindendirler. Bunlar Türk olduğu halde ‘bugünün Kürtlerinin atası’ zannedilmiştir. Halbuki Kürt ve Karduk kelimesi arasında bir ilişki olmadığı Nöldeke , Hartmann , Weissbach gibi şarkiyatçılar tarafından ortaya konmuştur.

KÜRTLER (EKRAD) ise Milattan sonra 600lü yıllarda ‘konar-göçer’ anlamındadır. Bu dönemde yazılan eserlerde Kürt kelimesi sadece Türkler için değil , Farsların Arapların Ermenilerin ve Yahudilerin oraya buraya dağılmış grupları için kullanılmıştır. Zamanla Kürt kelimesi, çeşitli milletlerin dışlanmış veya bir şekilde esas millet toplumundan kopmuş insanlar (Arap asıllı Kürtler, Ermeni asıllı Kürtler, Yahudi asıllı Kürtler, Fars asıllı Kürtler ve Türk asıllı Kürtler) için kullanılırken, ‘KÜRT’ kelimesi artık Türk oymağının adı olarak değil, sadece göçebe anlamında dağ göçebeliğini ifade etmiştir. Irk Kimliği değil Kültür kimliğidir. Kültür olarak göçebeliğin ırki karşılığı ise kimsesizlik ve sahipsizliktir. Dördüncü şaşırtıcı tesadüf , Milattan sonra 600lü yıllardaki yukarıda açıklanan kimsesizlik , gariplik ve sahipsizlik anlamındaki ‘Kürt’ tanımı ile bugünün Kürtlerinin isminin genelde aynı anlamlarda değerlendirilmesidir. ‘Kürt’ kelimesi ; 1000li yılların bazı eserlerinde de haydut , harami , eşkıya olarak anlamlandırılmıştır. Irk Kimliği değil Kültür kimliğidir. Bu paragraf ; merhum Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ’in ‘Kürt’ tanımını da açıklamaktadır.

ZAMANIMIZIN KÜRT KAVMİ ise milattan önceki dönemlerden başlayarak Fars ulusundan yani İranlılardan zannedilmişti. 980li yıllarda Mezopotamya tarihiyle ilgili İslam , Nasturi , Yakubi , Süryani , Rum ve Ermeni kayıtlarında bölgede yaşayan topluluklar sayılırken, Kürt denen bir topluluk hiç geçmez. Çünkü zamanımızın Kürt kavminin 900lü yıllardaki ataları ; Farslardan sayılıyor ve sanılıyordu. Yukarıda izah ettiğimiz gibi, Kürt kelimesi: kar yığını, çığ, karlı yer, kalın kar tabakalı bölgede yaşayanlar , dağ, göçebeler anlamına gelmekte olduğundan Kuzey Mezopotamya’ya coğrafi nedenlerle ‘Kürdistan’ denildi. Bunun akabinde Kürdistan’da yaşayan Farisi bir isimsiz dağlı kavim (ki bugünün Kürtlerinin atalarıdır) ; yaşadıkları coğrafyanın ve yaşam biçimlerinin de yüzde yüz aynı kavramı yansıtmalarından dolayı ‘Kürt’ ismini IRKİ anlamda çevre baskısıyla ya da isteyerek benimsemişlerdir. Bugünkü Kürt milletinin tarihi budur. Kürdistan’da şehirlerde Türkler, dağlarda Kürtler egemendir.

ZAZALAR ise Kürt değildir. Zazalara‘Kürt’ denilmesinin sebebi (GURLAR hakkında başta açıkladığımız sebeple) Horasan GURLARInın Kürt sanılması ve Zazaların Horasan GURLARI’ndan gelmelerindendir. ZAZALAR ; Celaleddin Harzemşah ile beraber hareket eden Horasanlı Türkler ve Deylem - Gilan Farisilerinin Anadolu’ya gelerek ; ayrıca Horasan GUR Türkleri ile , İç Anadolu’dan gelen Türkmenlerin birbirleriyle kaynaşmasından oluşmuşlardır, akabinde yine Türkler ; KÜRT VE ZAZALARda eriyerek Dersimliler’i oluşturmuşlardır. Zazalar ile ‘Zazalaşmış Türk’ kavramları da farklıdır. Bölgede tam manasıyla olmasa da Kürtleşmiş ancak tam olarak Türklükten ayrılamamış Türk aşiretler olduğu gibi, Türkleşmiş ancak Kürtlükten tam ayrılamamış Kürt aşiretler de mevcuttur. Burada Dersimliler üzerinde durulmalıdır. Bazı Batılıakademisyenlerce kabul edilen tanım : Dersimliler’in Kürtleştirilmiş ya da Zazalaştırılmış KIZILBAŞ TÜRK AŞİRETİ olduğu yönündedir. Türkolog Irene Melinkof , Dersimliler’in şunu dediklerini kaydeder : “Soy olarak biz Kürt değiliz fakat (Alevi) inançlarımız dolayısıyla çok eza gördük. Dağlara sığındık, Kürtler’e karıştık ve Kürtler olarak adlandırıldık.” Öyleyse Dersimliler Alevi Türkse ; Dersim isyanlarının sebebi nedir ? Bunun cevabını Ziya GÖKALP, çok daha önceleri ‘Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri sf. 59-60 ’da vermektedir : “Osmanlı Devleti, eski Türk federasyonunun bazı esaslarını muhafaza etmiş bir ümmetten ibarettir. Osmanlılar ümmet esasına dayanan bir devlet kurdukları için Aşiret ve soylu sınıf teşkilatlarını bozarak Boy beyleri yerine Enderun’dan çıkma sancak beylerini koydular. Safevi Devleti ise tam tersine, Türkmenlere eski aşiret ve soylu sınıf teşkilatının muhafaza edileceğini vaad ederek (Eski TÜRK) konfederasyon teşkilatına döndü. Her aşiretin ırsi bir hanı bulunan bu teşkilatta, Şah bir Hanlar Hanı’ndan ibaret oldu.” . Yani Osmanlı Devleti sürekli Anadolu’ya göçeden Türkmen aşiretlerinin yapısını bozarak onlarıyerleşik hayata geçirmeye çalışıyordu. Bu radikal değişiklik de Türkmenleri rahatsız etmiştir. Halbuki; İran’dan ve Mısır Türk Kölemen Devleti’nden yeni alınan topraklardaki Kürt aşiretlerini kontrol altında tutmak için Safevi Devleti’nin politikası uygulanıyor; onların Türkmenlerinkine çok benziyen aşiret sistemlerine dokunulmuyor. Bu uygulama Kürtler’i rahat ettirmiştir ama, Türkmenler açısından istenmiyen bir durum yaratmıştır. Türkmenler doğuya göçünce serbest aşiret düzeninin Kürtler’e tanındığını görmüşler, bu haktan kendileri de yararlanmak istemişlerdir. Ama Devlet Türkmenler’e Kürtler’e olduğu kadar müsamahakar davranmamıştır. Onlar da her fırsatta direnmişlerdir.İşte Dersim (TUNCELİ)’in Türk kökenli halkının isyanının altında, bu gerçekleşmemiş 500 yıllık beklenti yatar. “Niye Kürtlere tanınan haklar bize de tanınmadı, tanınanlar da elimizden alındı?” zihniyeti etkisini hâlâ sürdürür.

KÜRTÇE : Gizli gelişmiş bir Hint-Avrupai dil olduğu iddia edilir. Milattan önce 2000lerde Hint-Avrupai kavimler, iki grup halinde Avrasya steplerinden göç etmeye başladılar. Bu gruplardan birincisi Balkanlar-Karadeniz’in kuzeyi-Anadolu hattını takip ettiler. Avrupa’nın Hint-Avrupai veya ARYAN temelini bu göçler oluşturdu. Avrupalılar artık dillerinin M.Ö. 2000-1000 yılları arasında ANADOLU’da oluştuğunu kabul etmek zorunda kalmışlardır (John Noble-John King, USSR, 1991 Avustralya ) .İkinci grup ise daha ziyade Hint-İran kökenli idi, Kafkaslar-Fırat bölgesi hattını takip etti ve Hurriler ile karşılaşarak asimile oldu. Bu ikinci gruptan bazı kabileler Hindistan’a kadar uzanıp oralara yerleştiler. Böylece Hindistan Hint-Avrupai özelliğini kazanmaya başladı. Ancak 15.-18. asırda bilhassa Batılıseyyahlarca yazılan eserlerde Kürtçe’nin; Türkçe-Arapça-Farsça kelimelerin yığılmasıyla meydana gelmiş, tutarlı dil kuralları olmayan bir ağız olduğu belirtilmektedir.

KÜRT DEVLETLERİ : Guti’lerin ortadan kalkmasından 1000 yıl sonra yaşamış bir ASUR Kralı ; kendi zamanında yaşıyan Kassitler’e ‘Guti’ diyordu. Ve bu Kassitler de Med asıllıdır. Dolayısıyla bu üç devletin yani Gutilerin Kassitlerin ve MEDlerin aynı soydan olmaları görünmektedir. Peki bu soy nedir ? Kassitler, İran tarafından geldiklerinden dolayı Aryan (Hint-Avrupai) olarak bilinir. M.Ö. 1550’lerde Babil’i işgal etmişler, zamanla Babil dilini kabul etmişler ve Samileşmişlerdir. (Yılmaz Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, Cilt 3, sf. 42 ) Ancak Kassit soyundan olduğu söylenen Babil 3. Sülale hükümdarlarından bazılarının adları şöyledir : 1. Gandaş (Kandaş )M.Ö.(1720-1700) , 15. Kara-İndaş (1445-1427) , 20. Kara-Hardaş (1347-1346) , 24. Kadaşman Turgu (Türk Kadaşman) (1297-1279) , 25. Kadaşman Enlil (1279-1264) . Aryan kökenli oldukları söylendiği ve Babil’de Samileştikleri halde isimleri TÜRKtür.

KURMANÇ : Tamamen Türk ismidir. Oğuzlarda birkaç boy ve oymağın adları da ‘Kurmanç’tır. Bunların en büyükleri Dicle Kürtleri’dir. Yani Kürtleşmişlerdir. Diyarbakır’da (Türk) Boğduzamen oymağıyla beraber ikamet etmişler, zaman içinde Kürtlerin ve Türklerin birbirlerine üstün gelen özelliklerin yığılmasıyla Türkler ; Kürtlerin içinde erimiş, ‘Dicle Kürtleri’ oluvermişlerdir. Asıl Kurmançlar işte bunlardır. Bu etnik erimeye karşılık ‘Kurmanç’ kelimesi de artık ‘Kürt’ dediğimiz insanlara mâlolmuştur. Bu durum Kürtlerin ‘Kürt’ adını benimsemelerinden öncedir. Dicle Kürtleri, sonradan belirmişlerdir.

CEVAP:

Derlemeye epey emek vermişsiniz. Sağolun.

Biz o kavimlerin tarihini, Kürtler ile bir alâkası olsa bile, ancak TÜRKLÜK'ten geçerek böyle bir bağ kurulabileceğini g3östermek için yazmıştık. Son zamanlarda Hz. ÖMER'in oğlu ABDULLAH'ın ve FİRDEVSÎ'nin en doğru tanımı yaptığı neticesine vardık. Yani, Kürtler İran ve Irak dağlarında nereden geldikleri belli olmayan aşiretler halinde yaşarken, ALPARSLAN'ın peşine takılarak ANADOLU'ya gelmiş ve yine dağlara yerleşmiş, bu sefer Araplar, Ermeniler ve Türkler ile karışmışlardır. Bir Kürt milleti yoktur. Çeşitli milletden kopanların kürtleşmesinden oluşan aşiretler vardır. Yusuf Halaçoğlu Kürt sanılan 20 Ermeni aşiretinden bahseder. Adlarını verir.

Karışmak ayıp değil. Biz de fethettiğimiz ülke halkları ile karışmışız. Şu veya bu kökenden gelmek te ayıp değil. ALLAH öyle yaratmış. Ayıp olan, 1000 yıldır TÜRKLER ile, TÜRKMENLER ile yaşamalarına rağmen, kendilerini onlardan ayırıp, emperyalist Hıristiyan Batı Avrupa'ya, Amerika'ya veya İsrail'e âlet olarak, TÜRKLER'e saldırmaktır!

***

-- Y.U. , 25.4.2013

Madem gerçek adını yazmıyorsun bence adını TAHİR KURTKAN olarak değiştir. Hani neşhur efsaneyi bilirsin Türklerin soyu tükenecek seviyeye gelmişti sonra birden ananı ... meşhur Kurt ortaya çıkıverdi ve neslinizi yok olmaktan kurtardı. En azından atana saygılı ol ve KURTKAN olarak değiştir soyadını.

Diğer bir mesele. O kadar uzaklara gitmene grek yoktu site kiralamak için. Meşhur Kurtkan dolu Türkiyeden bir şirket seçebilirdin. Hiç olmazsa paran ABD'ye akmazdı kurt kurusu piç.

Zaten bu ülke ne çektiyse hep senin gibi piçlerden çekti. Kürtlere etmediğin hakareti bırakma, sonra da onların Türk asıllı olduğu savını ileri sür. Madem öyle şu Kelimeleri Türkçeye çevir: Tır, Fıs, Kus. Senin gibileri Kürt usuruğu ile vururuz çakma profesor bozuntusu.

CEVAP:

Ben buna ne cevap vereyim? Yazacak bir şeyi olmayanlar, sadece küfür eder. Efsaneyi bile bilmeden yazmışsın. Gelen kurt dişidir. Kolları, bacakları kesik savaşçıdan hamile kalır.

Yabancı şirket meselesine gelince, biz bu siteye para ödemiyoruz. Bedavadır. Vaktiyle almışız, kullanıyoruz.

Aklına Kürtler'i, bölücüleri savunacak bir şeyler gelirse, yaz. Biz küfür etmeden cevap veririz.

***

-- H.B.K. , 19.5.2013 / H.B.K. , 24.5.2013

Selamun Aleyküm değerli üstadım. Sizinle şu üç konuyu paylaşacaktım : 1- https://www.angelfire.com/tn3/tahir/trk73.html adresindeki şu "TOGARMİ'nin (HZ. NUH'un YAFES'ten torunu) on oğlu vardır ki, bunlar UYGUR, TİROS, AVAR, HUN, BARSİL, ZARNA (TARNİYAKLI), KOZAR (HAZAR), SANAR, BULGAR ve SÂBİR'dir." Tevrat cümlesinin bab ve bölüm numaralarını belirtebilir misiniz ? 2- https://www.angelfire.com/tn3/tahir/trk77.html adresindeki şu "Buna göre ya YAFES Ârî denilen İranlıların da atası oluyor, ya da İranlılar TÜRKLER ile yakın akraba oluyor... " cümlesini bir üst paragraftaki Taberi'nin cümlesinden nasıl sonuç olarak çıkardınız? 3- https://www.angelfire.com/tn3/tahir/trk83.html adresindeki Şehnameden son bölüm: "ZAMANLA KİMİN NESLİ OLDUKLARI BELLİ OLMIYAN BU GENÇLERİN SAYISI 200'Ü BULDU!.. İŞTE BUGÜNKÜ KÜRT KAVMİNİN ASLI BUNLARDAN TÜREMİŞTİR Kİ, BUNLAR MAMUR ŞEHİR NEDİR BİLMEZLER!... BUNLARIN EVLERİ ÇÖLLERDE KURULMUŞ ÇADIRLARDAN İBARETTİR! KALPLERİNDE HİÇ TANRI KORKUSU YOKTUR!" (sf. l08)" Ben efsanelere inanmam ama bu efsanenin sonundaki (yukarıda bulunan) paragraf nasıl da bugünün 'bazı' kürtlerini yüzyıllar öncesinden doğru şekilde kimliklendirmiş... Bugünün 'bazı' Kürt gençleri sanki canlı ŞEHNAME , canlı efsane.... Ben bilimsel yönden efsanelere mitoslara inanmam ama Şehnamenin yukarıdaki paragrafı bugünün anarşistlerini nasıl da görmüş... Bu bir tesadüf mü keramet mi.... Saygılar hocam.

CEVAP:

Aynı mektubu bir başkasına da göndermişsiniz. Bilmem, ne cevap aldınız.

Şimdi bir şey söyleyeceğim, ama alınmayın... Elinizde Tevrat varsa, arayıp bulmak çok mu zor geldi? Bütün yapacağınız ÂDEM'den başlayıp NUH'a kadar gelmekti ki, Tevrat'ın 8. sayfasındadır. Tekvin, Bab 10, 2. âyet...

Biz çoğu zaman kitap ve yazar adı veririz, ama sayfa numarası vermeyiz. Çünkü araştırmacının o kitabın tümüne bakmasını, tümünden yararlanmasını isteriz.

2. Soruya gelince, https://www.angelfire.com/tn3/tahir/trk77.html sayfasında şöyle demişiz:

- "Taberî'ye göre NUH'un oğlu YAFES'in 7 oğlu 1 kızı oldu... Bunlardan (7 oğuldan) CUMER (CAMER)Yecüc-Mecüclerin atasıdır... Diğerleri de Mareh, Va'il, Huan, Tubil, Huşel ve TÜRSL'dir... Sonuncusu TÜRKLER'in atasıdır. Ancak daha önceki tesbitlerimizi birleştirirsek, CUMER (SÜMER) aynı zamanda başka TÜRK boyları ile İRANLILAR'ın (yani FARSLAR'ın) da atası olur."

Peki, daha önceki tesbitimiz ne?

- "Bazı İranlı tarihçilere göre KİYUMERS, insanların ilk atası ÂDEM'dir. Bazısı da onun NUH'un oğlu YAFES'in oğlu CAMER(CUMER) olduğunu, şehirler inşa ettiğini, geniş bir imparatorluk kurunca ÂDEM adını aldığını (bundan dolayı da ilk ÂDEM ile karıştırıldığını) söylerler." (Milletler ve Hükümdarlar Tarihi, Şark İslâm Klâsikleri, M.E.B. , Cilt 1, sf. 191-192)

- "Bu ifade çok önemlidir... Hz. ÂDEM şehir kurmadığına göre, Fars tarihlerinde geçen KİYUMERS'in YAFES oğlu CAMER (CUMER) olma ihtimali yüksektir. CAMER adı, TEVRAT'ta geçen GOMER'e ve SÜMER'e benzemektedir. Şu halde KİYUMERS, olsa olsa SÜMER krallarından biridir. YAFES soyundan gelmesi ve SÜMER asıllı olması onu TURANÎ yapar."

Böylece İRANLILAR ile TÜRKLER'in atası bir, ve YAFES oluyor! .. Anlaşıldı mı efendim?

Üçuncüsü, Firdevsi'nin yazdığı ne tesadüf, ne keramet!.. Sadece gördüğünü yazmış. Demek ki bu zamanın Kürtler'i, o zamanki Kürtler'in tavır ve zihniyetinden vazgeçmemişler!

***

-- H.Y. , 21.6.2013

Merhaba, Okurlarla sohbet Atmalı aşiretini okudum, Ben Mahkanlı aşiretindeyim ve hâlâ kimliğimde köy bölümünde Mahkanlı yazıyor, Mahkanlı aşiretiyle ilgili elinizde yazı var mı? Aşiretimin özelliklerini tarihini öğrenmek istiyorum, Cevabınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim

CEVAP:

Aşiretler ile bütün bildiğimizi https://www.angelfire.com/tn3/tahir/trk26.html sayfasında yazdık. Başka bir bilgimiz yok. Ancak Yusuf Halaçoğlu'nun 22.800 aşireti kapsayan 6 ciltlik eserinde bulabilirsiniz. Arayın.

***

-- G.Ç. , 31.5.2913

merhaba, Kazım Mirşan'nın türkçe yayınladığı "Altı Yarıq Tigin" (1978) eserini edinmek istiyorum. Eserin temin imkan ve kuşulları hakkında bilgi verirseniz çok sevinirim. Teşekkürler, iyi günler dilerim.

CEVAP :

Bizim OKURLARLA SOHBET sayfalarımızı sondan başa doğru tarayın, KÂZIM MİRŞAN ile irtibat adresini daha önce isteyenlere vermiştik. Bulursunuz.

***

-- M.M. , 28.6.2013

MERABALAR

BEN RİZE ÇAMLIHEMŞİN ZİLKALE KÖYÜ (KOLUNA KÖYÜ) NDENİM. Ankarada doğdum fakat hep Çamlıhemşin kültürüyle büyüdüm . Benım sıze sormak istediğim şeyler var?

-Çamlıhemşin halkının tamamı köken olarak ermenimidir?
- Osmanlı döneminde Türkler ne ölçüde buralara yerleşmiştir?
- Uzun süreler Dışarıya kapalı bir kültür olmasının nedeni nedir Çamlıhemşin kültürünün?
- Ben geçen sene babamın köyüne gittiğimde anlatıldı köydeki ermeni mezarları ve kilise kalıntılarını ? o insanlaruın devamı Türkiyede nerede yaşıyor?
- Gerçek anlamda köklerimizi 3-4 kuşak geriye nerden öğrenebşiliriz öyle bir kaynak varmı?

CEVAP:

Çamlıhemşin'in tüm halkının Ermeni olduğunu sanmıyorum. Nedense öyle bir hava yaratmışlar. Tıpkı bütün Güneydoğu'nun Kürt olduğu yanlış kanısı gibi!.. Çamlıhemşin Ermenileri şimdi nerede, hâlâ orada yaşayanlar var mı, bilmiyorum. Bunu belki ÇAMLIHEMŞİNLİ olarak siz bana söyleyebilirsiniz.

Kapalı olmasının sebebi dağlık olması, zor ulaşılması, kendilerinin de dışarıya açılmamalarıdır.

Osmanlı ve daha önceki dönemlerde bölgeye nüfus hareketlerini KUZEY ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ bölümünde anlattık. Bir göz atın.

Soyağacınız hakkındaki bilgiyi nüfus dairesine yapacağınız müracaatla öğrenebilirsiniz. Yanınıza eski yazı bilen birini alırsanız, daha iyi olur.

***

-- U.S. , 8.7.2013 Tahir ağabey siteni ilgi ile takip ediyorum ve gerektiğinde kaynak olarak kullanıyorum. PDF şeklinde var mı? edinebilir miyim?

CEVAP:

Maalesef uğraştığımız onlarca iş arasında PDF yapmak, "zip"lemek, adrese göndermek gibi bir faaliyet yok. Mecburen İnternet'ten indireceksiniz.

***

--- M.M.U. , 13.8.2013
Subject:Bilgi isteği

İyi günler, kolay gelsin. Umarım rahatsızlık vermiyorum.Direkt konuya girsem ayıp olur mu?

Köyüm Erzurum’da. Uzundere ilçesine bağlı. Yer isimleri filan büyük ihtimalle Türkçe değil. Açıkçası bizim büyükler bilmiyor. Ama eğer size sormak istediğim 5, 6 yer ismine bakabilirseniz bir fikrimiz olabilir. Bu isimler Çerkezce mi acaba? HATHA, VANK, VAZNAT, CİRGELE , SAFİYE , GABUŞUT, PALINİ, SİMASOR, SAVASOR…

Yardımcı olabilirseniz sevinirim. Bu yer isimleri Çerkezce mi? Ve eğer Çerkezce ise ne anlama gelmekte? Verdiğim rahatsızlık için tekrar özür dilerim.İyi geceler. CEVAP:

Özür dileyecek bir durum yok. Maalesef benim yardımcı olabileceğim bir durum da yok. Çerkezce bilmiyorum.

Bir ara Kürt ağızlarını bilenler bana yardımcı olmuşlardı. Belki okurlarımız arasındaki Çerkez-Abaza asıllılar bu mektubu okuyup yardım edebilirler.

***

--- H.K.K. , 24.8.2013
Subject:KÜRT VE ERMENİ FARKI

Değerli Tahir Türkkan ; ben bir Türk olarak Ermenilere daima saygı duyarım çünkü Ermeniler ; kendilerine mahsus dilleri kültürleri kimlikleri ve bunların gerektirdiği kavga ve mücadeleleri ile bir ırk anlamında her türlü saygıyı hak ediyorlar. Daha 405 yılında Ermeniler alfabe yarattı (*) ve kültürleri ile ırk kimliklerini tanıttırdılar. Bu kadar geç ve yeni bir gelişme ile yüksek bir ırk bilinci yüzyıllardır saygın bir Ermeni ırkı milleti kavramı geliştirdi ve en son bunun kanlı imzasını da -lanetlesem de- ASALA attı.

Ancak Kürtler öyle mi? Ermeniler milattan sonra 405 yılında kendi alfabelerini, bence çok yeni bir tarihte oluştururken ; Ermeni yurtseverliğinin doğuşunu sağlamaları takdire şayandır. Ancak Kürt kardeşlerimizin "binlerce yıldır Mezopotamya'da yaşıyoruz dilimiz binlerce yıllık yaşa sahip" demeleri açıkçası beni tatmin edemiyor. Çünkü bence Kürt tanımı çok çok fazla....

Hangi Kürt? Milattan sonra OrtaAsya'da yüzyıllardır değişmeyen ; Türkçe anlamında 'dağlı' anlamında kullanılan ve Türkler için kullanılan 'Kürt' kelimesi mi? Milattan sonra 600lü yıllarda ÖnAsya'da göçebe kültürü yaşayan topluluklar için kullanılan 'Kürt' kelimesi mi? Milattan 2000 sene öncelere inen iki Sümer eşik taşında yazan Kar-Da-Ka ya da Asur kitabelerinin birinde geçen 'Kurti' kelimesi mi....

Ne diyor Kürt yazarlar; "bize Sümerler Kurti derlerdi Kur dağ demek -ti ait demek, kurti dağlı , kahraman demektir..." . Ancak o dönemde o bölgede birçok farklı dağlı kabileler kavimler de var , neden onlar için tarih kaynakları bir kere bile Kürt yazarların iddia ettikleri şu meşhur 'Kurti' kelimesini kullanmıyor? Demek ki iddia edildiği gibi bu 'Kurti' kelimesinin dağlılıkla bir ilgisinin olmaması gerekir. Böyle diyor Kürt yazarlar ; "bize Sümerler Kurti derlerdi Kur dağ demek -ti ait demek, kurti dağlı , kahraman demektir..." Ama 'Kurti' kelimesinin 'Kahraman' anlamı için şu belirleme üzerinde durulmalıdır; hangi 'kahraman' millet kendine ad bulamaz da başka milletlerin onlara verdiği kavim adıyla yaşarlar.... ('kahraman' oldukları halde) kendi kavim adlarını üretemezler.. "Sümerler kurti der, bu da 'Kürt' kelimesine dönüşür..." . İnandırıcı bulmuyorum.

Kaldı ki bu Kurti kelimesinin aslının Gur-Tu olduğu ve Gur Devleti anlamına geldiği kabul edilir. Kar-Da-Ka' kelimesinin de Kar-Du-K 'tan geldiği ve bunun da 'Kar Yurdu Topluluğu' anlamına geldiği tarih çevrelerinde ifade edilir. Ve bu Gurlar, Karlar ise Kürt değildir.

Dolayısıyla Kürt tarihi , Ermeni tarihi gibi yalın değil çok karanlık noktaları var...

Ben işin içinden ancak şöyle çıkabildim hocam ;

Tarihte iki Kürdistan var. Biri Sosyal ve Coğrafi; diğeri ise ırki Kürdistan.

Yukarıda değindiğim gibi , 'Kürt' kelimesi Türklerin dağlıları için kullanılıyordu , zamanla Mezopotamya'da kopuk kopuk yaşayan göçebe toplumlar (Farslar Araplar Türkler Ermeniler Yahudiler vs.) için kültür kimliği olarak kullanıldı. Ve bu göçebelerin yaşadığı karlı ve dağlık bölgeye 'Kürdistan' dendi.

Farisi bir kavim, bu bölgede yaşıyordu ve dağlı bölgede göçebe olarak hayat sürüyorlardı. İşte bu Farısi kavime de yaşadıkları koşullardan ötürü 'Kürt' adı verildi, bu Farısi kavim de ya isteyerek ya da çevre baskısıyla bu adı ırki ad olarak benimsedi ve Kürtler tarih sahnesine böyle çıktı(M.S. 900ler). İşte bunlar bugünkü Kürtlerin atalarıdır ve yaşadıkları bölgeye de ırki anlamda 'Kürdistan' denilmektedir.

Kürtlerin 'ne olduğu belirsiz, soysuz' türünden hakaretlere uğramaları da bence göçebe Kürt kavramı ile ırki Kürt kavramının karıştırılması sonucudur. Milattan sonra 600lü yıllarda Mezopotamya'da göçebe kültürü yaşayan farklı kavimlere mensup topluluklar için kullanılan 'Kürt' kelimesi , göçebe, dağlı, haydut, cahil gibi anlamlara sahipti. Ancak bu tanıma uyan Kürt milletinden insanlar da bulunuyordu, yani Kürt milletinden de 'göçebe Kürt' olanlar bulunuyordu. Yani hem kültür anlamında Kürt , hem de ırki anlamda Kürt olanlar vardır. İşte bu yüzden soysuz anlamındaki göçebe kürt kavramı ile ırki anlamdaki kürt kavramı karıştırılmış ve ortaya bir 'Soysuz Kürtler' polemiği doğurulmuştur.

Ben işin içinden ancak böyle çıkabiliyorum Tahir hocam. Ancak Ermeniler için durum tam tersidir, onlar saygın millettir. Kürtler de direnişçi onurlu bir millettir ama Kürt Tarihi yazımı ve edebiyatı ; Kürt yaşamında entellektüel ve burjuva kültüre ulaşılamadığı için sönük kalmıştır. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

(*) : http://tr.wikipedia.org/wiki/Ermeni_alfabesi

CEVAP:

Ermeniler hakkında yazdığınız doğrudur. Ermeniler'in tek hatası, o da bir kısım Ermeniler'in, Hıristiyan Batı'nın ve Ortodoks Rusya'nın oyununa gelip TÜRKLER'e ihanet etmesidir. Daha önce yazdığımız gibi, Ermeni yazar Dabağyan "Ermeniler'in TÜRK boyundan geldiğini" söyler ki, bizce doğrudur. Ermeniler, Bulgarlar gibi Türklüğünü unutmuş Hıristiyan Türkler'dir.

Alfabe konusuna gelince; çok haklısınız. 15 milyonluk Ermeniler'in kendi alfabesi var. 10 milyonluk Yunanlar'ın kendi alfabesi var. Gürcüler'in Hintliler'in, daha bir çok milletin kendine has alfabesi var. Bu millî bir özelliktir. Taş çatlasa vazgeçmezler!

Aslında bizim de bir millî alfabemiz var. ORHUN ALFABESİ... Onu kullanmıyoruz da, TÜRK tamgalarından oluşmuş FENİKE ALFABESİ, sonra GREK ALFABESİ, sonra LATİN ALFABESİ olmuş, biz de kalkmış onu almışız, bazı harfler ekleyip TÜRK ALFABESİ yapmışız.

Şikâyet etmiyorum. Ama okullarımızdaki TARİH derslerinde, TÜRKÇE derslerinde ORHUN alfabesinin, ve OSMANLI ELİFBA'sının öğretilmemesine yanıyorum!.. OSMANLI ELİFBASI da aslında ARAP ELİFBASI'na TÜRKÇE'ye uygun harfler eklenerek elde edilmiştir. P,J,Ç,Ğ gibi... Her iki alfabe de tarihimizi öğrenmede gereklidir.

Bizim ALFABETOS diye İnternet'te bulduğumuz bir yazfa vardı. Maalesef kaldırılmış, ama TÜRK ALFABELERİ'nden biri olan SİBİRYA ALFABESİ sayfasını verelim, örnek olsun diye. Yazıları görün. Ha, bir de şu sayfayı tıklayın, bütün dünya alfabelerini görün.

Kürtçü yazarların kürt tarihi için yazdıklarının tümü palavradır!.. Bunlardan Faik Bulut adındaki kişi "Horasan Kürtleri" diye bir kitap yazıp,, HORASAN GUR TÜRKLERİ'ni bile "kürt" yapmaya kalkmıştır. Kürtler ne zaman İran'ı geçti de, Horasan'a göçtü?.. Yok böyle bir şey!

Tarihte iki Küdistan falan yok!.. Dağlık bölgelerde yaşayanlara "kürt" demek TÜRKLER'den başka milletlere geçmiştir. Kaldı ki, ilk defa coğrafî olarak kullanılan "Kürdistan" kelimesi "dağlık, karlı bölge" demektir. Bunu Batılı bütün yazarlar kabul eder.

Kürtler için en iyi tarifi 600'lü yıllarda Hz. Ömer'in Abdullah yapmıştır, defalarca yazdık. Yukarıda da var. Kürdistan diye bilinen bölge aslında İran-Irak arasındaki sarp dağlar. Kürt aşiretleri oradan Alparslan'ın peşine takılarak ANADOLU'ya geldiler.

***

-- Kavramm21 , 21.9.2013
Subject:Kurtler

Siz ya gerçektten çok abtalsınız yada insanları çok abtal olarak görüyorsunuz bir mekaledir yazmışsınız hiç bir bilimseligi yok , eğer ki bir şey yazacak isen adam akkılı yazda bizde okuyalım sen once kürt tarihini Adam akkılı incele goreceksin ki kürtler yerleşik hayata geçip ticaret zanaat tarımla uğrastığıi vakitler türk kavimlerinin kopeklere tanrı diye tapıp asyanın geniş bozkırlarında eşeklerin beşinden koşuşturup eşek sütünü kımız yapıp içiyordunuz adım S. T. dicle üniversitesi tarih bölümü mezunu no ...., beni ara sana tarih dersi vereyim ücretsiz faşist kopek

CEVAP:

Sevgili kardeşim, sen Tarih Bölümü'nden mezun olunca hemen "tarihçi" olunur zannediyorsun. Bak, Gaziantepli bir baklava ustası televizyonda ne dedi, biliyor musun?

- "İyi bir baklava ustası 15 yılda yetişir."

İyi bir tarihçi, iyi bir mimar, iyi bir mühendis, iyi bir öğretmen ancak 15 yılda yetişir!.. Yazdıklarımızın bir "bilimsel"liği yok ise, neden tek tek cevap verip çürütmüyorsun da, beni söz düellosuna davet ediyorsun?.. Onca kaynak vermişim, koca bir "kaynaklar" sayfası var. Hiç baktın mı? Onlardan bir tanesini okudun mu?

Bizim baklavacının sözüne bir ekimiz var: Bir konuda, meselâ kürtçülük konusunda lâf edebilmek için en az 3.000 sayfa kitap okumuş olmak lâzım. Biz bu siteyi hazırlarken 30.000 sayfadan fazla kitap okuduk. Yüzlerce internet sayfası taradık. Gazete, dergi makalesi devirdik. Sen şu "Kürt Tarihi" diye okuduğun kitapları bir ara bakalım, bizim kaynak listesinde var mı. yok mu, bir gör. Sonra gel, yazışalım.

***

--sagopy , 9.10.2013 Subject:KUZEY ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ başlık lı makale

Merhabalar. Kuzey kafkasya ve Abhaz-Abaza-Adiğe Halkları ile ilgili, amatör de olsa yıllardır yaptığım araştırmalarıma da dayanarak, ilgili makalenizde gözüme çarpan birkaç detay bilgi hakkında, yanlış da anlamayacağınızı umarak, eleştirilerim olacak.

Öncelikle yazının eski tarihli olması hasebiyle, Türkiye'de yaşan kuzey kafkasyalı halkların ülke nüfusuna oranı ve sayısı ile ilgili noktayı atlıyorum, ancak bu sayının yazının yazıldığı tarihlerde dahi en az 7-8 kat, hatta 10 kat fazla olduğu bilinmektedir.

Diğer bir başlık Kuzey Kafkasya Halklarını tanımlarken Abhazlar (Abzeh-Abazdex) ifadesi geçiyor. Bu tamamen yanlıştır. Abhazlar'ı oluşturan 3 boy vardır. 1-Aşuwa, 2-Aşharuwa, 3-Apsuva. Abzehler ise Adige grubu içerisinde yer alan, sürgün öncesi Kuzey Kafkasya'da en fazla nüfusa sahip Adige halkıdır. Bugün de Türkiye'de Adige tanımı içinde, Adigecenin Kuzeybatı lehçesini kullanan halktır. Yani Abhazlar ile Abzehler, akraba, ancak farklı halklardır.

Yine Türkiye'de en kalabalık nüfusun Şapsığlardan oluştuğu bilgisi objektif değildir. Nitekim en kalabalık Kuzey Kafkasya halkı Kabardeylerdir. Öyle ki, sürgünde toplu olarak göç ettikleri ve toplu bir şekilde Kahramanmaraş-Göksun ve Kayseri Uzunyayla bölgelerine yerleştikleri için, nüfus ve kültürlerini en iyi şekilde muhafaza eden halk olmuşlardır.

Şunu da belirteyim, kürtlerle Çerkes halkı, hiçbir zaman aynı kefeye konmamalıdır. Bizim Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan itibaren yaptıklarımız ortadadır. Bu verdiğim bilgileri, gerçek manada doğru verilerin gün ışığına çıkması için sizinle paylaşma gereği duydum. Ülke bütünlüğü ve bölünmezliği noktasında, en milliyetçi ve en vatanperver insanların yine bizler olduğumuzu bildiğinizi ümit ediyorum.

Yazımın size ulaşıp uılşamadığı ve olumlu-olumsuız eleştilerinizi bekliyorum. Ayrıca Kuzey Kafkasya Adigeler-Abhazlar ile ilgili yardım edebileceğim bir husus olursa herzaman yazabilirsiniz.

Selamlar..

CEVAP:

Eleştiriniz ve aydınlatıcı bilgiler için çok teşekkür ederiz. Böylece yanlışları düzeltme imkânımız oldu.

Çerkes halkını hiç bir zaman kürtler'le aynı kefeye koyma gibi bir düşüncemiz olmadı. Yazdıklarımızdan o mânâ çıkıyorsa, özür dileriz. Çerkesler dağ halkı olmasına rağmen, çok medenî, üstün kültürlü bir halktır. Yurdumuzda olmalarından da gurur duyarız.

Bizim yazdıklarımız, TÜRKİYE'yi bölme amacı güdenlerin Kürtler gibi Çerkezler'i, Lazlar'ı da kendilerine hedef seçmiş olmalarından dolayıdır. Bu akıma kalılanlar olsa da, sayıları son derece azdır. Biz sadece bu faaliyeti gözler önüne sermek istedik. Bu vesile ile de Kuzey Anadolu ve Kafkasya tarihine girdik.

Açıklamalarınız için tekrar teşekkür ederiz.

***

-- Bizi Twitter'e, Facebook'a, forumlara davet eden sevgili kardeşlerimize:

Davetinize teşekkürler... Ancak maalesef bu ortamlara katılamıyoruz. Okurlarla irtibatımız sadece bu sayfa üzerinden.

***

  • DİĞER BÖLÜMLER : OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR , OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 38 , TÜRKLER'İN TARİHİ - MURAD ADJİ , KÜRT KÖKENLİLERİN DTP-PKK-AÇILIM ALEYHİNE AÇIKLAMALARI , BATI ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ , KUZEY ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ , DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLERİN PAYI , TÜRKLERLE İLGİLİ LİNKLER , GİRİŞ