Bu çok özel
sarmalın, bir nedenle, doğada çok sık tercih görmesi gerçekten ilginç
bir durumdur. Deniz kabukları, salyangozlar, doğanın boynuzları, azı
dişleri, pençeleri ve daha önce de bahsettiğim kozalaklar ve çiçekler;
bunların hepsinin eşit açılı sarmalın bölümleri olduğu anlaşılıyor.
Uzayın derinliklerindeki büyük galaksilerin bile dışa doğru dönen yıldızlardan
oluşmuş, devasa boyutta eşit açılı sarmal kolları var. Ancak
Fibonacci sayılarının ve altın oranın doğa ve sanattan ayrı olarak
tümüyle matematiksel olan ilginç yönleri de var.
Fibonacci dizileri ve altın sarmal tekrarlanan büyüme modellerinin önemli
bir parçası; ancak "nasıl" ve "neden" olduğu tam
bir sır. Ve bunun yaratıcısı da 13. yüzyılda yaşamış delikanlı
Fibonacci'dir. Kayıtlara göre komşularının bu delikanlıya karşı
takındıkları tavır için saygılı sözcüğü uygun düşmüyor; ona,
biraz küçümseyerek, "Bigollone" yani "mankafa"
derlermiş.
Gültekin
Buzkan
|