ÇANAKKALE GÜNLÜĞÜ

ÇANAKKALE DENİZ SAVAŞI

Bir tartışma var... "Şu filimde Mustafa Kemâl yok... Bu toplantıda adı bile geçmedi" diye... Gerçek şu ki, Mustafa Kemâl o tarihte Piyade Kurmay Yarbay idi ve deniz savaşında 18 Mart'ta yoktur, Yarbay Selahattin Adil vardır. Mustafa Kemâl 25 Nisan'dan sonra savaş sahnesinde görülür!.. Ama ne olursa olsun, sadece deniz savaşından bile bahsedilse, konuşma ""Bundan sonra 26 Nisan'da kara savaşları başlamış ve Mustafa Kemâl yarbay rütbesiyle komuta sıralamasında 8., 9. sırada ve yedek kuvvetlerin başında bulunmasına rağmen, gösterdiği askerî deha ve maharetle kara savaşlarının kazanılmasında büyük bir görev yapmıştır," denilerek bitirilebilirdi.

Çanakkale sadece Gelibolu yarımadasındaki kara savaşlarından ibâret değildir. Bilhassa 18 Mart'taki zafer karada değil, denizde kazanılmıştır. Ve bu zaferi Yarbay Selahattin Âdil merhuma borçluyuz.

Bu hususları aklımızda tutarak, Çanakkale Savaşı'nın tümüne bir göz atalamı.

3 Ağustos 1914 - Bahriye Birinci Lordu Winston Churchill, Birleşik Krallık tarafından üretilen iki Türk gemisine el koydu. (Daha bize savaş filan ilan etmemişlerdi)

30 Ağustos - Alman sahil topçu müfrezesi, Çanakkale Boğazı'nın her iki yakasındaki istihkâmlarda göreve başladı. Bu istihkâmlarını komutasına Alman Amiral Von Usedom atandı. Ardından 42 Alman subay ve eri Çanakkale'ye gelerek göreve başladılar. Bu sayı 18 Mart 1914'e kadar 24 subay ve 432 eri bulmuştur.

Çanakkale mevzi komutanı Cevad Paşa idi. Emrinde iki piyade tümeni ve çeşitli topçu bataryaları ve destek kıtaları bulunmaktaydı. Daha sonra başka kuvvetler de katılmıştır. Hamidiye Tabyası tümüyle Alman subay ve erlerinin kontrolündeydi.

Bu tarihlerde Çanakkale Boğazı'nın savunması oldukça yetersizdir. Koruganlar zayıf, eski toplardan oluşan bataryalar yetersizdi, değişik cins ve değişik çapta 230 top ile donatılmıştı. Bu nedenle mevcut topçu mühimmatı birbirine uymamaktaydı. Mesudiye gibi artık denizde görev yapamayacak kadar eski askerî gemilerden sökülen toplarla yeni bataryalar oluşturulmuştu. Böylece farklı çapta mühimmat ve top uyumsuzluğu artmıştı. Zaten elde güçlü bir topçu savunmasına yeterli olandan çok daha az mühimmat vardı. En iyilerinin bile atış menzili 7-8 km civarında olup, sadece 82 adeti donanma toplarıyla düello edebilecek nitelikteydi. Almanya'ya bir miktar uzun menzilli ağır top ve cephane siparişi verilmişti. Ayrıca düşman gemilerini yanıltmak için üç tahkimat bölgesinde de sahte topçu mevzileri yapılmış, bunlara duman çıkartacak araçlar eklenmişti. Böylece bu sözde bataryalar ateş açar görünümü vererek düşman gemilerinin ateşini üzerlerine çekeceklerdi.

20 Eylül - İngiliz Amiral Sackville Carden, Malta Üs Komutanlığı'ndan yeni teşkil edilen Abluka Filosu Komutanlığı'na atandı. Filo, Çanakkale Boğazı girişini ablukaya almakla görevliydi.

27 Eylül - Boğazlar, Osmanlı Devleti tarafından tüm deniz ulaşımına (ticarî gemiler dahil olmak üzere) kapatıldı.

3 Kasım - İngiliz abluka filosu Çanakkale Boğazı'nın dış istihkâmlarını topa tuttu. Halbuki daha İngiltere Osmanlı'ya savaş ilan etmemişti. (İngilizler ve Amerikalılar hep böyle yaparlar. Uluslararası kuralların ve imza koydukları antlaşmaların onlarca bir değeri yoktur.)

6 Kasım - İngiltere Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti.

Mustafa Kemâl, Kasım 1914’te, Başkomutanlık Vekâleti’ne müracaat ederek cephede aktif bir göreve getirilmek istedi, ancak kendisine, “Sizin için orduda her zaman bir görev vardır. Ancak Sofya Ateşemiliterliği’ni daha önemli gördüğümüzden, sizi orada bırakıyoruz” cevabı verildi.

13 Aralık - Mesudiye Zırhlısı Sarısığlar Koyu'nda demir atmış haldeyken İngiliz B-11 denizaltısı tarafından torpillenerek batırıldı.

Mustafa Kemâl, Aralık 1914’te Sofya’dan Başkomutan Vekili Enver Paşa’ya bir mektup yazarak, cephede aktif görev alma isteğini yeniledi: “Vatanın müdafaasına âit faal vazifelerden daha mühim ve yüce bir vazife olamaz. Arkadaşlarım muharebe cephelerinde, ateş hatlarında bulunurken, ben Sofya’da ateşemiliterlik yapamam! Eğer birinci sınıf subay olmak liyâkatinden mahrumsam, kanaatiniz bu ise, lûtfen açık söyleyiniz.”

14 Aralık - Mareşal Liman Von Sanders başkanlığındaki 42 kişilik bir Alman subay grubu, Danışma Kurulu olarak İstanbul'a geldi.

11 Ocak 1915 - Amiral Carden tarafından hazırlanan deniz harekâtı planı İngiliz Donanma Bakanlığı'na sunuldu.

15 Ocak - Fransız denizaltısı Saphir, Köseburnu açıklarında batırıldı.

20 Ocak - Israrı üzerine Mustafa Kemâl, Esat Paşa komutasındaki, 3. Kolordu’ya bağlı olarak Tekirdağ’da kurulacak 19. Tümen Komutanlığı’na atandı.

28 Ocak - Deniz harekâtıyla Çanakkale Boğazı'nın geçilerek İstanbul'un işgâline karar verildi. Harekât tarihi 19 Şubat 1915 olarak belirlendi.

2 Şubat - Tekirdağ’a gelen Mustafa Kemâl, 19. Tümeni kurma çalışmalarına başladı.

19 Şubat - İngiliz gemileri, Çanakkale Boğazı'nın dış tabyaları olan Seddülbahir ve Kumkale topçu bataryalarını 'toplam 19 top) bombalayarak susturdu.

25 Şubat- Mustafa Kemâl Karargâhıyla birlikte 57. Alay'la Tekirdağ'dan Eceabat'a intikal etti. Mustafa Kemal 19. Tümen'in yanısıra Maydos Bölge Komutanlığı’na getirilmişti. 19. Tümene ek olarak, 9. Tümenin 2 piyade alayı bazı topçu birlikleri de Maydos Bölge Komutanlığı emrine verilmişti.

26 Şubat - Düşman tarafından Seddülbahir ve Kumkale bataryalarının tahribi için çıkarma yapıldı. Daha sonra kıyılarda tutunamayacaklarını görerek gemiye geri döndüler.

Sabaha karşı Amethyst Kruvazörü ve 7 mayın tarama Boğaz'a girdiler. Osmanlı mevzilerindeki ışıldaklar gemileri tespit edince Amethyst'e karşı ateş açıldı. Birkaç isabet alan gemi çekilince, bu kez ateş mayın tarama teknelerine kaydırıldı. Yedi tekneden dördü battı ve bir diğeri ağır hasar gördü. Saat 11:00'de Majestic Orhaniye Tabyası'nı yeniden ateş altına aldı. Bu arada mayın tarama tekneleri Karanlık Liman'ı taramaktaydılar. Majestic, saat 16:00'ya yaklaşırken Karanlık Liman'a girdiğinde Halileli sırtlarındaki bataryaların ateşi altında kaldı. Majestic'in de ateş açmasıyla çatışma 15 dk. kadar sürdü. Bordasına iki isabet alan gemi çekildi ve kısa süre sonra daha geriden ateşe yeniden başladı. Ancak iki isabet daha su almaya başlamasına sebep oldu. Bunun üzerine Amiral de Robeck'in emriyle geri çekildi... Halileli sırtlarındaki sahte bataryalar işe yaramış, Birleşik Filo'nun fazla cephane harcamasını ve esas bataryaların imhasını önlemiştir... Saat 17:00'de Boğaz'a girmiş olan gemiler Seddülbahir - Kumkale hattına çekildiler.

http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87anakkale_Sava%C5%9F%C4%B1_deniz_harek%C3% A2tlar%C4%B1

2 Mart - Mareşal Liman von Sanders, Çanakkale'deki Osmanlı Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı. Canopus ve Swiftsuregemileri, saat 14:20'de Dardanos Tabyası'nı ateş altına aldılar. Dardonos bataryaları saat 16:15'e kadar karşılık vermedi. O saatte başlayan etkili bir ateş, her iki gemiyi de, özellikle Canopus'u güç duruma düşürdü ve saat 16:20'da ikisi de geri çekildi.

Mart 1915 başında Osmanlı'nın Çanakkale'de Bleriot XI-2 tipi tek bir keşif uçağı bulunuyordu. 3 Mart 1915 günü Üsteğmen Cemal Bey ve makinisti Vahran Usta bu uçakla keşif görevine çıktıklarında, haftalardır gördüklerinden farklı bir manzarayla karşılaştılar. Boğazın girişinde İngiliz mayın arama gemisi yoktu. Birkaç keşif turundan sonra mayınların bir bölümünün gemilere geçit verecek biçimde temizlendiğini gördüler. 1000 metre yükseğe çıkarak farkedilmeden kumandanlığa döndüler ve mayınların temizlendiği rapor ettiler. Bunun üzerine Nusrat Mayın Gemisi'ne görev verildi. (Cemal Bey ve Vahran Usta da her 18 Mart'ta hayırla ve rahmetle anılmalıdır.) Görev sabahı öncesinde, İngiliz karakol gemisinin kötü hava koşulları nedeniyle yerini terketmesi de görevi kolaylaştırdı. (Allah yardım ediyordu.)

Müstahkem Mevkii Komutanlığı, Boğaz'a saldırının kademeler halinde yapılacağını, ilk kademeyi oluşturan gemilerin cephanesi bitince geri çekilerek, yerlerini ikinci kademe gemilere bırakacaklarını doğru olarak tahmin edebiliyordu. Geri çekilen gemilerin de Çanakkale Boğazı'nın en geniş yeri olan Erenköy önlerindeki koyda (Karanlık Liman) dönüş manevrası yapacakları düşünülmüş ve Merkez Tahkimat bölgesindekilere ek olarak bu rota üzerine de bir mayın hattı öngörülmüştü.

4 Mart - İngiliz çıkarma birlikleri Seddülbahir ve Kumkale bataryalarının tahribi tamamladı. Ancak Türk karşı taarruzu nedeniyle karadan çekildiler. Aynı gün İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusyası arasında Boğazlar'ın taksimini öngören İstanbul Antlaşması imzalandı. (Utanmadan bir de adını "İstanbul Antlaşması" koymuşlar!)

5 Mart - Amiral Carden 9 Mart'ta Deniz Bakanlığı'na gönderdiği raporda sıkıntının sebebi olarak hareketli topları göstermekteydr. Carden'e göre, "bu silahların yerleri saptanmadıkça, Boğaz'a giren tüm gemiler tehlikeyle karşı karşıya kalmaktadır. Hareketli toplar ve obüsler esas olarak mayın tarama tekneleri (balıkçı tekneleri) üzerinde etkili olmaktadır. Fakat her geçen gün isabet oranları artmaktadır. Diğer yönden tabyaların uzaktan bombalanması etkili bir sonuç getirmemektedir. Yakın mesafeden ateş gereklidir. Ancak mayın endişesi yüzünden gemiler tabyalara yaklaşamamaktadır. Mayınların temizlenmeye çalışılmasında ise hareketli toplar etkili bir ateş sağlayarak, bu girişimleri sekteye uğratmaktadır. Bu nedenle daha çok geceleri sürdürülen mayın tarama çalışmaları 16 - 17 Mart gecesine kadar aralıklarla sürdürülmüştür."

Ancak bu çalışmalarda mayın hatları üzerinde tatminkar bir sonuç elde edilemedi.

7 Mart - Birleşik düşman donanması sahil bataryalarını iki gün süreyle yeniden bombaladı. 7-8 Mart gecesinde Nusrat Mayın Gemisi gecenin karanlığından yararlanarak Çanakkale Boğazı girişindeki Karanlık Koy'a 26 mayın döşedi.Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey ve Müstahkem Mevkii Mayın Grup Komutanı Yüzbaşı Hafız Nazmi (Akpınar) Bey komutasında düşman gemilerinin projektörlerine aldırmadan Anadolu yakasındaki Erenköy'deki Karanlık Liman'a mayınlarını bıraktı. Geminin çarkçı başısı ön yüzbaşı Çarkçı Ali Yaşar (Denizalp) efendi idi... Görülmeden, sezilmeden yapması büyük olaydır. Bu kişiler Çanakkale Savaşı her anıldığında, hayırla yâdelmesi gereken kahramanlardandır.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Nusret

11 Mart - General Sir Ian Hamilton, Akdeniz İtilaf Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı.

17 Mart - Amiral Robeck, Birleşik Donanma Komutanlığı'na atandı.

18 Mart - Birleşik düşman donanması saat 14:00 dolaylarından itibaren yoğun bir bombardımana girişti. Mevki Komutanı Cevad Paşa o sırada Kirte'de teftişte idi. Savaşı baştan sona Kurmay Başkanı Yarbay Selâhattin Âdil Bey idare etti. Fransız Bouvvet Zırhlısı mayına çarparak saat 17:45'de battı. Bouvvet Zırhlısı'nın batmasıyla oluşan açığı kapatmak için pozisyon alan İngiliz Irressitible Zırhlısı da mayına çarparak battı. İngiliz Inflexible Zırhlısı da yine mayına çarparak ağır hasar gördü. Fransız Suffren ve Gaulois Zırhlıları, sahil topçusunun ateşini yemesine rağmen, ağır hasara uğramadı. Yine de deniz harekâtının iptal edildi ve birleşik donanmanın çekildi... Savaş sırasında denizi dürbünle seyreden Selâhatin âdil Bey, deniz sularında bir kabarma görmeyince, topçulara "Niye ateş etmiyorsunuz?" diye çıkışmış, onlar da" Komutanım, ateş ediyoruz. Hepsi isabet ediyor, denize düşmüyor" cevabını vermişlerdi.

Görüldüğü gibi o günkü zafer tümüyle Selâhattin Âdil Bey'e âittir. Seyit Onbaşı'nın ağır top mermisini kaldırması bu deniz savaşları sürecine rastlar. (Bu arada gazete ve televizyon kanallarında merminin "5 metre" olduğu gibi bir tevatür dolaşıyor. Hatta bir de maketini yapmışlar. Millet futbol topu zannediyor harhalde. Top, top güllesi, mermi arasındaki farkı bilmiyor. 5 metre boyunda olan, herhalde mermiyi atan topun kendisi idi... Bu arada, Seyit Onbaşı'nın bilinen resmi gerçek değildir, sonradan çekilmiştir, ama gerçeğe uygundur.)

23 Mart - Maydos Bölgesi Komutanlığı genişletilerek, “Müstehkem Mevki Rumeli Bölgesi Komutanlığı” adını aldı ve komutanlığına Albay Halil Sami Bey getirildi. Mustafa Kemâl’in komuta ettiği 19. Tümen ordu yedeğine alınarak 3. Kolordu Komutanlığı’nın emrinde, yine Maydos’ta bırakıldı.

24 Mart - Boğazlar'ın güvenliği için 5. Ordu, Alman Mareşal Liman von Sanders komutasında tertiplendi. Ordu, 80 bin mevcutlu idi. Sanders 26 Mart'ta göreve başladı. Aynı gün Mustafa Kemal, bir aydır devam ettirdiği Maydos Bölgesi Komutanlığı’nı Albay Halil Sami Bey’e bırakarak 19. Tümen Komutanlığı’na döndü.

Bundan sonra sükûnetle geçen bir ara dönem yaşandı.

18 Nisan - Mustafa Kemâl’in komutasındaki 19. Tümen, Çanakkale’ye yeni atanan Mareşal Liman von Sanders’in komutasındaki 5. Ordu’nun yedeğine alınarak Bigalı köyüne gönderildi. Böylece Mustafa Kemâl, Maydos’tan Bigalı’ya geçti.

KARA SAVAŞI

Çanakkale Savaşı öncesinde, Osmanlı ordusunun başındaki Alman General Liman von Sanders Paşa, Çanakkale’ye İngiliz çıkarmasının, Saroz Körfezi ve Anadolu kıyılarından, özellikle Bolayır’dan yapılacağını düşünürken; İhtiyat Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemâl, Çanakkale’ye İngiliz çıkarmasının Anafartalar bölgesinden; Alçıtepe ve Kocaçimen’den yapılacağını belirtmiştir. Gelişmeler, Mustafa Kemâl’i haklı çıkarmıştır.

25 Nisan - Bu sefer kara harekâtı başladı. Seddülbahir Cephesi'nde ve Arıburnu Cephesi'nde altı kumsala çıkarma harekâtına girişildi. Saat 05:30 civarında karaya ayak basan düşman çıkarma birlikleri, 09:45’te karşılarında Mustafa Kemâl’i ve 57. Alayı buldu.

İlk çıkarma başladığında Çanakkale Bigalı Köyü doğusunda Değirmenlik mevkiindeki karargâhında bulunan Mustafa Kemâl, Maltepe’deki 77. Alay ve 9. Tümen'den aldığı raporlarla çıkarmayı haber alır almaz, insiyatif kullanarak, 07:45’de karargâhından hareket etti ve 57. Alayla birlikte saat 09:40’da Kocaçimen’e vardı.

Orada yaklaşık 10 dakika 57. Alayı dinlenmeye bırakarak, kendisi atına atlayıp sarp araziden Conkbayırı’na gitti. Buraya geldiğinde, 27. Alay 2. Taburun “Balıkçı Damları"ndaki savunma müfrezinden arta kalan erlerin, 261 rakımlı tepeye (Conkbayırı’nın güneyindeki platonun üzerinden kuzeye) doğu geri çekildiklerini gördü. İşte tam o an, atından inen Mustafa Kemâl, düşmandan kaçan Türk erlerinin tam önünde durarak, o ünlü “düşmandan kaçılmaz” konuşmasını yaptı:

- Nereye gidiyorsunuz?
- Düşman geldi.
- Nerede?

Kaçan askerler 261 Rakımlı tepeyi işaret ettiler. Gerçekten de düşman önünde hiçbir engel olmayan tepeye doğru yaklaşmaktaydr. Mustafa Kemâl'in yanında ise bir-iki subay ve kaçan erlerden başka kimse yoktu. Kendi alayı hâlâ Kocaçimen'deydi. Buna rağmen hemen kumandayı ele alarak emir verdi:

- Düşmandan kaçılmaz!
- Cephanemiz yok.
- Cephanenizden daha güçlü süngünüz var.

Erlere süngü taktırıp yere yatırarak, bozguna uğramış bir birlikten arta kalanlardan bir savunma hattı kurdu. Mustafa Kemâl’in ifadesiyle “kazandığımız an bu andır.”

Türk ordusunun yeniden savaş durumuna geçtiğini gören düşman kuvveti neye uğradığının şaşkınlığını yaşarken, imdada yetişen 57. Alay ve 8. Tabur düşmana saldırdı. Mustafa Kemâl komutanlara verdiği emirde: “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir,” dedi. Conkbayırı sırtlarında yaşanan boğaz boğaza çatışma sonunda 57. Alayın neredeyse tamamı şehit oldu, ama düşman çıkarması da sonuçsuz kaldı.

Mustafa Kemâl, yönettiği, 25 Nisan taarruzunu, gece saat 10:00’da 3. Kolordu Komutanlığı’na çektiği telgrafta şöyle anlatmıştır: “Sağ kanatta Alay 57, sol kanatta Alay 77, Alay 27, Arıburnu istikametinde taarruz etmektedir. Düşman mavnalara binip kaçmaya başladı. Umum cephede düşmana taarruz ve takip ediyorum. Sağ kanatta taarruz eden Alay 57’yi Alay 72’den bir taburla takviye ederek hücuma sevk ediyorum.”

Seddülbahir'e yapılan çıkarmayı karşılayan 26. Alay 3. Tabur Komutanı Mahmut Sabri Bey bilinmez... Hatta 26. Alay'ın kahraman komutanı ve savaşın buhranlı ilk günlerinde dirayet ve cesaretiyle Seddülbahir cephesini ayakta tutan Yarbay Hafız Kadri Bey de tanınmaz!.. 25/26 Nisan gecesi Seddülbahir köyü ve kalesi içinde ölümüne boğuşan ve sabaha kadar ev ev, sokak sokak düşmana direnen ve onlara çok kıymetli zamanları kaybettiren, ancak kendilerini de bu uğurda feda eden 26. Alay 3. Tabur 10. Bölük'ten Teğmen Abdurrahim ve takımını bilen var mı, diye sormak abes olur herhalde!

http://www.geliboluyuanlamak.com/23_Kaderinde-Canakkale-Yazan-KomutanSelahad din-Adil-Bey----------------(Muzaffer-Albayrak).html

26 Nisan - Conkbayır’na yapılan taarruzu Mustafa Kemâl, daha sonra Kemalyeri diye adlandırılacak yerden yönetti, Kanlısırt – Kırmızısırt hattında düşmana ağır kayıplar verdirerek, düşmanı kıyıya çekilmeye zorladı.

Mustafa Kemâl, 25 Nisan’daki Arıburnu taarruzunda gösterdiği başarıdan dolayı “Arıburnu Kuvvetler Komutanlığı”na getirildi ve 25 Nisan 1915’ten 16 Mayıs 1915’e kadar bölgedeki tüm kuvvetleri tek başına komuta etti.

Bu başarılarından dolayı 3. Kolordu Komutanı Esat Paşa, 27 Nisan'da Mustafa Kemâl’e bir kutlama telgrafı çekti: “Başarınızı kutlarım. Raporlarınızı Başkomutanlık Vekâleti Yüksek Makamı'na arz ediyorum… Emrinize verilen 33. Alay’la birlikte düşmanı denize dökünüz. Donanmamız bizi ateşle destekleyecektir. Tanrı’nın yardımı bizimledir.”

28 Nisan - Birinci Kirte Muharebesi cereyan etti.

30 Nisan - Mustafa Kemâl'e, Çanakkale’deki başarılarından dolayı Gümüş İmtiyaz Madalyası verildi. Esat Paşa, aynı gün bir kere daha Mustafa Kemâl’e kutlama telgrafı çekti: “Geceli gündüzlü devam eden harbi, başarı ile yöneterek her an bir başka surette belirmekte olan fedakâr hizmetlerinizin devamını bekler, sizi yürekten kutlarım.”

1 Mayıs - Mustafa Kemâl’in komutasındaki 19. Tümen, Arıburnu cephesinde düşmana taarruz etti. İstenen sonuç alınamayınca, Mustafa Kemâl, 2 Mayıs’ta taarruzu durdurdu.

6 Mayıs - İkinci Kirte Muharebesi yapıldı. 8 Mayıs'ta sona erdi.

9 Mayıs - Arıburnu cephesinin sağ yanından taarruza geçen düşman, Mustafa Kemâl’in 19. Tümeni’ne bağlı birliklerce durduruldu ve düşman 10 Mayıs'ta geri püskürtüldü. Aynı gün Mustafa Kemâl’in Arıburnu muharebelerini yönettiği tepeye, 3. Kolordu Komutanlığı’nın günlük emriyle- “Kemalyeri” adı verildi.

11 Mayıs - Başkomutan Vekili Enver Paşa, öğleden sonra 3. Kolordu Komutanı Esat Paşa’yla birlikte Kemalyeri’ndeki Arıburnu karargâhına gelerek cephe hakkında Mustafa Kemâl’le görüştü.

12 Mayıs - Türk Muavenet torpidobotu, İngiliz Goliath zırhlısını torpilleyerek batırdı. (Bunun acısını yıllar sonra Amerikalılar bir ortak tatbikatta Muavenet zırhlımızı kaptan köşkünden vurarak ve kaptan dahil, 5 subayımızı şehit ederek çıkardılar. Ne yazık ki biz daha intikamımızı alamadık.)

13 Mayıs - Churchill ve Amiral Fisher başarısızlıklarından dolayı istifa etti.

16 Mayıs- , Edirne Valisi Hacı Adil Bey, Gelibolu Mutasarrıfı Rıfat, Maydos Kaymakamı Rahmi, Keşan Kaymakamı, Gelibolu Jandarma Komutanı’nın oluşturduğu bit heyet, 3. Kolordu Komutanı Esat Paşa’yla beraber Kemalyeri’nde Mustafa Kemâl’i ziyaret ederek cephede gösterdiği fedakârlık ve kahramanlık nedeniyle kendisini tebrik ettiler.

17 Mayıs - Mustafa Kemâl, Arıburnu Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ayrılarak 19. Tümen Komutanlığı’ndaki görevine döndü. Ayrıca 19. Tümen, Kuzey Grubu Komutanlığı’na bağlandı. Mustafa Kemâl, Arıburnu Komutanlığı’ndan ayrılırken emrindeki birliklere yazdığı veda yazısında şöyle diyordu: “23 gün sevk ve idare etmek mutluluğu kazandığım siz demir kitlenin, Tanrı’ya sığınarak yaptığı hücum iledir ki, düşmanın 20.000’i aşan kuvveti Arıburnu’nda yok edildi. 23 günlük ateşli ve kanlı ortak çabalarımız hatırasının samimi ve temiz duyguyla korunacağından eminim.”

Aynı gün Mustafa Kemâl’e, Arıburnu muharebelerindeki başarısından dolayı Padişah adına “Muharebe Altın Liyâkat Madalyası” verildi.

19 Mayıs - Türk kuvvetleri, Arıburnu Cephesi'nde başarısız bir genel taarruzda bulundu.

20 Mayıs - Arıburnu Cephesi'nde Anzak karşı taarruzu başladı. Arıburnu'nda müttefik çıkarmasını karşılayan 27. Alay 2. Tabur 4. Bölük Komutanı Yüzbaşı Faik Bey, takım komutanları Muharrem, Hayreddin ve hepsi vatan uğruna canını vermeye gönüllü olmuş 240 fedai!.. Hiçbiri lâyıkıyla bilinmez maalesef.

23 Mayıs - Gösterdiği başarılardan dolayı Mustafa Kemâl’e Alman İmparatoru tarafından “Demir Haç” nişanı verildi.

25 Mayıs - Alman denizaltısı U-21 İngiliz zırhlısı Trumph'u torpilleyerek batırdı.

26 Mayıs - Alman denizaltısı U-21 İngiliz zırhlısı Majestic'i torpilleyerek batırdı.

30 Mayıs - Çanakkale Ağıldere’de İngilizlerle şiddetli çarpışmalar yaşandı, Mustafa Kemâl’in komuta ettiği ordular Ağıldere muharebesini kazandı.

1 Haziran - Mustafa Kemâl albaylığa terfi etti. Albaylığa yükselmesi nedeniyle Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa, Mustafa Kemâl’e “tebrik telgrafı” çekti: “Yeni rütbenizi tebrik ederim. Bu terfi, görmekte olduğunuzu büyük ve fedakârâne hizmetlerinize karşılık bir mükâfat değil, ancak memlekete daha mühim ve ordumuza daha kıymetli hizmetler görebilecek mevkilere erişmek için geçilmesi gereken bir basamaktır.” (Herhalde sezmiş ilerde üstleneceği görevi)

4 Haziran - Üçüncü Kirte Muharebesi başladı. Kirte Bağları Muharebesi diye de bilinir, 9 Ağustos'ta sona erdi. Aynı 4/5 Haziran gecesi İngilizler'in Arıburnu cephesindeki siperlere saldırmaları üzerine başlayan mücadeleyi, sabaha karşı Düztepe’deki karargâhından Tümen cephesine gelen Mustafa Kemâl yönetti. 19.Tümen birlikleri, işgâl edilen siperleri düşmandan geri aldı.

7 Haziran - Mustafa Kemâl, Kemâlyeri’ne giderek 3. Kolordu Komutanı Esat Paşa’yla görüştü ve tümeni için yeterli miktarda el bombası istedi.

21 Haziran - Birinci Kerevizdere Muharebesi başladı.

28 Haziran - Zığındere Muharebesi başladı. 5 Temmuz'da sona erdi.

29 Haziran - Başkomutan Vekili Enver Paşa, Şehzade Ömer Faruk Efendi ve İstanbul Milletvekili Hüseyin Cahit Yalçın, Gelibolu’da 5. Ordu Karargâhı’nı ve Kemâlyeri’ni ziyaret ettiler. Daha sonra da Düztepe’de 19. Tümen Karargâhı’nda Mustafa Kemâl’i de ziyaret ettiler.

12 Temmuz - İkinci Kerevizdere Muharebesi başladı. 19 Temmuz'da sona erdi.

15 Temmmuz - Mustafa Kemâl’e başarılarından dolayı, “Takfon (nikel, bakır, çinko alaşımı) Harp Madalyası" verildi.

6 Ağustos - Kirte Bağları Muharebesi başladı. Aynı gün düşmanın Suvla çıkarması oldu. Yine aynı gün Anzak Kolordusu 2. Tümeni, Kocaçimen Tepesi - Conk Bayırı hattına yönelik taarruzü gaçti. (Sarı Bayır Harekâtı) Kanlısırt Muharebesi cereyan etti.6/7/8 Ağustos günleri çok kanlı çarpışmalar oldu.

7 Ağustos - Conk Bayırı Muharebesi başladı. Mustafa Kemâl, 7 Ağustos saat 05:05’te, Kuzey Grubu Komutanlığı’na yazdığı raporda şöyle diyordu: “Düşman gece yarısından başlayarak topçusuyla şiddetli ateş altına aldığı 18. ve 27. Alay cephelerine, saat 04:30’da hücum etmişse de, Tanrı’nın yardımıyla ağır kayıplar verdirilerek hücum sonuçsuz bırakılmıştır.” Aynı gün Kılıçbayır Muharebesi cereyan etti.

8 Ağustos - Conkbayırı İngilizler'in eline geçti. Mustafa Kemâl, saat 19:00’da Kuzey Grubu Komutanı Esat Paşa’ya, Conkbayırı bölgesindeki kritik durumu belirterek 5. Ordu Komutanı Liman von Sanders’i ikaz etmesini bildirdi. Conkbayırı’ndaki durumun iyice kötüye gitmesi üzerine, 5. Ordu Komutanı Liman von Sanders adına Kurmay Başkanı Albay Kâzım (İnanç), Mustafa Kemâl’i telefon başına çağırarak “durumu nasıl gördüğünü” sordu. Mustafa Kemâl bu soruya: “Bütün mevcut kuvvetlerin, komutam altına verilmesinden başka çare kalmamıştır!” diye cevap verince, şaşıran Kurmay Başkanı, “Çok gelmez mi?” diye sordu. Mustafa Kemâl: “Az gelir!” cevabını verdi.

İşte o kritik aşamada Mustafa Kemâl gece saat 21:45’te Maraşal Liman von Sanders’in emriyle Anafartalar Grubu Komutanlığı’na getirildi ve 9 Ağustos günü sabahın ilk ışıklarıyla taarruz emri verildi. Mustafa Kemâl, gece saat 01:30’da Anafartalar Grubu Komutanlığı karargâhının bulunduğu Çamlıtekke’ye giderek grubun komutasını ele aldı. Bu görevi Çanakkale’den ayrılacağı 10 Aralık 1915’e kadar devem etti. Anafartalar Grup Komutanı olarak emrinde 3 Kolordu (2., 16., 15. Kolordular) vardı. Bu, Ordu Komutanlığı niteliğinde bir komutanlıktı. Turgut Özakman’ın da belirttiği gibi, “Çanakkale Savaşı boyunca, Liman Paşa dışında hiçbir komutan, bu kadar uzun zaman, bu kadar çok birliği ve bu kadar geniş bir alanı komuta etmemiştir.”

9 Ağustos - 9 Ağustos 1915’te Mustafa Kemâl’in komutasındaki kuvvetler Anafartalar bölgesinde düşmana saldırdı. Mustafa Kemal, 7. ve 12. Tümenlerin sabaha karşı başlayan taarruzunu, Anafartalar bölgesindeki bir tepeden başından sonuna kadar yönetti. Düşman bozguna uğrayarak kaçtı. Taarruz sonrasında Mustafa Kemâl akşam üzeri Anafartalar’dan ayrılıp Conkbayırı’na hareket etti. Yol üzerinde Çamlıtekke’de, Liman von Sanders ile görüşerek akşam, Conkbayırı ile Suyatağı arasındaki 8. Tümen Karargâhı’na geldi. Burada son durumu inceleyerek, 10 Ağustos şafağında yapılacak taarruzun son hazırlıklarını tamamladı.

Aynı gün Tekketepe Muharebesi de oldu.

10 Ağustos - Mustafa Kemâl, İngilizler'in 8 Ağustos’ta ele geçirdiği Conkbayırı’na taarruz etmiştir. Mustafa Kemâl taarruz öncesinde askerlerine: “Askerler! Karşınızdaki düşmanı mağlup edeceğinize hiç şüphe yoktur. Fakat siz acele etmeyin. Evvela ben ileri gideyim. Siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birlikte atılırsınız.” diye hitap etti.

8. Tümen alayları tarafından başlangıçta sadece süngü hücumuyla gerçekleşen bu taarruzda 4 saat süren kanlı süngü muharebeleri sonunda Conkbayırı’nıın tamamı ele geçirildi. Düşmana çok büyük kayıplar verdirilen bu savaş sırasında Mustafa Kemâl, göğsündeki saate isabet eden bir şarapnel parçasıyla yaralandı. Mustafa Kemâl, Conkbayırı’nı geri aldıktan sonra öğleden sonra 8. Tümene veda ederek Anafartalar Grubu Karargâhı’na döndü.

Bu savaşlar için İngiliz Kuvvetleri Kumandanı Hamilton yazdığı Gelibolu Savaşları adlı kitabında şöyle der:

- "Türkler birbiri ardınca Allah Allah haykırışlarıyla hakikaten pek yiğitçe savaştılar. Bu savaşı yazı ile anlatmak mümkün değildir."

Bu savaşta Mustafa Kemâl'in oynadığı rol, İngiliz yazar Alan Moorehead'in Gelibolu adlı kitabında şöyle anlatılır:

- "O genç ve dahi Türk şefinin o esnada orada olması, müttefikler bakımından en acı darbelerden biridir."

15 Ağustos - İngiliz 9. Kolordu komutanı General F. Stopford, görevden alındı.

16 Ağustos - İngilizler, Anafartalar cephesindeki Kireçtepe’ye taarruz etmiş, Mustafa Kemal ateş hattında 5. Tümen Karargâhı’nın bulunduğu 161 rakımlı tepeden savaşı yönetti.

21 Ağustos - İkinci Anafartalar Savaşı başladı. İtilaf Devletleri Anafartalar'da, Conkbayırı'nda ve Kireçtepe'de Mustafa Kemâl komutasındaki Türk askerinin mücadeleci gücü ve azmi karşısında başarısızlığa uğradı.

1 Eylül - Mustafa Kemâl’e, Gelibolu’daki “üstün başarılarından” dolayı Gümüş Liyakat Madalyası verildi.

20 Eylül - Mustafa Kemâl, Çanakkale’de rahatsızlandı.

27 Eylül - Mustafa Kemâl, Liman von Sanders’e, Anafartalar Grubu Komutanlığı’ndan istifa edeceğini bildirdi. İstifa gerekçesi olarak, Enver Paşa’nın son gelişinde kendisini ziyaret etmemesini gösterdi. Ancak istifası kabul edilmedi.

31 Ekim - Enver Paşa, 3 Kasımda Ayan ve Mebusan Meclisi üyeleri ile birlikte Çanakkale’de Mustafa Kemâl’i ziyaret etti.

3 Kasım - İngiliz Yüksek Savunma Konseyi, "Gelibolu tahliye edilmelidir" yönündeki görüşünü İngiliz Hükümeti'n bildirdi.

6 Kasım - İngiliz Savaş Bakanı Kitchener, yerinde incelemek için Gelibolu'ya geldi.

15 Kasım - Kitchener, Seddülbahir Cephesi dışında iki cephedeki kuvvetlerin tahliye edilmesi kararı verdi. 7 Aralık - Müttefikler, Arıburnu ve Anafartalar cephelerindeki kuvvetlerin tahliyesine karar verdiler.

10 Aralık - Arıburnu ve Anafartalar Cephelerindeki muttefik kuvvetlerin tahliyesine başlandı.

11 Aralık - Mustafa Kemâl görevinden ayrılıp İstanbul’a gelirken, yerine Anafartalar Grubu Karargâhı’na Fevzi (Çakmak) Paşa atandı.

Mustafa Kemâl, Çanakkale Savaşları’ndaki bütün planlarını, kararlarını, emirlerini, başarılarını, yaşanan sıkıntıları ve çelik iradesini “Anafartalar Muharebelerine Ait Tarihçe” ve “Arıburnu Muharebeleri Raporu” adlı anılarından belgeleriyle ve bütün ayrıntılarıyla anlatmıştır. Bunlar yayınlanmıştır. Mustafa Kemâl’in anlattıklarını, Çanakkale Savaşlarına katılan diğer komutanların anıları da doğrulamaktadır.

https://bpakman.wordpress.com/ataturk/canakkale/canakkale%E2%80%99de-mustafa-kemal%E2%80%99in-rolu/

19 Aralık - Her iki cephedeki tahliye işlemi tamamlandı.

27 Aralık - Seddülbahir Cephesi kuvvetlerinin tahliyesine karar verildi.

9 Ocak 1916 - Seddülbahir Cephesi'ndeki müttefik kuvvetlerin tahliyesi tamamlandı. Gelibolu'da müttefik askeri kalmadı. Çanakkale Savaşları'nın sonu!..

-------------------------------------------

Çanakkale'de Emeği geçmiş komutanlar ve askerlerden bazıları:
- Enver Paşa Başkumandan Vekili
- Tümgeneral Mehmet Vehip Kaçi, Güney Grubu ve 2. Ordu Komutanı
- Tümgeneral Mahmut Esat Bülkat Kuzey Grubu ve 3.Kolordu Komutanı
- Tümgenereal Çolak Ahmet Faik 2. Kolordu Komutanı
- Tümgeneral Cevat Çobanlı Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki ve 14.Kolordu Komutanı
- Tümgeneral Mustafa Fevzi Çakmak (sonradan Mareşal) 5.Kolordu Komutanı
- Tümgeneral Mehmet Ali 1. Kolordu ve 15.Kolordu Komutanı
- Tuğgeneral Mustafa Hilmi 6.Kolordu Komutanı
- Kurmay Albay Ahmet Feyzullah Soros Grubu ve 16.Kolordu Komutanı
- Kurmay Albay Celalettin Mengil 4.Tümen Komutanı
- Kurmay Albay Remzi ALÇITEPE 7.ve 24 Tümen Komutanı
- Kurmay Albay Yakup Şevki SÜBAŞI Sağ Kanat Bölge ve 19.Tümen Komutanı
- Kurmay Albay Refet 11.Tümen Komutanı
- Albay Ali Rıza Sedes 15.Kolordu ve 8 Tümen Komutanı
- Albay Hasan Askeri Yücekök 2. Tümen Komutanı
- Albay Mehmet Nazif Kayacık 6.Tümen Komutanı
- Albay Halil Sami 9.Tümen Komutanı
- Albay Mehmet Rüştü SAKARYA 16. Tümen Komutanı
- Albay Mustafa Talat 2.Ağır Topçu Tugay Komutanı
- Albay Nihat Anılmış Güney Grubu Kurmay Başkanı
- Kurmay Yarbay Mustafa Kemâl 19. Tümen Komutanı (5. Ordu'nun İhtiyat Kuvveti)
Sonradan Kurmay Albay, Anarfartalar Grup Komutanı)
- Kurmay Yarbay Hasan Bari SOMEL 5. ve 15.Tümen Komutanı
- Kurmay Yarbay Mehmet Selahattin 2.Kor. Kurmay Başkanı
- Kurmay Yarbay Süleyman İlhami 6.Kolordu Kurmay Başkanı
- Kurmay Yarbay Şükrü Naili GÖKBERK 26.Piyade Alay Komutanı
- Süvari Yarbay Ali Sami Sabit KARAMAN 13. Süvari Alay Komutanı
- Yarbay Mustafa Asım BERKMAN 14. Kolordu Topçu Alay Komutanı ve
2. Kolordu 5.Sahra Topçu Alay Komutanı
- Yarbay Hafız Kadri 26. Alay Komutanı
- Yarbay Fahrettin ALTAY 3. Kolordu Kurmay Başkanı
- Yarbay Şefik TÜRSAN 14.Kor. Kurmay Başkanı
- Yarbay Kazım SEVÜKTEKİN 1. ve 4. Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Kazım İnanç 5.Ordu Kurmay Başkanı (sonradan Albay)
- Yarbay Selahattin Adil Müstahkem Mevki Kurmay Başkanı
- Yarbay Salih Ulvi SEZER 7. Sahra Topçu Alay Komutanı
- Yarbay Mehmet Zekeriya AKGÜN 8. Ağır Topçu Alay Komutanı
- Yarbay İzzet Komutan 16. Topçu Alay Komutanı
- Yarbay Ali Haydar 26. Topçu Alay Komutanı
- Yarbay Ahmet Hakkı 16. Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Hüseyin Nurettin 17. ve 39. Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Mehmet Halit 20. Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Yusuf Ziya 21.Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Muhittin KURTİŞ 22.Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Hüseyin Recai 23.Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Ahmet Şevki 33.Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Ali Abbas 35. Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Mustafa Münip UZSOY 36. Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Mahmut Nedim 56. Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Ali Muzaffer ERGÜN 59. ve 124. Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Ahmet Şükrü 124.Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Hasan Lütfü AKDENİZ 127. Piyade Alay Komutanı
- Yarbay Fuat Komutan 41. Alay Komutanı
- Yarbay İsmail Hakkı 45. Alay Komutanı
- Yarbay Mehmet Refik 45. Alay Komutanı
- Binbaşı Ahmet Kemâl 4.Ağır Topçu Alay Komutanı
- Binbaşı Emin Zihni 11. Sahra Topçu Alay Komutanı
- Binbaşı Halip Galip TEKAK 39. Topçu Alay Komutanı
- Binbaşı Mehmet Necip İBAR 1. Bölge Top Komutanı
- Binbaşı Neşet Komutan Bolayır Ağır Top Komutanı
- Binbaşı Hüseyin Avni ARIBURNU 57.Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı İsmail Hakkı ÖKTÜRK 14. Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı Mehmet Emin YAZGAN 16.Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı Hüseyin Hilmi 17. Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı Ahmet Zeki SOYDEMİR 21. Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı İbrahim Hakkı EMİROĞLU 22. Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı Celalettin SIĞINDERE 46.Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı Ahmet Tevfik 47. Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı Ahmet Muhtar 63. Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı Mustafa İzzet YAVUZER 74. Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı Ömer Lütfü ARGEŞO 78. Piyade Alay Komutanı
- Binbaşı İzzettin Çalışlar Anafartalar Grubu Kurmay Başkanı
- Binbaşı Hüseyin Hüsnü Emir ERKİLET 14.Kolordu Kurmay Başkanı
- Binbaşı Mehmet Hayri TARHAN 2.Kolordu ve 15.Kolordu Kurmay Başkanı
- Binbaşı Mustafa Edip Servet 15.Kolordu Kurmay Başkanı
- Yüzbaşı Cemil CONK 4.Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Süleyman Şakir Orbay 6.Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Mehmet Esat SAGAY 26.Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Abdülrezzak AKBARLAS 11. Tümen ve 25. Alay Komutanı
- Yüzbaşı Halil ASUROĞLU 7.Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Mehmet Şefik AKER 19. Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Selahattin Köseoğlu Güney Grup Kurmay Başkanı ve 10.Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Mehmet Selahattin ADİL 12. ve 13 Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Cafer Tayyar EĞİLMEZ 1. Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Musa Kâzım KARABEKİR 14. Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Mehmet Nuri CONKER 8.Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey Nusret Mayın Gemisi Kaptanı
- Yüzbaşı Hafız Nazmi (Akpınar) Müstahkem Mevkii Mayın Grup Komutanı
- Yüzbaşı Yasin Hilmi 20. Tümen Komutanı
- Yüzbaşı Faik Bey 27. Alay 2. Tabur 4. Bölük Komutanı
- Ön Yüzbaşı Yaşar (Denizalp) Çarkçı
- Süvari Yüzbaşı Hamdi Bağımsız Süvari Tugay Komutanı
- Pilot Üsteğmen Cevat
- Üsteğmen Mahmut Sabri 26. Alay 3. Tabur Komutanı
- Teğmen Abdurrahim 26. Alay 3. Tabur 10. Bölük Takım Komutanı
- Teğmen Muharrem Takım Komutanı
- Teğmen Hayreddin Takım Komutanı
- Makinist Vahran Usta
- Yahya Çavuş
- Seyit Onbaşı
- Gönüllü Bombacı Ali Raşid (14 yaşında)

http://www.haber7.com/foto-galeri/33878-canakkalenin-turk-komutanlari/p42

Ve daha nice yüzbaşılar, üsteğmenler, teğmenler, astbusaylar, çavuşlar, onbaşılar, erler, 14-15 yaşında çocuk askerler, siviller...

Allah müslim-gayrımüslim Çanakkale şehitlerinin, gazilerinin hepsine gani gani rahmet eylesin. Bu topraklar için hayatını veren herkes şehittir! Savaşan herkes gazidir.

-----------------------------

Ne var ki, 30 Ekim 1918 Mondros Muahedesi'nden sonra İngiliz, Fransız, hatta Yunan gemileri Boğazlar'dan geçip İstanbul önünde demirledi.

Zaferden ve Lozan Antlaşması'ndan sonra İtilaf Devletleri orduları 25 Ağustos'ta başlayan tahliye işlemleri sonucu, 2 Ekim 1923'te İstanbul'u tamamen terkettiler.

Çanakkale Boğazı'na gelince, Fransızlar 18 Eylül 1922'de ayrılıp İngilizler'i yalnız bırakmışlardı. Ancak İngilizler'in Çanakkale Boğazı'ndan çekilmesi ve Türk ordusunun bölgeyi devralması, Lozan Antlaşması ile değil; Montrö Antlaşması ile, (20 Temmuz 1936) mümkün olabildi.

Lozan Antlaşması'nın 129. maddesinde "Boğazlar'ın İngiliz İmparatorluğu'na terk edileceği" belirtiliyordu. Bununla da yetinilmiyor, aynı maddenin 2. fıkrasında, bir lûtuf olarak bizim bölgeye müfettiş göndertebileceğimiz belirtiliyordu. Bir de eğer Çanakkale Boğazı'nı ziyaret edecekler 150 kişiyi aşarsa, Türk hükümetine önceden haber verilecekti.

Kısacası, Çanakkale Boğazı'ndaki 8 kilometre eninde bir şerit, 1936 Temmuz'una kadar Lozan Antlaşması gereği İngiliz işgâli altındaydı. Çanakkale'deki bütün o savaş alanı, tabii ki Türk şehitlikleri de, 1918-1936 yıllarında İngiliz askerlerinin insafına terk edilmiş, atalarımızın kemikleri İngiliz çizmeleri altında ezilmiştir. Orlara doğru dürüst bir mezar bile yapamadık. Buna mukabil, İngiliz, Anzak, ve diğer işgalcilerin mezarlıkları ile devâsa anıtları, bu işgâl döneminde yaptırılmıştır. Montrö Antlaşması ile bize devredilirken de, "mezarlıkların o ülkelerin kendi toprakları olduğu" açıkça belirtilmiş, buralara dokunamayacağımız vurgulanmıştır.

İşte o yüzden Çanakkale'nin "Kurtuluş Bayramı" yoktur! Ancak 1936'da kurtulabilmişti.

Daha iyisi yapılabilir miydi?.. Bilinmez... Elden ancak bu kadarı gelmişti... Bu gerçeği ne tarih kitapları, ne makaleler, ne internet siteleri yazar... Bir kaç yeni sayfa hariç!

Ha, derseniz ki, Başbakan Potamyalı Erdoğan'ın "çılgın Projesi" Kanal İstanbul ne olaki?.. Karadeniz'e, kıyısı olan ülkeler dışında büyük savaş gemileri giremiyor ya... Amerika da Rusya'yı tehdit için oraya nükleer savaş gemileri sokmak istiyor ya... Potamyalı da "Montrö ile Boğazlar'dan geçemezsiniz. Ben size bir kanal açıvereyim," demiş!..

Tümüyle Amerikan projesidir!..

*****

> İSTANBUL HÜKÛMETLERİ HAİN Mİ, DEĞİL Mİ? < > KUT'ÜL AMARE ZAFERİ < > GALİÇYA SAVAŞI < > SULTAN VAHDEDDİN HAİN Mİ, DEĞİL Mİ? < > İÇİNDEKİLER <