|
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Boğaz sırtlarından Türkiye John Freely'nin Robert Kolej kitabı aynı zamanda 138 yıllık yakın tarihimizi anlatıyor
II. Mahmud devrinde, 1839'da İstanbul'a ayak basan Cyrus Hamlin, Türkiye'de bir Protestan okulu açmak için kolları sıvar. New York'ta bu işe para yatıracak olan Mr. Robert,
Hıristiyan bir okul olmadıkça para vermeye yanaşmamaktadır. Hamlin hatıra defterine şunları yazar: ‘‘Doğu toplumunun önemli bir kısmı dinsiz olmadığı halde vicdan özgürlüğüne aşırı itibar eder. Ülkemizdekine benzeyen geniş bir
kültürel alanı kapsayacak ve iyi bir entelektüel eğitim verecek bir Hıristiyan okulu, inançları ve ırkları ne olursa olsun bu sınıfın gereksinimlerine cevap verecektir.’’
1881'DE İLK TÜRK Robert College'in
1882'deki 232 öğrencisinin kökeni, Osmanlı İmparatorluğu'nun yapısını yansıtır: 89 Bulgar, 85 Ermeni, 28 Rum, 7 Türk ve 23 diğer uluslardan.
1909'da II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Müslüman öğrencilerin sayısı artar.
İttihat ve Terakki hükümeti, öğrencilerin kendi dinleri dışında hiçbir dini törene katılmaması gerektiğini ve her türlü dini propagandaya son verilmesini okula bildirir.
LOZAN'DA GARANTİ İsmet Paşa'nın
Lozan'da hükümetin Akmerikan okullarının varlığından memnuniyet duyduğunu belirtmesi üzerine okul, yeni hükümetin yayımladığı kararnamelere boyun eğer. Kararnameyle elçilerin ve yabancı bakanların kendi ülkelerinin açtığı
okullara karışamayacağı kararı uygulamaya konur. Artık muhatap, Türk hükümetidir. 1924'te mübadele okulun birçok Rum öğrencisini kaybetmesine neden olur. Bu yıllarda Maarif Vekaleti'nin karanameleri gereği okulda Ermenice ve
Yunanca eğitime son verilir. Ancak Bulgar öğrencilere Türk tarih ve coğrafyası derslerini almaları koşuluyla Bulgarca eğitim imkanı verilir.
1929'da okul Milli Eğitim Bakanlığı'ndan okuldaki Türk öğrencilerin yüzde
10'unun burslu okutulması gerektiği yolunda bir yazı alır. Okul Müdürü Mr. Gates, Bakan Behçet Bey'e yazdığı cevabi yazıda okulun parayla ayakta durduğunu ve mütevelli heyetinin onayı olmaksızın böyle bir şey yapamayacaklarını
belirtir: ‘‘Geçmişte hükümetin gönderdiği burslular, okul ücretini rahatlıkla ödeyebilecek zengin ailelerin çocukları oldu. Bunun olumsuz etkileri oluyor. Sanırım burs için seçeceğimiz öğrenciler okul ücretini ödeyemeyenler
arasından olmalı.’’
VARLIK VERGİSİ 1944'de II. Dünya Savaşı biterken Amerikalı ve Türk hocalar arasında okul yöneticilerinin ‘‘gereksiz’’ olarak nitelediği bir gerginlik yaşanır. ACG Dekanı Eleanor Burns bu
durumu şöyle kaydeder: ‘‘Türklerin aşırı hassiyeti ve Amerikalılar’ın patavatsızlığı... Varlık Vergisi uygulaması Amerikalı öğretim görevlileri arasında çok büyük hoşnutsuzluk yarattı. Savaş hepimizin sinirlerini de gerdi.’’
KIZ OKULUNUN KRİZİ 1959'da Türk Müdür Yardımcısı Muzaffer Yeşim sınavlar nedeniyle öğrencilere Ramazan'da oruç tutmamalarını ve güçlerini korumalarını salık veren bir açıklama yapar. Basın bu konuya el atınca
Milli Eğitim Bakanlığı okulda bir soruşturma başlatır. Okulun bakanlığa haber vermeksizin çalışanlara yönelik kurduğu yuva kapatılır. Basın bu konuyu din ve kültür düşmanlığı olarak ele alır ve büyütür.
Tam o sırada
genç bir hazırlık sınıfı öğrencisinin kız yurdunun hazırlık sınıfı kısmında 4 gece geçirdiği anlaşılır. Okul, yurtta dört gece kalan erkek öğrenciyi saklayan 4 kız öğrenciyi okuldan atar. Kızların aileleri okula baskı yapmaya
başlayınca haber yine gazetelerin birinci sayfalarına taşınır. Milli Eğitim, okulun Türk Müdür Yardımcısı'nı görevden alır.
İlk Türk kızı: Halide Edip 1901'de 7 kız lisans derecesi elde ederler: 3 Ermeni, 1
İngiliz, 1 Avusturyalı, 1 Bulgar ve 1 Türk. Bu Türk kızı Halide Edip'tir. Gülistan İsmet ile beraber koleje devam eden ikinci Türk kızıdır. Kız Koleji Müdürlerinden Mary Mills Patrick ‘‘Beş Sultan Yönetiminde/Under Five
Sultans’’ adlı kitabında bu olayı şöyle anlıyor: ‘‘Abdülhamid döneminde iki Türk ailesi kızlarını koleje göndererek Sultan'ın öfkesini göze aldı. Bunlardan birinde bu inisiyatifi gösteren babaydı. Sarayın bir görevlisi olan
Edip Bey küçük kızı Halide'yi daha küçücük bir çocukken okula getirdi. Kırmızı ipek elbisesi içinde utangaç ve mütevazi bir kızdı, parlak gözleri dikkat çekiyordu.’’ Bir süre sonra Sultan'ın bu durumdan hoşnutsuzluğu o denli
arttı ki, Halide geçici olarak okuldan alındı. Bu sırada artık İngilizce konuşup yazabiliyordu. Kütüphanede en sevdiği kitap olan ‘‘Evdeki Anne/The Mother in the Home’’ adlı kitabı okuldan alındığı sırada evde Türkçe'ye
çevirdi. Babası bundan o kadar kıvanç duydu ki bin adet çoğaltıp asker karılarına okumaları için dağıttı. Bu, Abdülhamid'in bile hoşuna gitti ve Halide'ye bir nişan taktı. 11 yaşında Kız Koleji'ne başlayan Halide Edip,
Sultan'ın öfkesi nedeniyle okulda sadece bir yıl kalabilmiş, 1899'da dönerek okulun tek Türk öğrencisi olmuş, 1901'de de bitirmişti.
KOLEJDE SOL İSYANLAR 1970'te okul bir kriz geçirmektedir. Çünkü lise
seviyesinde kız ve erkek okullarının birleştirilmesi gündemdedir. Peki karma eğitim için hangi bina seçilecektir? Sonunda Arnavutköy'deki Kız Koleji kampusu seçilir, ama bu arada mütevelli heyeti, akademik kadro birbirine girer.
Tam o sırada, Dev Genç'in Genç Devrimciler örgütü de kampusta bildiri dağıtmaya, rektörü faşist ilan etmeye ve duvarlara Mao'dan sloganlar yazmaya başlamıştır. Yüksek Okulu Arnavutköy'e taşıma girişimlerine karşı sosyal
demokrat Öğrenci Birliği de boykot ve işgal tehditleri savurur.
17 Eylül'de açılan okulda Genç Devrimciler Grubu forum toplayarak 1 Ekim'e dek boykot kararı alır. Sol basında Robert College'in artık Amerikan
emperyalizmine yeteri kadar hizmet veremediği için dağıtıldığını öne süren haberler çıkar. Ayrıca kolej beyin göçünden de sorumlu tutulur. Okul açıldıktan sonra Genç Devrimciler, tekrar boykot kararı alır, ancak Öğrenci Birliği
boykotu tanımaz ve iki grup arasında kavga çıkar. Genç Devrimciler sınıfları işgal edip ‘‘bağımsız bir üniversite’’ isterken, diğerleri onları ‘‘kahrolsun komünizm’’ sloganıyla karşılar. Bu durum dört öğrenci liderinin okuldan
atılmasıyla engelenmeye çalışılır.
BİR İSTANBUL YAZARI John Freely İstanbul üzerine yazdığı tarih ve gezi kitapları ile tanınıyor. 30'un üzerinde kitap yazdı. 20'si İstanbul ve Türkiye ile ilgili. Büyük büyük
dedesi 146 yıl önce Kırım Savaşı'nda savaşmış Thomas Ashe. Babası ise İrlanda göçmeni, Amerikalı mezarcı John. Freely dedesinden dinlediği öykülerle daha beş yaşında iken tanışır İstanbul ile. 76 yaşındaki bu İstanbul maşukunun
İstanbul öyküsü böyle başlar. Çocukluğu dedesinin eşeğinin küfesinde kiliselere gitmek, gençliği ise gazete satmak, prezervatif fabrikasında çalışmak gibi çeşitli işlerde çalışmak ile geçer. 1960'da İstanbul'a taşınır. Robert
Kolej'de fizik öğretmenliği yapar. Tam 12 yıl İstanbul'da yaşayacaktır.
RC’lilerin kalbindeki öğretmenler Münir Aysu, Cahit Arf, May Fincancı, Dorothy Ashover, Fatma banat, Behçet Kemal Çağlar, Tevfik Fikret,
John Freely, Hilary Sumner Boyd, Aydın Ungan, Waltraud Hanohulos, Doroth İz, Suna Kili, Necip Fazıl Kısakürek, David Leeming, Margaret Tregillus, James Maggart, Fay Linder.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ ÜNLÜ ROBERTLİLER
Politika: Bülent Ecevit, Rahşan Ecevit, Tansu Çiller, İsmail Cem İpekçi, Emre Gönensay, Algan Hacaloğlu, Cem
Kozlu, Cem Boyner, İbrahim Betil, Ersin Faralyalı, Behice Boran, Kasım Gülek, Emre Kocaoğlu Müzik: Çiğdem Talu, Cem Karaca, İnci Başarır, Mehmet Uluğ, Ahmet Uluğ, Cem Yegül, Evin İlyasoğlu Sanat:
Abidin Dino, Vasıf Kortun, Fatma Baş, Gül Derman, Can Göknil, Feyha Kısakürek, Şakir Eczacıbaşı Reklam: Serdar Erener, Yiğit Şardan, Erol Moran, Çınar Kılıç Basın: Şahin Alpay, Sedat Ergin, Altemur Kılıç,
Ercan Arıklı, Perihan Mağden, Deniz Alphan, Semra Somersan, Sevin Okyay, İpek Cem, Gündüz Vassaf, Etyen Mahçupyan, Korkmaz İlkorur, Lale Tayla, Yıldırım Türker, Elçin Yahşi Sinema-TV: Nuri Çolakoğlu, Ömer Madra, Mim
Kemal Öke, Ömer Kavur, Ömer Karacan, Halit Refiğ, Ersin Pertan, Ayşe Şasa, Yeşim Ustaoğlu, İş dünyası: Ömer Dinçkök, Melih Araz, Erhan Dumanlı, Rahmi Koç, Suna Kıraç, Sevgi Gönül, Semahat Arsel, Nejat Eczacıbaşı, Cem
Boyner, Vural Akışık, Hüsnü Özyeğin, Burhan Karaçam, Osman Berkmen, Hasan Subaşı, Hakan Karahan, Esat Edin, Feyyaz Berker, Huri Akın, Osman Göksu, İbrahim Bodur, Ulvi Yalım, Mehmet E. Karamehmet, Halis Komili, Osman Kavala,
Betül Mardin, Arzu Çekirge Paksoy, Serdar Bilgili, Alp Yalman Edebiyat: Halide Edip Adıvar, Pınar Kür, Refik Erduran, Orhan Pamuk, Talat Halman, Tomris Uyar, Nihal Yeğinobalı, Mina Urgan, Aslı Erdoğan, Cevat Çapan,
Ayşe Kulin, Jak Deleon, Ali Neyzi, Turgut Cansever Tiyatro: Genco Erkal, Haldun Dormen, Engin Cezzar, Ahmet Levendoğlu, Kerem Kordoğlu, Göksel Kortay, Nevra Serezli, Çiğdem Selışık, Nur Sabuncu, Zeki Alasya, Şirin
Devrim, Ali Taygun, Tunç Yalman, Nedim Saban, Refik Erduran, Nüvit Özdoğru, Beklan Algan, Nedim Göknil, Ülkü Tamer, Yavuzer Çetinkaya.
Hürriyet 27.01.2001 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
|